Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) davasında (TMK m.166/4) davacı taraf, kusur tespiti, davalı kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden, davalı taraf; kusur tespiti, lehine hükmedilen nafakalar ve tazminat miktarları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma TMK m.166/4) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; TMK'nun 166/4.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, her hangi bir isabetsizlik yoktur....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dava münhasıran Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedenine dayanarak açılmıştır. ...ile sonuçlanan ...1.Aile Mahkemesinin 2003/907 esas, 2005/13 karar sayılı dosyasında ret kararı 8.7.2005 tarihinde kesinleşmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı boşanma davası 27.5.2008 tarihinde açılmış olduğuna göre üç yıllık süre geçme koşulu gerçekleşmemiştir....

    Öyleyse kadının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı açtığı karşı boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddi doğru olmamış ise de, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde düzenlenen fiili ayrılık hukuki sebebine dayalı olarak açtıkları boşanma hükmü taraflarca temyiz edilmeyip kesinleşmekle, kadının evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı açtığı karşı boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu nedenlerle mahkemece konusuz kalan davalı-davacı kadının boşanma davası hakkında açıklanan çerçevede bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 3-Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkek tamamen kusurlu olduğuna göre; davalı-davacı kadının maddi tazminat (TMK m.174/1) talebinin reddi de doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Retle sonuçlanan boşanma davası 13.9.2002 tarihinde kesinleşmiş fiili ayrılık sebebine dayalı bu dava 25.7.2005 tarihinde açılmıştır.3 yıllık fiili ayrılık süresi dolmadan Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesi doğru değilsede; bu husus temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir. 2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine...

        ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2021 NUMARASI : 2020/213 ESAS 2021/246 KARAR DAVA KONUSU : Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; daha önce evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle Burdur Aile Mahkemesinin 2015/131 E. Sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, ancak davanın reddedildiğini, bu kararın 20/06/2017 tarihinde kesinleştiğini, red kararının kesinleştiği tarihten itibaren tarafların bir araya gelmediklerini, bu sebeple fiili ayrılık nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        GEREKÇE: Dava; fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davasıdır. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Dosya içeresinde mevcut bulunan nüfus aile kayıt tablosunun incelenmesinde; tarafların 17/08/2000 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek 18/11/2002 doğumlu Şimal isimli çocuklarının olduğu görülmüştür....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/846 KARAR NO : 2021/885 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÜRGÜP ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2019 NUMARASI : 2019/85 ESAS, 2019/530 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile evli olup 2 çocukları olduğunu, Ürgüp Asliye Hukuk Mahekemesi 2015/277 Esas, 2016/8 Karar sayılı kararıyla boşanma davasının reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, boşanma davasından önce de hali hazırda da ayrı yaşadıklarını bir araya gelmediklerini beyanla fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini...

        Açılan nafaka davası sonucu verilen nafakaya ilişkin hükmün fiili ayrılık döneminde kesinleşmiş olmasının terke dayalı davaya etkisi yoktur. Nafaka hükmü lehine nafakaya hükmedilenin, dava tarihi itibariyle ayrı yaşamakta haklı olduğunu gösterir. Aksi düşünce, bir nafaka davası açan ve yararına nafakayhükmedilen eş hakkında artık terke dayalı boşanma davası açılamaz sonucunu doğurur. Kanunun amacının bu olmadığı açıktır. (H.G.K ‘nun 18.11.1998 gün ve 824/2-820 sayılı, 2.H.D’nin 27.09.2005 tarihli 11274-12936 sayılı kararı).Toplanan delillerle de taraflar arasındaki ayrılığın altı aydan fazla sürdüğü anlaşılmaktadır. Bu halde ihtar kanuni şekillere uygundur. Terke dayalı davanın reddedilebilmesi için terkte haklılığın değil, eve dönmemekte haklılığın kanıtlanması gerekmektedir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık hukuki nedenini dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, karara ilişkin davalı kadının istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Davacı erkeğin İzmir 6. Aile mah. 2014/239 esas 2014/703 karar sayılı ilamı ile açtığı boşanma davasının reddine karar verildiği, 30.11.2015 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 10.01.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmakla 3 yıllık fiili ayrılık süresinin gerçekleştiği ve tarafların bu süre içerisinde ortak yaşamı kuramadıkları anlaşılmaktadır....

          Bu nedenle davanın kabulüne, tarafların 166/4 maddesi gereğince fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanmalarına karar verilmesi gerektiği "gerekçesi ile; "Davanın kabulü ile tarafların TMK nın 166/4 maddesi gereğince fiili ayrılık nedenine dayalı olarak BOŞANMALARINA, Davalı için 15/01/2019 tarihli duruşmada dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere taktir edilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleştiği tarihte aylık 50,00 TL artırılarak aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, Davalının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15,000 TL manevi tazminatın, davacıdan alınarak davalıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15,000 TL maddi tazminatın, davacıdan alınarak davalıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, "karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu