KARAR Davacı, davalının muhtelif aboneliklerinde kullandığı 1993/11 ila 2003/09.dönem su tüketim bedellerini ödenmediğini bir kısmının da süresinden sonra ödendiğini bildirerek 380.056.301.198 TL asıl, 1609.903.601.000 TL gecikme cezası 279.141.781.680 TL gecikme cezasının KDV'si olmak üzere toplam 2.269.101.683.878 TL alacağın asıl alacak kısmına 17.09.2003 tarihinden yürütülecek gecikme zammı ve KDV si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini fazlaya ilişkin hakları saklı olarak talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı idarenin muhtelif aboneliklerine kayden su tükettiğini, ancak ASKİ Tarifeler Yönetmeliğine göre tahakkuk eden faturadaki bedelleri son ödeme günü geçtiği halde ödemediğini, bu nedenle 6183 sayılı kanun gereğince gecikme zammı ile birlikte yasal yollardan tahsili gerektiğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 17.410,00 TL su bedeli, 57.526,29 TL gecikme cezası, ve 10.354,75 TL gecikme cezası KDV olmak üzere toplam 85.291,92 TL alacağın, asıl alacağa dava tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar geçecek süre için her ay yürürlükteki 6183 sayılı kanunun 51. Maddesinde belirtilen gecikme cezası ve bu cezaya işletilecek KDV ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Dr.Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile 06/03/2012 tarihinde sözleşme imzalandığını, ancak 833511 numaralı 24/05/2012 tarihli mal alım faturasına konu 150.000 adet Enjektor 05CC malı 12 gün geç teslim ettiklerini, 12 günlük bu geç teslim nedeni ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 34. maddesi gereği geçen her takvim günü için sözleşme bedelinin tamamının %0,06 oranında gecikme cezası uygulandığını, bu nedenle 8.527,06 TL gecikme cezasının kendisine yapılacak ödemelerden mahsup edilerek tahsil edildiğini, idarenin 06/03/2012 tarihli sözleşmenin 34. maddesinin 1. bendine aykırı davranarak gecikme cezası için ihtar göndermediğini, ayrıca davalı kurumca sözleşme bedelinin tamamı üzerinden gecikme cezası alınmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, davalı kurum tarafından fazladan tahsil edilen 8.472,63 TL gecikme cezasının davalı idarenin gecikme cezasını tahsil ettiği tarihten itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak kendilerine ödenmesine karar verilmesini...
Davalı vekili gecikme cezası talebi yönünden takibin durdurulması kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. Alacaklı tarafından yapılan kambiyo senetlerine mahsus takipte gecikme cezası olarak belirtilen 19.304,23 TL'nin tahsili istenilmiştir. Mahkemece bu talebin davalı beyanları dikkate alınarak faiz olarak kabulünün mümkün bulunmadığı, gecikme cezasının kambiyo takibinde istenemeyeceği, varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile bu alacak yönünden takibin durdurulmasına karar verilmiş olup, mahkeme kararı ve gerekçesinin yerinde olduğu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte gecikme cezası istenemeyeceği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun da esastan reddi gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün ...Esas sayılı takip dosyasında; davalıların yaptığı itirazın kısmen iptali ile; 13.488,99 TL asıl alacak, 973,70 TL işlemiş gecikme cezası, 3.683,13 TL komisyon, 614,00 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 18.759,82 TL üzerinden devamına, 13.488,99 TL asıl alacağa, takip tarihinden itibaren aylık %2,431 gecikme cezası uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Gayri nakdi alacak yönünden ... 14. İcra Müdürlüğü'nün ......
Bu madde hükümlerine göre borçlunun temerrüdü halinde alacaklının, borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Bu madde gereğince, alacaklının ifa yerine geçen zararı isteyebilmesi için borçlunun temerrüdünden itibaren derhal borcun ifası ve gecikme cezası isteme hakkından vazgeçtiğini bildirerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini istemesi gerekmektedir. Davacının dava dilekçesindeki talebi bu doğrultuda olmayıp tapu iptâli ve tescil, mümkün olmaması halinde bedelin tahsili ve gecikme tazminatını içermektedir. Aynen ifadan ve gecikme tazminatından vazgeçerek ifa yerine geçen tazminat talebi ya da bu anlama gelecek bir istemi bulunmamaktadır. Davacı arsa sahiplerinin ve vekillerinin dava tarihinden önce davalı kooperatife keside ettikleri ihtarnameler ve gönderdikleri yazıda da ifa yerine geçen zarar talebi bulunmamaktadır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; HMK 26. maddesi gereğince hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, davada davacı tarafça talep kalemleri açıklanmak suretiyle gecikme cezası kesintisi için 5.000,00 TL’nin talep edildiği, mahkemece bu talebe ilişkin olarak 27.571,44 TL’nin hüküm altına alındığı, davacı tarafça harcı yatırılarak ıslah talebinde de bulunulmamış olduğundan mahkemece davacının talebiyle bağlı kalınarak gecikme cezası kesintisi alacağı bakımından 5.000,00 TL'nin hüküm altına alınması gerekirken talebi aşar şekilde 27.571,44 TL'ye hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusu bu nedenle yerinde görülerek mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile gecikme cezası kesintisi talebi bakımından 5.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, diğer taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. V....
Bu durumda mahkemece davalı-karşı davacının karşı davada talep ettiği gecikme cezası alacağı ile ilgili talebi incelenip, gerekçesi de göterilip açıklanmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu hususta herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin karşı davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hüküm davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 03.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
sadece geçici vergiye uygulanan vergi ziyaı cezası yönünden uzlaşmaya varıldığı, tutanakta geçici vergi tutarı ile ilgili bir bilgiye yer verilmediği ve davalı idarece vergi inceleme raporunda tarhı önerilen geçici vergi üzerinden dava konusu gecikme faizinin tahakkuk ettirildiğinin anlaşıldığı, olayda geçici vergi yönünden tarhiyat öncesi uzlaşma talebi olmasına karşın geçici vergi uzlaşmaya konu edilmediğinden öncelikle geçici vergi hakkında tarhiyat öncesi uzlaşmayla ilgili karar verilip sonucuna göre gecikme faizi hesaplanması gerekirken, doğrudan inceleme raporunda önerilen geçici vergi tutarı üzerinden hesaplanan gecikme faizinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle gecikme faizinin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Buna karşın taşeron sözleşmesinde teslimde gecikme halinde cezai şart uygulanacağına, cezai şart miktar ve oranına dair bir hüküm olmadığı gibi dava dışı iş sahibinin yükleniciye uyguladığı gecikme cezalarının taşerona yansıtılacağına dair bir düzenlemeye de yer verilmemiştir. Bu durumda yüklenici gecikme cezası istemekte haklı olmadığından asıl davadaki gecikme cezası talebinin tümden reddi gerekirken aksi düşünceyle davalı taşeronun taraf olmadığı asıl sözleşme çerçevesinde hesaplanan 17.369,00 TL gecikme cezasının da hüküm altına alınması doğru görülmemiş, bu nedenle asıl dosyada verilen kararın bozulması gerekmiştir....