WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2021 NUMARASI : 2019/327 ESAS 2021/579 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Komya 3. Aile Mahkemesinin 2019/988 esas sayılı dosyasında bulunan boşanma davasının müvekkilinin feragat etmesi sebebiyle reddedildiğini ve kararın 23/09/2016 tarihinde kesinleştiğini, bu tarihten bu yana 3 yıl geçtiğini ve tarafların hiçbir şekilde bir araya gelmediklerini ve müşterek hayatın kurulamadığını belirterek TMK 166/4 maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir....

Gerçekleşen bu durum karşısında fiili ayrılık (TMK madde 166/4) sebebine dayalı davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen kadının davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2018(Pzt.)...

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2020/373 ESAS 2021/1369 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 27/09/2005 tarihinde evlendiklerini, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin 24/08/2015 tarihinde İskenderun 1.Aile Mahkemesinin 2015/519 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, davanın reddedildiğini ve kararın 10/01/2017 tarihinde kesinleştiğini, red kararının kesinleşmesinden bu yana 3 yıl geçtiğini ve tarafların tekrar bir araya gelmediklerini belirterek, TMK'nın 166/son maddesi gereğince tarafların boşanmalarını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Fiili ayrılık vakıası tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı gibi, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Davalı erkeğin duruşmada dinlenen tanığının beyanları esas alınarak davacı kadına kusur yüklenmesi de mümkün değildir. Bu durumda tarafların, dosya kapsamına göre birliğin sarsılmasına neden olacak herhangi bir kusurları bulunmamakta olup her ne kadar davanın reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de, boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden bu husus bozma sebebi yapılmamış sadece yanlışlığa değilmekle yetinilmiştir. 2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Yukarıda 1. bentte belirtildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda iki tarafın da kusuru bulunmamaktadır....

      Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fili ayrılık sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış olan boşanma davasının reddine karar verilmiş ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmiş ve bu süre içinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olması gerekir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı davada tarafların kusur durumları belirlenirken, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen boşanma davalarında belirlenen kusur durumları yanında fiili ayrılık süresinde gerçekleşen kusurlu davranışların da dikkate alınması gerekir....

      Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Kusur, boşanmanın eki olan nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde bir unsur olarak araştırılması gerekir. (Yargıtay 2HD. 2011/13318 E. 2012/10996 K.) Tarafların retle sonuçlanan önceki boşanma davasında, davacının beyanlarından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabul edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiye davanın reddine karar verilmiş, önceki davada herhangi bir kusur belirlemesi yapılmadığı anlaşılmıştır. Boşanmanın eki olan maddi ve manevi tazminatlar ise kusurlu olan taraftan istenebilir (TMK. md. 174/1- 2)....

      Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, taraflar arasında daha önce görülen ve erkeğin davasına dayanak teşkil eden davanın, "Boşanma davasına konu edilen davalının eylemlerinin davacı tarafından affedildiği, affedilen eylemlere dayanılarak boşanma talep edilemeyeceği, terke dayalı olarak açılan bir boşanma davasının da bulunmadığının anlaşıldığı" gerekçesiyle reddedilip kesinleştiğinin, bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmediklerinin, fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının ve erkeğin ilk boşanma davasında, kadının boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığının, böylece bu tarihten önceki olaylar artık kadına kusur olarak yüklenemeyeceğinin de anlaşılmasına göre, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açarak fiili ayrılığa sebep olan ve birlikte yaşamaktan kaçınan davacı erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir....

        Mahkemece 27.09.2017 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilinin TMK 166/son maddesinden açtıkları dava yanında TMK 166/1.maddeye dayalı dava da bulunduğu, bu konuda karar verilmediğini istinaf etmesi üzerine, Dairemizin 2017/3183 Esas, 2019/1173 Karar, 11.07.2019 tarihli kararı ile davacının fiili ayrılık (TMK 166/son) ve TMK 166/1.maddeye dayalı boşanma davası açtığı halde TMK 166/1.maddesinden açtığı davada olumlu olumsuz karar verilmemesi nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş, dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 28.09.2020 tarihli karar ile; Davacının TMK 166/4 maddesine dayalı fiili ayrılık sebebiyle boşanma davasının ve terditli TMK 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından da, eşine karşı aynı hukuki sebeple 14.01.2013 tarihinde "karşı boşanma" davası açılmış ve harcı yatırılmıştır. Mahkemece, erkeğin boşanma davası kabul edilmiş, kadının karşı boşanma davası hakkında ise hüküm kurulmamıştır. Karşılıklı dava açılması durumunda mahkemece davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

          Davalı kadının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, davalının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı erkek tarafından açılan fiili ayrılık hukuki nedenine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince boşanma ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuş ve hükme karşı davalı kadın tarafından tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi, kadının nafaka ve tazminatlara dair başvurusunun kabulüne karar vererek, ilk derece mahkemesinin nafaka ve tazminatlara ilişkin hükmünün kaldırılmasına karar vermiştir. Hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu