Davacı borçlu gecikmiş itiraz dilekçesinde, tebliğ tarihi olan 08/02/2021 tarihinde yurt dışında olduğunu beyan etmiştir. Dosya içerisindeki belgelere göre davacı borçlunun 23/06/2021 tarihinde yurda giriş yaptığı, 29/09/2021 tarihinde ise yurttan çıkış yaptığı, borçlunun gecikmiş itirazına ilişkin itirazlarının ve dayanaklarının engelin kalktığı günden itibaren 3 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekmekte olup davacı borçlunun yurda giriş yaptığı ve engelin kalktığı 23/06/2021 tarihinden itibaren 3 günden sonra 13/10/2021 tarihinde başvuruda bulunduğu görülmüştür....
Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, borcun kesinleştiğini, davacıların süresinde itiraz etmediği gibi İİK 65 maddesi ile tanımlanan gecikmiş itiraz hakkından da yararlanmadıklarını, işlemler üzerinden yaklaşık 6 yıl gibi bir süre geçtikten sonra açılan iş bu davanın kötü niyetli olduğunu, yasayı bilmemenin mazeret sayılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, "davanın reddine" karar verilmiştir. Anılan karara karşı davacılar vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, davanın İİK'nın 89. maddesinden kaynaklanan menfi tespit davası olduğu, davacılara 1. 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğ edilmesine rağmen ihbarnamelere itiraz edilmediği, 3. haciz ihbarnamesinin davacılara 07.12.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu ve davanın 22.06.2017 tarihinde hak düşürücü sürenin dolmasından sonra açılmış olduğu gerekçesiye davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine gecikmiş itiraz Dava, usulsüz tebligatın iptali ve gecikmiş itiraza ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/1988 esas sayılı dosyası ile 3.794.82 TL asıl alacak ve 74.00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.868.82 TL alacak için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başvurduğu, borçluya ödeme emrinin 26.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra takibine 07.09.2015 tarihinde itiraz ettiği tespit edilmiştir. ... İcra Müdürlüğü kanalıyla muhabere yoluyla icra müdürlüğüne ulaşan borçlu itirazı üzerine ... (...) İcra Müdürlüğünce 26.10.2015 tarihinde borçlunun itirazının süresinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 62. maddesinde itirazın süresi ve şekli, 65.maddesinde gecikmiş itirazın nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. 66. maddesinde ise süresi içerisinde yapılan itirazın icra takibini durduracağı, itiraz süresinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memurunun takip işlemlerine alacağın tamamı için devam edeceği düzenlenmiştir. Borçlunun itirazı süresinde olmadığından reddedilmiştir....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İnceleme konusu karar usul ve yasaya uygun olup, davacının başvurusunun HMK’nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına, 3- İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, 4- İnceleme HMK'nun 353. maddesi gereğince duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5- Kararın tebliğinin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda İİK'nun 365/1- son maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine gecikmiş itiraz Uyuşmazlık, icra takibine yapılan gecikmiş itiraza ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bilginler Sok.No:4 İç kapı No :5 Bakırköy/İstanbul"adresine TK 21/2 maddesi uyarınca geri çevrilmez şerhi içerir tebligatın 18/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği belirlenmiştir. Her ne kadar davacı borçlu tebligatın usulsüz tebliğ edildiğini beyan ederek şikayetçi olmuş ise de tebligatın TK 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edildiği 18/10/2018 tarihinde mernis adresinin "Zuharatbaba Mah. Bilginler Sok.No:4 İç kapı No :5 Bakırköy/İstanbul" adresi olduğu belirlendiğinden usulsuz teblgata yönelik şikayetinin reddine karar verilmiştir. Yine her ne kadar davacı davasını gecikmiş itiraz olarak açmış ise de ;gecikmiş itirazda bulunabilmesi için gecikmeye ilişkin bir sebep sunması gerektiği davacının bu yönde bir açıklaması olmadığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/1126 Esas sayılı dosyası kapsamında TMK 405 gereğince akıl sağlığı yerinde olmadığı hasebiyle kısıtlandığını ve 24/02/2020 tarihinde kararın kesinleştiğini, akıl sağlığı yerinde olmayan borçlu açısından İİK md 65 gereğince vasisi adına gecikmiş itiraz talebinde bulunduklarını, zira akıl sağlığı yerinde olmayan borçlunun tebligatı alma yetkisinin de olmadığını, tebligatı aldığı tarihte de akıl sağlığının yerinde olmadığını, SGK tarafından da akıl sağlığı yüzünden emekli edildiğini, dolayısı ile gecikmiş itirazdaki engelin kalkmasından 3 gün içerisinde itirazda bulunma zaruriyetinin hasıl olduğunu, takip açısından da gecikmiş itirazlarının kabulünden sonra takibin iptali taleplerinin mevcut olduğunu, zira TMK 405 gereğince müvekkilinin ehliyeti olmadığını, yapılan işlemlerin de hükümsüz olduğunu, SGK'nın yanlış olarak para yatırmasının SGK'nın kusuru olduğunu, tüm bu nedenlerle gecikmiş itirazlarının kabulü ile, Isparta 1....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maniin kaldığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, geçikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir. Gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12- 258 esas 1991/344 karar sayılı kararı)....
İcra Dairesi'nin 2019/36188 Esas sayılı takip dosyası ile, toplam 2.500.000,00 TL bedelli genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 05/12/2019 tarihinde TK 35. maddesi uyarınca tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiği ve haciz işlemlerine geçildiği, 26/01/2021 tarihinde ödeme emrinin usulüne uygun şekilde düzenlenmediği ve ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olduğu, tebliğ tarihinde şirket temsilcisinin vefat etmiş olduğu ve sonradan temsilci atandığı belirtilerek, gecikmiş itiraz talebi ile huzurdaki şikayetin yapıldığı, davacı tarafça daha önce birebir aynı gerekçelerle İstanbul Anadolu 25....