Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şirketi hakkında açılan DAVANIN KABULÜ ile taraflar arasında yapılan... hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi, YLV2720 sözleşme numaralı 14/07/2013 tarihli sözleşmenin süresinde davacı tarafça cayma hakkı kullanıldığından İPTALİNE, Davacı tarafça ödenen 15.100,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ..., tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir. Taraflar arasındaki 14.07.2013 tarihli devremülk satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Davalı söz konusu tapunun davacıya verildiğini iddia etmektedir. Mahkemece, tapunun devredilip devredilmediği araştırılmaksızın davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Dava, taraflar arasında akdedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 5. Tüketici ve Bursa 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

      KARAR Davacı, 22.11.1996 tarihli noterden düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile davalının kaba inşaat halindeki daireyi satmayı taahhüt ettiğini, davalıya 675,00 TL ödeme yaptığını, sözleşmede 01.04.1997 tarihinde tapuda ferağ verilmesinin kararlaştırılmasına rağmen yerine getirilmediğini, satış sözleşmesinin ifasınında imkansız hale geldiğini ileri sürerek gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 675,00 TL.'nin denkleştirici adalet ilkesi gereğince dava tarihi itibariyle günümüz şartlarına uyarlanarak tespiti ve davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, edimlerin yerine getirilmesinin imar yasası gereği mümkün olmadığından arsa malikleri ile yapılan sözleşmenin feshedildiğini, bedelin iadesi talebinin zamanaşımına uğradını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, davanın gayriresmi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeniyle sözleşmenin geçersizliği iddiasına dayalı olarak ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olduğu, alacağın dayanağı olan sözleşmede ihtilafların halli için İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili kılınmış olması nedeniyle davalının yetki itirazının reddedildiği, taraflar arasında 05.12.2007 tarihinde davalının davacıya bir dükkan satımıyla ilgili olarak gayriresmi şekilde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşme nedeniyle davacının toplam 485.000,00 TL ödeme yaptığı, ancak taşınmazın tapuda davacıya devrinin yapılmadığı, davacının satış işleminden vazgeçerek 12.11.2008, 02.12.2009, 08.04.2010 tarihlerinde maddi sıkıntıda olduğunu, dükkanı bu nedenle iade etmek istediğini davalıya bildirdiği, ödenen bedelin iadesi içinde sonrasında icra takibine başladığı, taşınmazın devrine ilişkin sözleşmenin şekil şartına uygun biçimde yapılmadığından taraflar yönünden bir bağlayıcılığı olmadığı (MK. 706...

          Mahkemece, davacı tarafça açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacı, davalıdan satın aldığı taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle ödenen bedelin tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı satışın müteahhit tarafından yapıldığını ve kendisine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkeme, davacının doğrudan toprak sahipleri olan ... ve ...'dan daire satın almış gibi görünmekte ise de Kapatılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/117 E., 2010/440 K. Sayılı dosyası kapsamı incelendiğinde davacının söz konusu daireyi yüklenici-müteahhit ...'...

            Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği ile ödenen bedelin istirdadı ve vadesi gelmemiş emre ... senetlerin bedelsizlik nedeni ile iptali istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın tatil amaçlı devre mülk satışından kaynaklandığı ve tüketici mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesince, uyuşmazlığın hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklandığı ve asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, uyuşmazlığın devre mülk sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir....

              Mahkemece, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi resmi şekilde düzenlenmediğinden, cezai şartın geçerli olmadığı, ayrıca, sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan 4077 sayılı Kanunun 6. maddesi dikkate alındığında, cezai şarta ilişkin düzenlemenin haksız şart niteliğinde olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; taraflar arasında 30.6.2011 tarihinde Gayrimenkul Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesi düzenlenmiş olup, bilahare taraflar aralarında bir fesih sözleşmesi düzenlenerek, Gayrimenkul Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesinin 19.9.2013 tarihinde feshedildiği, davacının ödemiş olduğu 105.994,00 TL tutarındaki bedelden toplam satış bedelinin %5’i olan 9.500,00 TL cezai şartın kesilerek bakiye bedelin dava dışı 3. kişinin senet ödemelerine sayılacağı belirtildikten sonra davacı, davalı satıcıyı ibra etmiştir....

                Adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vadi sözleşmesinin geçerli hale gelmesi için sözleşmeye konu taşınmazın fiilen davalıya teslim edilmiş olması gerekmektedir. Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin adi yazılı şekilde olması nedeniyle buna dayalı olarak adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vadi sözleşmesi de geçersizdir. Bu nedenle taraflar geçersiz sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı talep etme hakkına sahip olmadıkları gibi yerine getirdikleri edimleri sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep etme hakkına sahiptirler. Dosya kapsamında taraflar arasındaki adi yazılı sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalıya 20.000,00 TL ödeme yapıldığı akabinde oluşan anlaşmazlıklar nedeniyle bedelin ödenmesini talep ettiği, bedelin ödenmemesi üzerine ilamsız icra takibi başlattığı, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine davacının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmaktadır....

                Davacı hisseli gayrimenkul sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesini istemiş; ancak mahkemece 2.400,00 TL nin il hakem heyetine başvuru miktarı olan 3.000,00 TLnin altında kaldığından ve il tüketici hakem heyetine başvuru zorunluluğu olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacı açtığı dava ile yalnızca 2.400,00 TL'nin iadesi ile birlikte hisseli gayrimenkul sözleşmesinin iptalini istemektedir. Hal böyle olunca; somut olayda 2.400,00 TL talep edildiği gerekçesiyle tüketici hakem heyetinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilemez. Mahkemece, değinilen bu yönü gözardı ederek işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde iadesine, 28/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Zile Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/142 esas, 2022/513 karar sayılı kararında:"Dava tapu iptali tescil olmadığı takdirde satış için ödenen bedelin iadesi ve tadilat masraflarının iadesi talebine ilişkindir. Dava konusu edilen taşınmaz üzerinde birden fazla ev yapılmış olup, bir kısmı da ev bahçesi ve ahır olarak kullanılmaktadır. Taraflar kendi aralarında gayrimenkul satış ve zilyetliğin devri senedi düzenleyerek harici olarak tapulu taşınmaz ile ilgili bir satış akdi düzenlemişlerdir. Tapulu taşınmazlarda satışın geçerli olabilmesi için en az noterde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi şeklinde yapılması gerekmektedir. Noterde yapılmayan veya Tapu Müdürlüğünde tapu memuru huzurunda yapılmayan satış akitleri geçerli olmayıp, yerleşmiş Yargıtay içtahatlarına göre taşınmaz için ödenen bedel satıcıdan geri alınır. Taşınmaz ise malikinin olmaya devam eder....

                  UYAP Entegrasyonu