Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda açıklanan Kanun hükmü ve ilkeler kapsamında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2010/11290 Esas-15137 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, TMK'nun 32. maddesi uyarınca ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinde uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaiplik kararı verilebileceği ve bir kimsenin sadece bulunduğu yerin bilinemiyor ya da bulunamıyor oluşunun gaiplik kararı verilmesini gerektirmediği, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen T2 davacıyı arayarak yeri hakkında bilgi vererek Afganistan da olduğunu belirttiği ,adı geçenlerin ölümü hakkında kuvvetli olasılığın varlığının ispatlanamadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

karakola götürüldüğünü ancak sonrasında eve dönmediğini ve bir daha kendisinden haber alınamadığını ileri sürerek gaiplik kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

karakola götürüldüğünü ancak sonrasında eve dönmediğini ve bir daha kendisinden haber alınamadığını ileri sürerek gaiplik kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

Bilindiği üzere temsil kayyımı belirli ve ivedi işlerde bir kimsenin kişisel ve mal varlığı ile ilgili olarak korunmasına yönelik temsil için atanırken, yönetim kayyımı uzun süreden beri haber alınamayan sağ olup olmadığı yada nerede olduğu bilinemeyen kimselerin mal varlıklarını yönetim için atanır. Bu anlamda temsil kayyımlığında kişinin temsili esas alınırken, yönetim kayyımlığında mal varlığının yönetimi esas alınmaktadır. TMK' nın 588. maddesinde de belirli mal varlığının yönetiminden bahsedildiğine göre belirtilen kayyımın yönetim kayyımı olduğu anlaşılmaktadır. Oysa dava konusu olayda ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmaza yönetim kayyımı atanmamış, kim olduğu bilinemeyen kişiyi o davada temsil etmek üzere temsil kayyımı atanmıştır. Bu durumda TMK' nın 588. maddesinin şartlarının oluştuğundan bahsedilemeyecek olup, aynı husus Yargıtay 1.HD.'nin 11/04/2019 tarih 2016/7788 esas - 2019/2595 karar sayılı ilamında da vurgulanmıştır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32 ve devamı maddelerinde düzenlenen gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır....

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; ... Medeni Kanunu Hükümlerine Göre Kurulan ... Hakkında Tüzüğün 33. maddesinin 1. fıkrasına göre, vakfın dağılması halinde borçların tasfiyesinden arta kalan mal ve haklar, vakıf senedinde bir hüküm bulunmadığı takdirde ... Genel Müdürlüğünce mümkün mertebe gayece aynı olan bir vakfa intikali sağlanır. Dava konusu vakfın senedinin 22.maddesinin son fıkrasında vakfın dağılması halinde her çeşit mal ve hakların ... Üniversitesine intikal edeceği belirtilmiş fakat böyle bir üniversitenin henüz kurulmadığı anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, DAVA TÜRÜ : GAİPLİK, ALACAK. -KARAR- Dava, tescil isteği bulunmaksızın T.M.K.588.maddesinden kaynaklanan Gaiplik kararı ve alacak isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 2.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 29.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı ile müdahil ......ve diğerlerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı 25.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden müdahillerden alınmasına, 06/02/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. MUHALEFET ŞERHİ Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 594. maddesinden kaynaklanan, malvarlığının intikali, tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkin olup, hasım gösterilmeden sulh hukuk mahkemesinde açılmıştır. Sayın çoğunluk ile aramızda oluşan ihtilaf, söz konusu davanın hasımsız olarak açılıp açılamayacağına ilişkindir....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK, ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortaklığın giderilmesi davası sırasında 3561 Sayılı Yasa uyarınca 9 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından ... ve ...’i temsil etmek ve mal varlığını yönetmek üzere ... Defterdarının kayyım olarak atandığını, taşınmazın satış bedelinin kayyımlık bürosunun banka hesabına aktarıldığını ve 10 yıldır kayyım tarafından idare edildiği ileri sürerek TMK 588. maddesi gereğince adı geçenlerin gaipliğiyle bankadaki para ve nemalarının Hazineye intikalini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, husumetin kayyıma yöneltilmediği, yargılamanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin sağlanmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı....

          HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK-ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortaklığın giderilmesi davası sırasında 3561 Sayılı Yasa uyarınca 11 parsel sayılı taşınmaz malikleri ... ve ...'yi temsil etmek ve mal varlığını yönetmek üzere ... Defterdarının kayyım olarak atandığını, taşınmazların satış bedelinin kayyımlık bürosunun banka hesabına aktarıldığını ve 10 yıldır kayyım tarafından idare edildiği ileri sürerek TMK 588. maddesi gereğince adı geçenlerin gaipliğiyle bankadaki para ve nemalarının hazineye intikalini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, husumetin kayyıma yöneltilmediği, yargılamanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin sağlanmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı....

            UYAP Entegrasyonu