Hukuk Mahkemesince, 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-4. maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işlerinden olan gaiplik kararı verilmesine ilişkin davanın anılan Kanun’un 383. maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Adıyaman Sulh Hukuk Mahkemesi ise gaiplik kararı verilmesinin 6100 sayılı HMK'nin 4. ve 382. maddesinde belirtilen davalardan olmadığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir....
kararı verilmesi için Karataş Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/198 Esas sayılı dosyası ile gaiplik davası açıldığını, yerel mahkemece Karataş Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/198 Esas sayılı dosyası ile yaptığı yargılama sonucunda eksik inceleme ve araştırma ile tüm delilleri toplamadan TMK'daki gaiplik ile ilgili ilan prosedürünü yerine getirmeden davanın reddine karar verdiğini, yerel mahkeme tarafından TMK 33/2 uyarınca ilan yapılarak bu ilandan itibaren 6 aylık süre zarfında hakkında gaiplik kararı istenen kişi ile ilgili bilgi vermelerini istemesi gerekirken bu usule uymadan somut bilgiye ve görgüye, delile dayalı olmayan, duyuma dayalı kolluk tutanağına dayalı olarak hakkında gaiplik kararı istenen kişinin ölmüş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından bu konuda bilgi sahibi olabilecek Karataş İli Tabaklar Köyünde ikamet eden yaşlı kişilerin re'sen kamu tanığı mahalli bilirkişi sıfatı ile bilgisine başvurulması gerekirken...
“Ölüm tehlikesi içinde kaybolma” ve “uzun zamandan beri haber alınamama” olaylarının gaiplik nedeni teşkil edebilmesi için, gaipliği istenilenin “ölümü hakkında kuvvetli olasılık” olması kaydıyla gaipliğine karar verilebileceği düzenlemiştir. Bu hallerden birinin gerçekleşmesi tek başına gaipliğe karar vermek için yeterli değildir. Ayrıca TMK'nın 33/1. maddesine göre, "Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir. Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimselerin, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırılması gerekmektedir....
Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 588. maddesinden kaynaklanan gaiplik ve haklarında gaiplik talep edilen şahısların hisselerine düşen bedelin hazineye irat olarak kaydedilmesine yöneliktir. İlk derece mahkemesi tarafından açılan davanın çekişmesiz yargı işi olduğundan bahisle görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de, ilk derece mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmenin usule ve hukuka uygun olduğundan söz etmek mümkün değildir. Mahkemenin bu kararı TMK'nun 32 vd. maddelerine dayalı olarak açılan gaiplik davalarında verilebilecek kararlardandır. Oysa somut olayda, davacı Hazine gaiplik isteği yanında, haklarında gaiplik talep ettikleri hissesine düşen miktarın hazineye irad kaydedilmesi isteminde de bulunmuş olup söz konusu isteğin TMK'nun 588. maddesi kapsamında olduğu açıktır....
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gaiplik kararı verilmesi ve gaibin malvarlığının Hazineye devri istemine ilişkindir. Balıkesir 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, HMK'nın 382/c/4 maddesinde gaibin mirasçılarına miras payının teslim edilmesinin çekişmesiz yargı işi sayıldığı, yine TMK 382/2-a-4 maddesinde gaiplik kararının çekişmesiz yargı işi sayıldığı ve TMK'nın 588. maddesi gereğince gaibin mallarının Devlete geçmesi ile ilgili karar bakımından sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Balıkesir 2....
Gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası Devlete geçer. Devlet, gaibe veya üstün hak sahiplerine karşı, aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle yükümlüdür.” düzenlemesine yer verilmiş ve aynı Kanunun 33/2, 3. maddesi hükmünde de; “mahkeme gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilanla çağırır. Bu süre, ilk ilanın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır.” hükmü öngörülmüştür. Öyleyse, yukarıda değinilen düzenlenmeler gözetildiğinde bir kimse hakkında gaiplik kararı verilebilmesi için diğer koşulların yanında en az iki kez ilan yapılması zorunludur. Ne var ki, somut olayda, bir kez ilan ilan yapılmış ve bununla yetinilmek suretiyle sonuca gidilmiştir....
Gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilân süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası Devlete geçer. Devlet, gaibe veya ... hak sahiplerine karşı, aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle yükümlüdür.” şeklindedir. Somut olay ve ilgili Yasa maddesi birlikte değerlendirildiğinde; haklarında gaiplik kararı verilmesi talep edilen kişilerin hisselerinin on yıldan fazla süredir kayyım tarafından yönetildiği, atanan kayyımın yönetim kayyımı olduğu, mahalli mahkemece haklarında gaiplik kararı verilmesi talep edilen kişilerin kimlik ve adres bilgilerinin tespiti amacıyla ilgili kurumlara yazılan müzekkere cevaplarında ilgili kişilere ait herhangi bir kayda rastlanmadığının belirtildiği, TMK m. 588 şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına özellikle, TMK nun 588. maddesinde gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası Devlete geçer. Devlet, gaibe veya üstün hak sahiplerine karşı, aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle yükümlüdür.” düzenlemesine yer verilmiş ve aynı yasanın 33/2, 3.maddesi hükmünde de; “mahkeme gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilanla çağırır. Bu süre, ilk ilanın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır.” hükmü öngörülmüştür. Öyleyse, yukarıda değinilen düzenlenmeler gözetildiğinde bir kimse hakkında gaiplik kararı verilebilmesi için diğer koşulların yanında en az iki kez ilan yapılması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: GAİPLİK - BEDEL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 2138 ada 33 parsel sayılı taşınmazın 3/16 pay sahibi ... oğlu ... (... )’in gaip olması nedeniyle 1989 yılında ... Defterdarının kayyım atandığını, 10 yıllık kayyımla idare süresinin dolduğunu, bu arada taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi için ... 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Gaiplik Kararı Verilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde, ...'nın gaipliğine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyada bulunan nüfus kayıt örneğinin incelemesinde, hakkında gaiplik kararı istenen ...'nın Bakanlar Kurulu'nun 22.01.2003 tarihli kararı ile Türk vatandaşlığından çıkarılması üzerine kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 14. maddesi; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir....