Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, ... tarafından Türk Medeni Kanununun 588. maddesine dayalı açılan gaiplik ile tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten de, Türk Medeni Kanununun 588.maddesinde;"sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona düşen miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da mal varlığı böyle yöneltilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse, Hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verilir. Gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası Devlete geçer....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh...Hukuk...Mahkemesi Gaiplik...istemine...ilişkin...davada...Bartın....... Asliye...Hukuk...ve...Bartın...Sulh...Hukuk...Mahkemelerince...ayrı...ayrı...görevsizlik...kararı...verilmesi...nedeni...ile...yargı...yerinin...belirlenmesi...için...gönderilen...dosya...içindeki...tüm...belgeler...incelendi, gereği...düşünüldü: Dava, gaiplik...kararı...verilmesi...istemine...ilişkindir. Bartın....... Asliye...Hukuk...Mahkemesince...verilen, 24...10...2011...tarih, 2011...541...Esas, 2011...438...Karar...sayılı...görevsizlik...kararı, davacı...yanca...temyiz...edilmeyerek...kesinleşmekle...beraber, Bartın...Sulh...Hukuk Mahkemesinin...verdiği...03...02...2012...tarih, 2011...1588...Esas, 2012...120...Karar...sayılı...görevsizlik...kararı, davacıya...20...02...2012...tarihinde...tebliğ...edilmiş...ve...davacı...tarafından...20...02...2012...tarihinde...temyiz...edilmiştir....

      oğlu Hasan mirasçılarının gaipliğine, kayyım adına yatırılan satış bedellerinin Hazineye irat kaydına, 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazlardaki gaip kişilere ait payların Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

        Hal böyle olunca, birleştirilen davaya konu 104 parsel sayılı taşınmazın aslı her ne kadar vakıf ise de, kayıt maliki mutasarrıfların mirasçıları bulunması halinde iptal tescile karar verilmesi mümkün olmadığından, her bir kayıt maliki açısından ayrı ayrı araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre ise; asıl davada davacı ......

          Hal böyle olunca, birleştirilen davaya konu 104 parsel sayılı taşınmazın aslı her ne kadar vakıf ise de, kayıt maliki mutasarrıfların mirasçıları bulunması halinde iptal tescile karar verilmesi mümkün olmadığından, her bir kayıt maliki açısından ayrı ayrı araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre ise; asıl davada davacı ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Sulh Hukuk Mahkemesinin 27/12/1995 tarih ve 1995/849-1105 Esas ve Karar sayılı dosyasında 357 ada 23 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden ... oğlu ..., ... kızı ..., ... oğlu ... ve ... kızı ... 3561 sayılı Kanun uyarınca mal müdürünün kayyım olarak atandığını, sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona isabet eden miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da mal varlığı bu şekilde yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse Hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verileceğini, gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmaz ise aksine hüküm bulunmadıkça gaibin mirasının devlete geçeceğini ileri sürerek adı geçen kişilerin gaipliğine ve mal varlıklarının Hazineye intikaline karar verilmesini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Sulh Hukuk Mahkemesinin 31.12.1996 tarih ve 1996/655-1078 Esas ve Karar sayılı dosyasında, 39 ada 13 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ... kızı ..., ... kızı ... ve ... kızı ...’ye 3561 sayılı Kanun uyarınca Mal Müdürünün kayyım olarak atandığını, sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona isabet eden miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da mal varlığı bu şekilde yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse Hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verileceğini, gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmaz ise aksine hüküm bulunmadıkça gaibin mirasının devlete geçeceğini ileri sürerek adı geçen kişilerin gaipliğine ve mal varlıklarının Hazineye intikaline karar verilmesini istemiştir....

                Yukarıda açıklanan Kanun hükmü ve ilkeler kapsamında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2010/11290 Esas-15137 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, TMK'nun 32. maddesi uyarınca ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinde uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaiplik kararı verilebileceği ve bir kimsenin sadece bulunduğu yerin bilinemiyor ya da bulunamıyor oluşunun gaiplik kararı verilmesini gerektirmediği, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen T3 hakkında ölümü hakkında kuvvetli olasılığın olmadığı ve ölüm tehlikesi için de kaybolmadığı anlaşıldığından, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

                Gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilân süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası Devlete geçer. Devlet, gaibe veya ... hak sahiplerine karşı, aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle yükümlüdür.” şeklindedir. Somut olay ve ilgili Yasa maddesi birlikte değerlendirildiğinde; haklarında gaiplik kararı verilmesi talep edilen kişilerin hisselerinin on yıldan fazla süredir kayyım tarafından yönetildiği, atanan kayyımın yönetim kayyımı olduğu, mahalli mahkemece haklarında gaiplik kararı verilmesi talep edilen kişilerin kimlik ve adres bilgilerinin tespiti amacıyla ilgili kurumlara yazılan müzekkere cevaplarında ilgili kişilere ait herhangi bir kayda rastlanmadığının belirtildiği, TMK m. 588 şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                  Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; K A R A R Davacı 30/03/2015 tarihinde kız kardeşi ... ...’in 1987 tarihinden itibaren gaip olduğunu ve tüm aramalara rağmen bulunamadığı gerekçesiyle kız kardeşi hakkında gaiplik kararı verilmesi istemiyle Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesine dava açmıştır. Mersin 3. Sulh Hukuk Mahkemesince, HMK’nın 2. maddesi gereğince şahıs veya malvarlığına ilişkin davalarda aksine düzenleme olmadıkça asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağını, gaiplik kararı verilmesi bakımından hangi mahkemenin görevli olacağı hususu tartışmalı olduğundan ve sulh hukuk mahkemesinin görevinin istisna asliye hukuk mahkemesinin görevinin asıl olduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı verilmiştir. Mersin 2....

                    UYAP Entegrasyonu