Yapılan değerlendirmede; davacının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayıp geçici koruma kapsamında ülkemize giriş yaptığı ve T4 tarafından kendisine nüfus kütüğüyle ilgili bulunmayan geçici koruma kimlik belgesi düzenlendiği, bu işlemin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile düzenlenen nüfus hizmeti olmayıp idari nitelikte olduğu, bu sebeple davacının talebinin nüfus kütüklerindeki kayıtların düzeltilmesine yönelik olmayıp geçici koruma kimlik belgesindeki ad, soyadı, anne ve baba adı, doğum yeri ve doğum tarihi bilgilerinin düzeltilmesine yönelik olduğu, bu yönüyle dava konusu talebin Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, geçici kimlik belgesindeki düzeltme işlemlerinin idari işlem kapsamında olduğu, bu sebeplerle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu m.2/1 hükmünde belirtilen dava türlerinden olması nedeniyle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği (aynı mahiyette bkz....
Sanık ... hakkında; dosya içerisinde bulunan yabancı tanıtma belgesi incelendiğinde, sanığın doğum tarihinin 01/01/1985, doğum yerinin Hasiçi olduğu, anne adı ile ilgili bilgi olmadığı, iddianamede doğum yerinin belirtilmediği, doğum tarihinin ise 1985 olarak yazıldığı, sanık ... hakkında; dosya içerisinde bulunan tercüme edilmiş Suriye Arap Cumhuriyeti Nüfus İşleri Müdürlüğünden alınan nüfus kayıt örneğine göre,isminin ... doğum tarihi ve yerinin 13/02/1981 ve Kesra olduğu, iddianamede isminin ..., doğum yerinin belirtilmediği, doğum tarihinin ise 1980 olarak yazıldığının anlaşılması karşısında; Suriye uyruklu sanıklara ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının, sanıkların vatandaşı olduğu ülke ve gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan genelgeler doğrultusunda temin edilip, sanıkların resmi kimlik bilgileri diplomatik yazışmalarla belirlenemediği takdirde, sanıkların parmak izlerinin ve fotoğraf kayıt formu ile temin edilecek fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek...
Sanık ... hakkında; dosya içerisinde bulunan yabancı tanıtma belgesi incelendiğinde, sanığın doğum tarihinin 01/01/1985, doğum yerinin Hasiçi olduğu, anne adı ile ilgili bilgi olmadığı, iddianamede doğum yerinin belirtilmediği, doğum tarihinin ise 1985 olarak yazıldığı, sanık ... hakkında; dosya içerisinde bulunan tercüme edilmiş Suriye Arap Cumhuriyeti Nüfus İşleri Müdürlüğünden alınan nüfus kayıt örneğine göre,isminin ..., doğum tarihi ve yerinin 13/02/1981 ve Kesra olduğu, iddianamede isminin ..., doğum yerinin belirtilmediği, doğum tarihinin ise 1980 olarak yazıldığının anlaşılması karşısında; Suriye uyruklu sanıklara ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının, sanıkların vatandaşı olduğu ülke ve gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan genelgeler doğrultusunda temin edilip, sanıkların resmi kimlik bilgileri diplomatik yazışmalarla belirlenemediği takdirde, sanıkların parmak izlerinin ve fotoğraf kayıt formu ile temin edilecek fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek...
Ayrıca, mahkemece malikin doğum tarihinin de düzeltilmesine karar verilmiştir.“Mülkiyet Hakkının Tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunlar arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet, tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmış ise, bu hatanın tüzüğün 87. maddesi uyarınca, ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki koşullar araştırılarak, idarece düzeltilmesi gerekir. Mahkemece, tapu kütüğünde malikin doğum tarihinin düzeltilmesi de doğru görülmemiştir. Hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı, idare tarafından düzenlenen bu geçici kimlik belgesinde doğum tarihinin yanlış yazıldığını belirterek bu yanlışlığın düzeltilmesi için eldeki davayı açmıştır. Davacı Türk vatandaşı değildir, yine Türkiye'de nüfus sisteminde herhangi bir yanlışlığın düzeltilmesi talebinde bulunamaz. Ancak geçici koruma kimlik belgesini veren Hatay Valiliği'ne başvurarak geçici kimlik belgesindeki yanlışlıkların düzeltilmesini talep edebilecektir. Bu talebin kabul edilmemesi halinde idari yargıya başvurması mümkündür. Nitekim Bölge Adliye Mahkemeleri'nin Yerleşik İçtihatları da bu yöndedir. (İstanbul BAM 1. Hukuk Dairesi 2021/285 E. 2022/611K., Gaziantep BAM 1. Hukuk Dairesi 2022/493- 475 E.K., İstanbul BAM 2. Hukuk Dairesi 2021/204- 945 E.K. , Ankara BAM 12. Hukuk Dairesi 2020/444- 627 E.K. , Ankara BAM 16. Hukuk Dairesi 2019/598- 763 E.K....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... dava dilekçesinde, kocası hanesindeki nüfus kaydında doğum tarihinin 1949, TC kimlik numarasının ..., medeni halinin evli olarak tescil edilmiş olduğunu bildirerek, baba hanesindeki kaydında 04.03.1952 olan doğum tarihinin ...,olan TC kimlik numarasının ve medeni halinin, koca hanesindeki kayıtlara uygun olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının baba hanesindeki doğum tarihi ve medeni halinin istem gibi düzeltilmesine, TC kimlik numarasının düzeltilmesi konusundaki istemin reddine karar vermiş, karar nüfus müdürlüğünce temyiz edilmiştir....
Davacı, 101 ada 38, 101 ada 39, 390 ada 9 ve 395 ada 7 parsel sayılı taşınmazların kayıt maliki olduğunu, ancak dava konusu taşınmazların kadastro tespiti esnasında T.C kimlik numarası, medeni hali, cilt ve sıra numarası ile doğum tarihinin yanlış yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarında T.C. kimlik numarasının, doğum tarihinin, cilt ve sayfa numarasının, nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davacının nüfus bilgilerinde çelişki bulunduğunu, öncelikle bu durumun düzeltilmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece, kayıt malikinin adı, soyadı ve baba adında mevcut hataların düzeltilebileceği, kimlik numarası, doğum tarihi ve cilt no gibi bilgilerin düzeltilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.03.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın doğum tarihi düzeltme talebine ilişkin reddine, baba adı düzeltme talebinin kabulüne dair verilen 14.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, ... parsel sayılı taşınmazın kayıt malikinin "... oğlu ..." olan kimlik bilgilerinin "... oğlu ... ve 1944 olan doğum tarihinin 1969" olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davanın reddini savunmuştur....
in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, mirasbırakanı...’in maliki olduğu 43130 ada 1, 43122 ada 1 ve 43139 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında sadece adı ve soyadının yazılı olduğunu ileri sürerek, T.C. kimlik numarasının, baba adı, ana adı, doğum yeri ve doğum tarihinin de tapu kaydına yazılması istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı gerekli araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesini savunmuştur....
Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olaya gelince, mahkemece yapılan nüfus araştırması sonunda tapu maliki ile aynı adı taşıyan Mustafa oğlu ... adında bir şahsın bulunduğu bildirilmiştir. Bu şahsın nüfus kaydı incelendiğinde doğum tarihinin 1914 yılı olduğu tapu malikinin doğum tarihinin ise 1915 yılı olup sadece 1 yıl farklılık bulunduğu anlaşılmaktadır. Oysa ki doğum tarihi 1952 olan davacının doğum tarihi tapu malikinden 37 yıllık farklılık göstermektedir. Şu hali ile yapılan düzeltme mülkiyet nakline neden olabilecek bir sonuç hasıl eder duruma girmiştir. Tapu kaydında düzeltme yapılırken bir başkasına ait mülkiyetin diğer bir kişiye aktarılmasına sebebiyet verilmemelidir....