Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Önceki bozma ilamında açıklanan ilkeler gereğince somut olay incelendiğinde; mahkemece geçit ihtiyacı olan davacılara ait 30, 31 ve 33 parsel sayılı taşınmazlar yararına 28 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmuş ise de 30, 31 ve 33 parsel sayılı taşınmazlar davacılara ait olduğundan 30 parsel sayılı taşınmazın ana yola ulaşması için geçilmesi gereken 31 parsel sayılı taşınmazdan ve 31 parsel sayılı taşınmazın ana yola ulaşması için geçilmesi gereken 33 parsel sayılı taşınmazdan; akti irtifak tesisi için davacılara süre verilerek davacılara ait parseller arasında akti geçit irtifakı kurulduktan sonra, 33 parsel sayılı taşınmazın bitiminden itibaren de 28 parselden geçit irtifakı kurularak lehine geçit hakkı tesisi istenen tüm parsellerin ana yola bağlantısını sağlayacak şekilde; kesintisizlik ilkesi ihlal edilmeksizin geçit hakkı kurulması gerekir. Açıklanan nedenlerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

    Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. TMK'nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

      Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

      Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Bu tür davalarda kesintisizlik ilkesi gereğince kurulacak geçit ile lehine geçit tesis edilen taşınmazdan genel yola ulaşımın kesintisiz olarak sağlanması gereklidir. Somut olayda davacı tarafa Rize ili, Güneysu ilçesi, Çamlıca köyü, 112 ada, 62, 64 ve 65 parsel lehine geçit hakkı kurulmuş ise de, fen bilirkişisinin raporunda "C" ve "D" harfi ile gösterilen alanlardan geçit hakkı kurulmadan geçit 162 ada 63 parselde bırakılmıştır. Bu durumda geçit hakkının kesintisiz olarak yola kadar ulaştığının kabulü mümkün değildir. Mahkemece bu yön gözetilmeden kesintisizlik ilkesine aykırı olacak biçimde geçit hakkı kurulması usul ve yasaya uygun değildir. "...Tescil harici bırakılmış bir kısımdan geçit hakkı tesisi mümkün değildir..." (Yargıtay 7....

      Dahili davalı T15 cevap dilekçesinde özetle; Davacının açmış olduğu davada 120 ada 16 parsel ve 950 parsel numaralı taşınmazların hissedarı olduğunu, söz konusu davada maliki bulunduğu araziler üzerinde davacının haksız ve hukuka aykırı olarak geçit hakkı istediğini, davacının geçit hakkı istediği arazi yanında komşu parseller 958 ve 953 parsel sayılı taşınmazların bulunduğunu, bu taşınmazlar üzerinde geçit hakkı tesis edilmesi gerekmekte iken haksız olarak kendisinin taşınmazlarının üzerinden geçit hakkı kurmak istediğini, davacıya ait taşınmazın önceliği ilkesi gereğince geçit hakkı tesisi değerlendirilirken tarafların yarar ve zarar dengesi ele alındığından geçit hakkı kurulmasına ihtiyacı olan arazi malikinin genel yola bağlantısı olan başka bir arazi varsa ilk olarak bu arazinin geçit hakkı için kullanılması gerektiğini, ayrıca 960 parsel ile 4060 parsel arasında reform yolu bulunduğunu, bu yoldan geçmek mümkün iken kendi arazisi üzerinden geçit hakkı istemesinin haksız olduğunu,...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.03.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların maliki olduğu ... İli, Merkez 2664 parsel sayılı taşınmazın ana yola çıkışının bulunmadığını ve ana yol ile arasında davalılara ait 2613, 2614, 2615 ve 2616 parsel sayılı taşınmazların bulunduğunu ileri sürerek; ana yola çıkış için davalılara ait taşınmazlar üzerinde geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir....

        Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Açıklandığı üzere, geçit hakkı tanınmasıyla yola bağlantısı olmayan veya mevcut yolla ihtiyacı karşılanmayan taşınmazın genel yolla bağlantısı sağlanır. Burada davacının subjektif arzususun önemi yoktur. Somut olaya gelince; Davacı, 136 ada 18 parsel sayılı taşınmazın ana yola bağlantısının olmadığını davalıya ait 136 ada 13 parsel sayılı taşınmazda geçerek ana yola ulaştığını davalının babası olan ... ile haricen anlaşarak 2 m2 eninde bir alanın yol olarak kullanmak suretiyle 5.000,00 TL'ye satın aldığını, belirterek 13 sayılı parsel taşınmazdan geçit kurulmasını istemiştir....

          Somut olayda; davacılar vekili 332 ve 310 parsel sayılı taşınmazlardan ana yola ulaşabilmesi için kesintisiz geçit hakkı kurulabilmesi amacıyla tespit harici alandan, mahkemece uygun görülecek kısmının davalı Hazine adına tescili ile tescili sağlanan yer üzerinden 332 ve 310 parsel sayılı taşınmazlar lehine geçit hakkı kurulmasını; ayrıca, eldeki davanın 2009/211 Esas sayılı geçit hakkı kurulmasına ilişkin dosya ile birleştirilmesini talep etmiş, daha sonra davacılar vekili 19.01.2016 tarihli celsede, bu davada geçit hakkı taleplerinin olmadığını sadece tescil taleplerinin olduğunu geçit hakkı tesisinin 2009/211 Esas sayılı dosya üzerinden yargılamasının devam ettiğini belirtmiştir. Geçit hakkı kurulması istemine ilişkin 2009/211 Esas sayılı dosyada eldeki davanın açılması için herhangi bir yetki ve süre verilmediği anlaşılmaktadır....

            İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın istinafının kabil olduğunu, davacı lehine tesis edilen geçit hakkı müvekkile ait taşınmazı ikiye bölecek şekilde tesis edilmiş olup, müvekkiline ait yapının bulunduğu kısmın davacı lehine geçit hakkı tesis edilen kısmın dışında bırakıldığını ve bu kısmın daha büyük olan ana taşınmazla bağının tamamen kesildiğini, dolayısıyla geçit hakkı tesisi ile ana taşınmazla bağı kesilen yapı ve yapının bulunduğu kısmın müvekkili tarafından kullanılma imkanı kalmadığına göre bu kısmın ve bu kısımda kalan yapının değerinin de geçit hakkı bedeli olarak hesaplanarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, bu kısım ve bu kısımda bulunan yapının değeri ilave edildiğinden ortaya çıkacak miktarın istinaf sınırının çok üzerinde olacağını, buna göre geçit hakkı bedelinin salt geçit hakkı tesis edilen yerin m2 fiyatı olarak belirlenmesi doğru olmayıp, geçit hakkı tesisi sonucu müvekkilin kullanma imkanı kalmayan ve ana taşınmazın...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.07.2007 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; davacı 101 ada 222 parselin malikleri olduğunu, taşınmazının ana yola bağlantısı bulunmadığını belirterek davalılara ait 101 ada 218, 219 ve 221 parsel sayılı taşınmazlardan bedeli karşılığında geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu