WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra) Dairesinin 2007/4363 Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde, ödeme emrinin davalıya usulüne uygun olarak 14/05/2007 tarihinde tebliğ edilmesine karşın, davalının İİK'nun 62. maddesinde öngörülen, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 günlük itiraz süresi geçirildikten sonra, 09/04/2008 tarihinde takibe itiraz ettiği, İcra Müdürlüğü tarafından da 09/04/2008 tarihli karar ile icra takibine itirazın süresinde yapılmadığı belirtilerek reddine karar verildiği, gecikmiş itirazın İcra Mahkemesine yapılması gerektiğinin bildirildiği anlaşılmış olup, Mahkemece davalı tarafından İİK’nun 65 ve devamı maddelerine göre gecikmiş itiraza ilişkin İcra Mahkemesi’ne yapılmış bir başvuru ve icra mahkemesince itirazın durdurulmasına dair verilmiş bir karar olup olmadığı araştırılarak, bulunmaması halinde duran bir takipten de söz edilemeyeceğinden, davanın hukuki yarar bulunmaması nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi...

    Maddesinin açık olduğunu, davacıya resmi kayıtlardaki adresine tebliğin yapılmasında yasaya aykırılık bulunmadığını, davacı şirket yetkililerinin yurt dışında ikamet ediyor olmasının davacı şirkete gecikmiş itirazda yada usulsüz tebliğ şikayetinde bulunma hakkı vermeyeceğini, davacı şirketin Aydın'da faaliyet göstermekte olup resmi kayıtların da bu hususu doğruladığını, kaldı ki davacı yanın takipten 10/01/2020 tarihinde haberdar olunduğunu iddia ettiğini, dava 16/01/2020 tarihinde açılmakla gecikmiş itirazda öngörülen 3 günlük sürenin geçtiğini beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve terditli olarak İİK'nın 65. maddesine dayalı gecikmiş itiraza ilişkindir. Bodrum 2....

    Bu durumda uyuşmazlığın İİK.nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 Sayılı HMK.nun 33.maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasanın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). Öte yandan, usule aykırı tebliğin hükmü, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53.maddelerinde düzenlenmiş olup, sözü edilen maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir....

      Borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz mahiyetinde olduğu kabul edilse dahi, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden borçlunun tebligattan sonra 30.05.2021 tarihinde yurda giriş yaptığı, 04.06.2021 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, İİK'nun 65/2. maddesi uyarınca maninin kalktığı tarihten itibaren yasal 3 günlük süre içerisinde gecikmiş itirazın söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır ( Yargıtay 12. HD'nin 15/12/2020 tarihli, 2020/2879 E, 2020/10770 K. sayılı içtihadı). Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacı vekilince istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Bodrum 2....

      Karşı tarafça yukarıda belirtilen nedenlerle ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiştir. Mahkemece 20/09/2021 tarihli ek karar ile itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı muteriz vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İhtiyati hacze itiraz İİK’nun 265. maddesinde düzenlenmiş olup, borçlu ya da ihtiyati hacizden etkilenen 3. şahsın itiraz haklarının tahdidi olarak sayıldığı, itiraz eden borçlunun ancak ihtiyati haczin sebebine, teminata ve yetkiye itiraz edebileceği, bunun dışında menfi tespit davası veya istirdat davasında ileri sürülebilecek hususların, ihtiyati haciz kararına itiraz olarak ileri sürülemeyecektir....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bulanık İcra Müdürlüğü'nün 2015/652 E. sayılı dosyasında İcra Takibinin haksız başlatıldığının, tebligatın usulsüz yapılması sebebiyle müvekkilin süresinde itiraz edemediğini bu sebeple gecikmiş itirazın kabulünü talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının kendisine tebligat çıkarıldığı tarihte ikamet adresinin Tekirdağ olduğunu, tebligat usulsüzlüğünün olmadığını, davacının dava konusu icra takibini 11/10/2016 tarihinde öğrenmiş olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, paraya çevirme muamelesi bittiği için gecikmiş itiraz hakkı olmadığı gibi gecikmiş itirazda bulunma hakkını kabul anlamına gelmemek kaydıyla gecikmiş itirazda bulunma süresini kaçırmış olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda dava konusu uyuşmazlığın miktarı dikkate alınarak, HMKnun 341 maddesi gereğince 2021 yılı itibariyle kesinlik sınırının altında olduğundan kesin olmak üzere karar verildi,verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/02/2021 Katip ... ¸e-imzalıdır. Hakim ... ¸e-imzalıdır. Güvenli elektronik imza ile onaylanmıştır. Aslının aynı olduğu tasdik olunur. Katip ... ¸E-imzalıdır....

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/358 Esas sayılı dosyasına sunmuş oldukları gecikmiş itirazların değerlendirilmesinin talep edildiğini, ancak 22/01/2021 tarihli karar ile 7 günlük süre içerisinde müdürlüğe itiraz sunulmamış olması sebebi ile talebin reddine karar verildiğini, müvekkilinin ödeme emrini öğrenir öğrenmez taraflarınca icra hukuk mahkemesine 3 günlük süresi içinde gecikmiş itiraz yoluna başvurulduğunu, İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/358 E. Sayılı dosyasına sunmuş oldukları itirazların İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2020/6541 Esas sayılı dosyasına 30/11/2020 tarihli talebe ekli olarak ibraz edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. İlamsız takip yolunda borca yönelik itirazların İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra müdürlüğüne yapılması gerekir....

          Bu nedenle borçlunun dilekçesinde gecikmiş itirazdan bahsetmesi sonuca etkili olmayıp, mahkemece ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki tavsifte yanılgıya düşülerek, talebin gecikmiş itiraz olarak vasıflandırılmak suretiyle yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965 - 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....

              UYAP Entegrasyonu