Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 5. maddesinde peşinat ödendiğinde zilyetliğin devredileceğinin öngörülmesine karşın zilyetliğin devredilmediğini, kullanım bedelinden sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, karşı davasında ise, sözleşme gereği toplam 279.980,76 TL miktarında ödeme yapıldığını ileri sürerek; şimdilik 10.000,00 TL'nin avans faizi ile birlikte davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl ve karşı davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir 1-Asıl dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, aylık kullanım bedeli ve ecrimisil bedelinin tazmini, karşı dava ise sözleşme gereği ödenen bedelin tahsili istemlerine ilişkindir....

    Tüketici Mahkemesi ve ...7.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi(devre mülk )satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi amacıyla yapılan icar takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, resmi şekilde yapılmayan devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının tüketici tanımına girdiği ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....

      MAHKEME: "..........Davalı zamanaşımı iddiasında bulunmuş ise de, satışı vaad edilen gayrimenkulde el birliği halinde mülkiyet olduğundan ve elbirliğiyle ortaklık çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağı olmadığından zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı gibi bedelin kendilerine ödenmediği savunması da yerinde değildir. Zira gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi noterde resmi şekilde yapılmış ve satış bedelinin tamamının alındığı beyan edilmiştir. Bunun aksini iddia edenin bu belge muadili bir belge ile bedelin ödenmediğini ispatlaması gerekir. Dava konusu gayrimenkul halende paylı mülkiyete konu olması nedeniyle tescili mümkün olması nedeniyle davacı satış vaaddedilen ve davalılara hisseleri olarak murislerinden intikal eden taşınmazı 13/02/1987 tarih 4121 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satınalmış olduğundan şekil baımından geçerli bir sözleşme vardır....

      Davacı eldeki davada, davalıyla aralarında yapılan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshini, tapuların iptalini ve ödediği bedelin iadesini istemekte olup, davanın tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere açıldığı, davacının tüketici olduğu ve taraflar arasındaki ihtilafın 4077 sayılı yasa kapsamında bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı eldeki davada, iradesinin sakatlandığından bahisle sözleşmenin feshini, ödediği bedelin tahsilini ve adına olan tapuların iptalini istemekte olup, davacının asıl talebi sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin istirdadına ilişkindir. Sözleşmenin feshine karar verilmesi halinde, davacı adına olan tapuların iptali uyuşmazlığın ve davanın doğal sonucudur....

        Taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, ecrimisil ve alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-karşı ve birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: YARGITAY KARARI Asıl dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle taşınmazın tahliyesi, aylık kullanım ve ecrimisil bedelinin tahsili, karşı ve birleşen dava ise sözleşme gereği ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. ..3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. .... 2....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK, 6502 sayılı TKHK 3. Değerlendirme Dava, devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....

            İlk derece mahkemesince; Davanın kabulü ile; taraflar arasında düzenlenen 06/06/2017 tarih TM01- 1102 sözleşme nolu Yalova Thermal Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, Sözleşme nedeniyle davacı tarafından davalıya ödenen 13.050,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, Sözleşme nedeniyle davacıya devri gerçekleştirilen tapunun devredene davacı tarafından iadesine karar verilmiştir. Karar süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

            DELİLLER : Tapu kayıtları, Adi yazılı 10/11/2016 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Düzenleme şeklinde vekaletnameler, Banka dekontu, Hesap özeti, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, adi yazılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir....

            yanı sıra taşınmazın tesliminin de gerçekleşmediği, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesine karar verilmesinin yanında artık cezai şart olarak yer alan kira alacağına hükmedilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davacının kira alacağı talebinin reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu