Gereken özen görevini göstermeyen vekil, TBK 510.md(Eski BK 394. md) hükmü uyarınca, vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır. Ancak, tıbbın gerek ve kurallarına uygun davranılmakla birlikte sonuç değişmemiş ise doktorun bu kez sorumlu tutulmaması gerekir. Dosya içerisine kazandırılan, davalı doktorun yargılandığı ceza dosyası incelendiğinde, 31.12.2004 tarihli Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi raporunda, "Kişinin ölümünün ameliyat sonrası ortaya çıkan sistik arter (safra kesesine ait atardamar) kaynaklı iç kanamaya bağlı hipovolemik şok sonucu meydana gelmiş olduğu...", 11/04/2007 tarihli Adli Tıp Kurumu 3....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * paylı mülkiyete tabi taşınmazla ilgili, paydaşlar arasında yapılan, taşınmazın bakım ve ince işlerinin yapımına ilişkin sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan alacak istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2008 (Salı)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin ifa edilmemesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 23.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 31.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Satış vaadi sözleşmesi geçerli olmakla birlikte davanın açıldığı tarihte davalı vaat olunan taşınmazın maliki olmadığından aynen ifa mümkün değildir. Kural olarak, borcun ifa edilmemesi borçlunun sorumluluğunu gerektirir ve borcun ifa edilmemesinde kusurlu kabul edilir. Bu durumda, vaat alacaklısı davacı aynen ifa yerine BK'nun 96. ve devamı maddeleri uyarınca tazminat talep edebilir. Buradaki tazminat, alacaklının müspet zararıdır. Müspet zarar ise, alacaklının gereği gibi ve vaktinde olan ifaya taalluk eden menfaatine tekabül eder. Yani borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyet ile mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki farktır. Diğer bir ifadeyle müspet zarar aktin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Somut olayda, davacı 08.05.1992 tarihli ve bu sözleşmeyi temlik aldığı 18.12.1992 tarihli satış vaadi sözleşmelerine dayanmaktadır....
sonra tazminata yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra tazminata yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine," karar verilmiştir....
Manevi tazminat adı altında hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek nitelikte olmalı fakat bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği unutulmamalıdır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır....
Maddesi uyarınca talep edilen manevi tazminat bakımından her bir davalı yönünden 1000 TL manevi tazminat talep edildiğinden bu bedelin tarafların ---ekonomik durum tespit tutanakları ve maddi tazminat belirlenirken dikkate alınan hususlarda değerlendirildiğinde dosya kapsamına uygun olduğu, her bir davalı yönünden 1000 TL manevi tazminata hükmetmek gerektiği anlaşılarak davanın kısmen kabul kısmen reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ın sözleşme gereği dava konusu projedeki telif, ödeme, vs. doğan tüm hakların tek hamili olması nedeni ile sözleşme ihlalinden doğan tüm zararlarının karşılanmasını, dava konusu talep ve ödemelerin, telif haklarının müvekkiline verilmesini beyan etmiştir. MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 18/03/2021 tarihli 2019/223 E. - 2021/145 K. sayılı kararıyla; "Mahkemece itibar edilen 03/02/2021 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere: Davaya konu uyuşmazlık, davacı ...'ün görüntülerinin, davacıların iddia ettiği gibi 2015 yılında yapılan fotoğraf çekimi sonucu sadece 6 ay reklam materyallerinde kullanılmasına izin verilip sonraki tarihleri kapsayan bir iznin olup olmadığı noktasında olduğu, dava dilekçesinde; Davaya konu ...'...
bir düzenleme bulunmadığı, bu halde olaya TBK 96 ve 112 .maddesi gereğince ifanın imkansız hale gelmesi nedeniyle kusursuzluğunu ispat edememesi nedeniyle davacının söz konusu fuara katılamamasından kaynaklı zararı olan ve dosyaya sunulan kayıtlara ve bilirkişi tespitlerine göre konaklama, uçak bileti, katalog bastırma, araç kiralama gibi bu tür zararlardan sorumlu olduğu, bu nedenle davacının maddi tazminat taleplerinin yerinde olduğu, şirketin manevi varlığına veya bütünlüğüne yönelik bir saldırı söz konusu olmadığından manevi tazminat isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle maddi tazminat talebi bakımından davanın kabulüne, ardiye masraflarından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, manevi tazminat talebi bakımından davanın reddine karar verilmiştir....
KIŞILIK HAKLARINA SALDIRIMANEVI TAZMINATDINI INANÇLARA SAYGI "İçtihat Metni"Davacı Erol vekili Avukat Soysal tarafından, davalı Merkez A…… Televizyon Prodüksiyon A.Ş. aleyhine 03/02/2003 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15/12/2004 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı şirkete ait televizyon kanalında yayınlanan "Z……" adlı dizide davacının anne ve babasının mezarları başında lanetler okuyan bir kadının görüntüsüne yer verildiğini, mezarların dizide kullanılması için izin alınmadığını, bu durumun davacının manevi değerlerini rencide ettiğini ileri sürmüştür....