Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, yukarıda ayrıntısı yer alan ilkelerden hareketle, dava konusu taşınmazın tapu kaydının, Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan davalar sonucunda iptal edilerek, taşınmazın 2/A veya 2/B niteliğinde Hazine adına tescil edilmediği, aksine davacıların murisi adına olan tapu kaydının, taşınmazın orman olması nedeniyle yapılan kadastro sonucunda iptal edildiği ve orman vasfıyla Hazine adına tescil edildiği, bu nedenle taşınmazın (daha sonradan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış olsa dahi) 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinde iade edilecek taşınmazlar arasında sayılmayıp, rayiç bedel ödenmesi veya rayiç bedele uygun taşınmaz verilebilmesinin de mümkün olmadığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen Mahkeme kararın hukuki isabet bulunmamaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı ... vakıf, ...ilçesi 2748 ada 136 ve 145 parsel sayılı taşınmazların mutasarrıfları adına kayıtlı iken davalı Hazine adına tescil edildiklerini, kentsel sit alanında bulunan Yolgeçen Han'da yer alan taşınmazların 5737 Sayılı Yasanın 30.maddesi uyarınca vakfı adına tescili gerektiğini ileri sürerek davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine, davacı vakıf adına tescil koşulları bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; davacı vakfın mülhak vakıf niteliğinde olduğu, taşınmazın vakfına devri için 5737 Sayılı Yasanın 30.maddesindeki mazbut vakıf olma koşulunun gerçekleşmediği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir....

      Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece davacı ...'ın davasının reddine karar verilmesi nedeniyle kendini vekille temsil ettiren davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacı ...'a iadesine, 15.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Taşınmazın tamamının orman sınırları içinde kaldığı belirlendiğinden, davanın tümden kabulü ile taşınmazın orman niteliği ile hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, kısmen kabule karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 21/01/2008 günü oybirliği ile karar verildi....

          Belediye Başkanlığı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davacının davasının kabulü ile ... İli ... İlçesi ... Köyü 1139 (167) kadastro parsel (kök) nolu sayılı taşınmazın bilirkişilerin ........2009 tarihli raporuna göre tescil harici alan içerisinde kalıp imar planı gereğince Hazine adına tescil edilen parselin imar öncesi kadastral hak durumuna dönülerek, 1139 (167) parsel olarak Hazine adına ihyasına” karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ile davalı ... Belediye Başkanlığı vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. “Dava, imar işleminin iptali nedeniyle kadastral parselin ihyası suretiyle Hazine adına tescil isteğine ilişkin olup; ihyası talep edilen taşınmazın tescil bildirim beyannamesinde Hazine adına sicil oluşturulması öngörüldüğü halde, tescil sırasında hataya düşülerek ......

            nedeniyle yolun kadim olmadığının ve kaydın yol hududu ile gayri sabit hudutlu ve miktarı ile geçerli bulunduğunun düşünülmesi, tescil ilamında Hazine taraf ise belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda; davalı dayanağı tapusu ve tescil krokisi kapsamında kalan kısmın davalı adına, Hazine tapusu kapsamında kalan kısmın ise, tescil tapusunun ihdas tarihi ile Hazine tapusunun tesis tarihi arasında 20 yıllık zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesciline karar verilmesi, yapılan uygulama sonunda davalı ve Hazine tapusu kapsamı dışında kalan yer var ise; 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil K A R A R Davacı vekili, kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak dere yatağı olarak tescil harici bırakılan taşınmazın davacı adına tesciline, davalı Hazine davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini, birleşen davada da davacının müdahalesinin meni ile kal tabelinde bulunması üzerine; mahkemece davacının ve Hazinenin talebinin reddine karar verilmesi sonucu Hazine temyiz talebinde bulunmuştur. Temyiz edenin sıfatına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Kıryaman ve davalı ...’ın elatmalarının önlenmesi istemiyle, çekişmeli taşınmaz 2/B alanı olarak Hazine adına tescil edilmemiş ise bu durumda Hazinenin, taşınmazın Hazine adına tapuya tescili ve davacı ... Kıryaman ve davalı ...’ın elatmalarının önlenmesi istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açabileceğine göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının gerçek kişiye yüklelitmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 24/02/2010 günü oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Mersin 1. Sulh Hukuk ile Eruh Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkindir. Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesince, hakkında gaiplik kararı istenilen ... ve ...'...

                    Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.12.1979 tarih 1978/325 Esas, 1979/817 Karar sayılı dosyasında Marya'nın gaipliğine ve taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiği ve 02.05.1980 tarihinde Hazine adına hükmen tescil edildiği, davalı Vakıflar İdaresi tarafından ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.12.1982 tarih 1982/449 Esas, 1982/689 Karar sayılı dosyası ile Vakıflar Kanunu 17. maddesine göre Hazine adına olan kaydın iptali ile ... Valisi ...Vakfı adına tesciline karar verildiği, 03.08.1983 tarihli hükmen tescil işlemi ile davalı vakıf adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu