Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, fiili hizmet zammı sürelerinin tespiti istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı yasanın 40. maddesinde düzenlenmiştir. 5754 sayılı Yasanın 25. maddesiyle değişik 5510 sayılı Yasa'nın 40. maddesi " Aşağıda belirtilen işyerlerinde ve işlerde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayıları, fiilî hizmet süresi zammı olarak eklenir. 360 günden eksik sürelere ait fiilî hizmet süresi zammı, 360 gün için eklenen fiilî hizmet süresi ile orantılı olarak belirlenir....

SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; 5434 sayılı Kanunun mülga 32. maddesinde öngörülen fiili hizmet zammı süreleri sigortalının hem prim ödeme gün sayısına hem de sigortalılık süresine eklendiği, yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarını belirleyen 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin B ve C bentlerine göre 23/05/2002 tarihindeki sigortalılık süresi tespit edilerek aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği, buna göre 23/05/2002 tarihine kadar geçen fiili hizmet zammı süreleri de sigortalılık sürelerine ilave edilerek aylığa hak kazanma koşullarının belirlendiği, 23/05/2002 tarihi itibariyle 13 yıl 10 ay 8 gün sigortalılık süresi, bu süreye 2 yıl 8 ay 3 gün fiili hizmet zammının eklenmesi ile bu defa 16 yıl 6 ay 10 gün sigortalılık süresinin bulunduğu, geçici 81- B/b fıkrasında öngörülen 25 yıl sigortalılık süresi, 49 yaş ve 5300 prim gün sayısı koşulunun yerine getirmesi halinde tarafına yaşlılık aylığı bağlanabileceğini belirterek, davanın reddine karar...

olduğu, adı geçenin işyerindeki fiili hizmet süresi zammı hak ettiği çalışmaları için (1) belge kodlu iptal ve (29) belge kodlu ek aylık prim ve hizmet belgelerinin işverenden istenilmesi, bir aylık süre içerisinde verilmemesi halinde resen tanzim edilerek işleme alınması gerektiğinin belirtildiği, davacı şirket tarafından SGK Başkanlığı aleyhine Mahkeme'nin 2021/331 Esas sırasına kayden kurum sigortalısı Ümit Kayan'ın davacı şirkete ait işyerinde geçen hizmet akdine tâbi zorunlu sigortalılık hizmetlerinin fiili hizmet süresi zammı kapsamında olduğundan bahisle ilgili döneme ilişkin olarak davacı şirkete ait işyerinden iptal ve ek aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmesine ilişkin olarak tesis edilen kurum işleminin iptali ve davacı şirkete ait işyerinin 5510 Sayılı Kanun'un 40. maddesi gereğince fiili hizmet süresi zammı kapsamında olmadığının tespiti talepli dava açıldığı, Mahkeme'nin 14/09/2021 tarihli, 2021/331 Esas ve 2021/523 Karar sayılı ilamıyla, bu davanın Mahkeme'nin 2020...

Hükmün, davalılar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) Davalı işverene ait Sağlık Ünitesi’nde radyoloji - röntgen teknisyeni olarak çalışan davacının istemi 09.02.2004 – 30.12.2008 tarihleri arasında gerçekleşen çalışmalar yönünden itibari hizmet süresinin/fiili hizmet süresi zammının tespitine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda talep kısmen kabul edilerek, 04.10.2006 – 30.12.2008 dönemine yönelik itibari hizmet süresi/fiili hizmet süresi zammı hüküm altına alınmıştır....

    Fiilen çalışılmış güne eklenecek itibari hizmet günü sayısının bulunmasında (Çalışılan gün sayısı x 0.25) formülü uygulanır." hükmü gereği, hüküm kurulması gerekirken yine Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 16.05.2000 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 18.02.2000 gün ve 1997/1 Esas - 2000/1 Karar sayılı kararında, anılan Kanunun Ek 5'inci maddesinde öngörülen itibari hizmet süresinin, salt sigortalılık süresine eklenmesi gerekeceği, ayrıca bu sürenin fiili prim ödeme gün sayısına eklenmesinin söz konusu olamayacağına ilişkin kararı dikkate alınmaksızın, infazda tereddüt ve çelişkiye mahal verilecek şekilde fiili hizmet süresi zammının belirtilmesi isabetsizdir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

      İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1- Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, 2- İş bu davanın gecikme zammının tamamının zamanaşımına uğradığı, 3- Mahkeme kararının kaldırılması gerektiği, Gerekçeleri ve resen tespit edilecek gerekçelerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, kurumun gecikme zammı tahakkuk işleminin iptali istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, dava dışı sigortalı Derya Karabağ'ın açtığı ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen hizmet tespiti davasında sigortalının 2005- 2009 arası davalı nezdinde çalıştığının tespitine karar verildiği, Kurum tarafından kesinleşin hizmet tespiti davasına dayanılarak davacı hakkında gecikme zammı tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır....

      B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI 5434 sayılı Yasa kapsamında hak kazanılan “fiili hizmet zammının” kişilerin fiili hizmetine eklenmesi gerektiği söylenebilir ise de, birleşen hizmetler sonrasında, 506 sayılı Yasanın 60. ve geçici 81. maddesindeki yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin koşullar bakımından uygulama yapılırken, sigortalılık süresi yönünden, kişinin sigortalılık başlangıç tarihiden geriye doğru ekleme yapılması ile sigortalılık başlangıç tarihinin geriye çekilmesi suretiyle, ek bir sigortalılık süresine veya başkaca bir uygulama yapılmasına imkân vermediği hususu dikkate alınmalı ve buna göre tahsis koşulları yeniden irdelenmeli, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, dairemizce bozmaya uyulmuş, bozma doğrultusunda yargılamaya devam edilmiştir....

        DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ İDDİANIN ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kasım 2018 yılında Eskişehir T5nde çalışmaya başladığını, 2015 yılındaki görevlendirme cetveline bakıldığında davacının yangın söndürme işinde görevlendirildiğinin görüleceğini, bu görevlendirme ile birlikte 5510 sayılı Yasanın 40. maddesininin 15. nolu görev tarifindeki yangın söndürme işi yaptığını belirterek, davacının her yıl için 60 günlük fiili hizmet süresi zammının sigortalılık süresine eklenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Sosyal güvenlik sistemimize göre, hizmet süreleri ayrımında fiili hizmet süresinin karşılığı fiili olmayan süre olarak, ancak” itibari” hizmet süresi olarak anlaşılır.Fiili hizmet süresinin karşıtı asla isteğe bağlı sigortalılık süresi değildir.İsteğe bağlı sigortalılık süresi zorunlu sigortalılığın karşıtıdır. Fiili hizmeti eylemli olarak bedensel güç kullanılarak yapılan bir çalışma olarak algılamak sosyal güvenlik hukuku ilkelerini dışlayarak “fiili “kelimesinin sadece sözlük karşılığını yoruma esas almak olur ki bu değerlendirme hukuki bir değerlendirme değildir. HGK.’nun 15.6.1988 gün ve 1988/10-270E,472 K. sayılı kararında; T.C. Emekli Sandığı Kanununa tabi olarak geçen fiili hizmet zammının (gerçekte fiili bir hizmet süresi olmadığı halde) 2829 sayılı yasaya göre hizmet birleştirilmesinde dikkate alınacağı kabul edilmiştir. Örneğin; 2925 sayılı Yasaya göre tarımda başkası hesabına çalışanların tabi olduğu sigortalılık esas itibarıyla isteğe bağlı bir sigortalılık türüdür....

          20, erkek iştirakçilerin 25 fiili hizmet süresini tamamlamaları halinde istekleri üzerine emekli aylığı bağlanacağı, 32. madde gereğince fiili hizmet sürelerine zam yapılanların, bu maddede belirtilen yaş hadlerinden hizmetlerine eklenen fiili hizmet süresi kadar indirim yapılacağı hükmüne yer verildiği, bu madde ile anılan Yasaya tabi hizmetler nedeniyle hak edilen fiili hizmet süresi zammının yaş haddinden düşüleceği açıkca belirtilmiş olup, başka sosyal güvenlik kuruluşlarına (Sosyal Sigortalar Kurumu da dahil) tabi çalışmalar nedeniyle kazanılan itibari hizmet zamlarının yaş hadlerinden düşüleceğine dair bir hükme yer verilmediği, dava konusu olay yukarıda yer alan Yasa hükümleri ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının SSK'ya tabi olarak geçen 4773 günlük hizmetinden dolayı 3 yıl 23 gün itibari hizmet süresi bulunmakta ise de, bu sürenin Emekli Sandığı Kanununa göre yaş haddinden indirilmesi mümkün bulunmadığından toplam 19 yıl 6 ay 3 gün hizmeti bulunan davacının Yasada belirtilen...

            UYAP Entegrasyonu