Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Asıl davada davacı; davalı ile 23.05.2011 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi akdedildiğini, teslim tutanağı ile sözleşme konusu konutun davalıya teslim edildiğini, davalının sözleşme hükümlerine uymayıp sözleşme gereği ödemesi gereken taksitleri ödemediğini, davalıya gönderilen 24.03.2015 ve 08.06.2015 tarihli iki ihtarnameye rağmen de borcun ödenmediğini, davalıya borcun ödenmemesi halinde sözleşmenin 9. maddesi gereği sözleşmenin feshedilerek taşınmazın stoka alınacağının bildirilerek konutun 15 gün içinde boşaltılması gerektiğinin aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, sözleşmede belirtilen fesih nedenlerinin gerçekleştiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin feshi ile mülkiyetlerinde bulunan ancak davalı tarafından işgal edilen taşınmaza vaki el atmanın önlenmesine ve taşınmazın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı; davaya cevap vermemiştir....

    Davalı ise davacının yaptığı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin işlemlerinin gerçekleştirilmesi amacı ile vekaletname verildiğini ve satış bedelinin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde belirlendiği gibi davacının aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece vekaletnamenin tehdit ve baskı sonucu alındığı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Vekalet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında; vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. Vekalet sözleşmesinde vekilin hesap verme borcu vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup; işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. BK.nun 392.maddesi hükmü gereğince vekil, talep üzerine yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği herşeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya zorunludur....

      Noterliğinin 05 Haziran 2012 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen dosya davalısı ... ile birleşen dosya davalısı ...'in ortak vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşik dava; vekaletnamenin kötüye kullanılması suretiyle düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, aksi taktirde tazminat istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının peşin harçtan mahsubu ile kalanın istek halinde temyiz edenlere iadesine 21/01/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        K A R A R Davacı, davalı inşaat şirketinden gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle daire aldığını, sözleşmeye göre taşınmazın satış bedelinden 13.000TL'lik kısmı peşin olarak davalı şirkete ödediğini, kalan kısma ilişkin davalı bankadan bağlı kredi kullandığını, taşınmazların 31.10.2011 tarihine kadar teslim edilmesi gerekirken tesliminin gerçekleşmediğini belirterek, davalı inşaat şirketi ile yapılan taşınmaz satış sözleşmesi ile davalı banka ile yapılan kredi sözleşmesinin feshine, davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, kredi sözleşmesi nedeniyle davalı bankaya ödenen kredi taksit toplamı 12.153,36 TL, alınan kredi nedeniyle ödenen ipotek tescil ve fek ücreti 200,00 TL, dask bedeli 146,29 TL, sigorta bedeli 120,72 TL, tapu harcı 1.380,00 TL, emlak vergisi 13,00TL, gecikme tazminatı zararı 2.000 TL, tespit masrafları 438,00TL olmak üzere toplam 29.731,37 TL'nin faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir....

          Noterliği 13/02/1987 tarihli 4121 yevmiye nolu yapmış oluduğu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereği dava konusu taşınmazdaki davalıların adına kayıtlı tapu hisselerinin iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline, tapu iptali ve tescil yönündeki talepleri uygun görülmez ise davaya konu satış vaadi sözleşmesindeki davalıların hisselerinin rayiç bedelleri tespit edilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte rayiç bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin satış vaadi sözleşmesinin düzenleme tarihinden itibaren yasal fazili ile birlikte günümüz değerine güncellenerek ve değiştirilerek davalılardan hisseleri oranında alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

          Temyiz Sebepleri Davalı vekili; diğer davalı ve davacının teslim süresinin revize edildiğine ilişkin ... yanlı beyanının bankayı bağlamayacağını, bu nedenle davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, söz konusu kredinin bağlı kredi niteliğinde olmadığını, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, gayrimenkul satış sözleşmesinin feshedilmesi neticesinde davalı bankanın kullandırdığı kredi nedeniyle ödenen bedelden sorumlu olup olmadığına, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığına ilişkindir. 2....

            a yapılan satışın muvazaalı olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini bilerek devraldığına ilişkin davacının davasını ispat eder herhangi bir delil sunulmadığından ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerh edilmediğinden davalının TMK'nın 1023. maddesi gereğince iyiniyetli kazanımı korunacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 16,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 11/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; istem konusu bonoların arka yüzünde neyin teminatı olarak düzenlediklerinin açıkça belirtilmediği gibi, satış sözleşmesinde de anılan bonolardan bahsedilmediği, 10/05/2012 vade tarihli ve 30.000,00 TL bedelli bonoda ... ....i'nin imzası bulunmadığı gerekçesiyle itirazın kısmen kabulü ile bu senet yönünden borçlu şirket hakkında verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekili temyiz etmiştir. İstem ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkin olup, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular, diğer itirazlarının yanında, ihtiyati haciz kararına dayanak bonoların, taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini ileri sürmüşlerdir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, itirazın iptali davasıdır. Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı taraf, davalının eşiyle yaptıkları gayrimenkul alım satım sözleşmesi sebebiyle 220.000,00 TL olan satış bedelinin 40.000,00 TL'sinin davalıya ait otomobilin verilerek ödendiğini, söz konusu aracın satışını 3.bir kişiye yapıp parasını aldığını, ancak, satış aşamasında kredi ve vergi borçları sebebiyle ödeme yapmak zorunda kaldığını, yapmış olduğu 20.106,00 TL'nin davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı taraf ise; gayrimenkul satış sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, ayrıca davalının eşi tarafından davacıya masraflar nedeniyle 29.000,00 TL tutarında senet verildiğini ileri sürmüştür....

                K A R A R Davacı, davalı şirket ile 04.07.2010 tarihli "Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi" başlıklı sözleşme imzaladıklarını, sözleşme kapsamında, davalıya 7.500,00 TL ödeme yaptığını ancak kararlaştırılan sürede taşınmazın teslim edilmediğini ileri sürerek, cayma hakkı kapsamında sözleşmenin iptaline, 7.500 TL ödenen miktar ile 6.200,00 TL cezai şartın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile satış sözleşmesinin ve tapu kaydının iptaline, ödenen 7.500,00 TL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile taşınmaz bedelinin ve cezai şart alacağının tahsili isteğine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu