WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Mahkemece, "taraflar arasında geçimsizlik bulunduğu, tarafların sürekli tartıştıklarının sabit olduğu, barışma ve bir araya gelme ihtimallerinin olmadığı, her iki tarafın da boşanmayı istediği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında hukuki ve fiili yarar kalmadığı" gerekçesiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektiren maddi bir vakıa da ispatlanmamıştır....

    Dava; fiili ayrılık sebebiyle (TMK166/ son) boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. HMK'nun 19/2 maddesinde; yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." HMK.nun 19/4.maddesinde de; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir" düzenlemeleri mevcuttur. Somut olayda; davalı süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmamış, davaya talimat ya da segbis sistemi ile katılmak istediğini bildirmiş, ilk defa 24.03.2022 tarihli celsede, davanın son altı ay bir arada bulundukları yerde açılması gerektiğini beyan etmiş, açıkça yetkili mahkemeyi de göstermemiştir. O halde usulüne uygun yapılmış bir yetki itirazından söz etmek mümkün değildir....

    Dava; fiili ayrılık sebebiyle (TMK166/ son) boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. HMK'nun 19/2 maddesinde; yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi, birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." HMK.nun 19/4.maddesinde de; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir" düzenlemeleri mevcuttur. Somut olayda; davalı süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmamış, davaya talimat ya da segbis sistemi ile katılmak istediğini bildirmiş, ilk defa 24.03.2022 tarihli celsede, davanın son altı ay bir arada bulundukları yerde açılması gerektiğini beyan etmiş, açıkça yetkili mahkemeyi de göstermemiştir. O halde usulüne uygun yapılmış bir yetki itirazından söz etmek mümkün değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davacı kocanın 1.8.2005 tarihinde terk sebebiyle boşanma davası açması üzerine davalı kadında 22.08.2005 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davası açmıştır. Davalı kadın haklı bir sebebe dayanarak ortak konuta dönmediğini kanıtlayamamıştır. Davalı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davası açması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup terke dayalı boşanma davasını sonuçsuz bırakmaya yöneliktir....

      DAİREMİZİN 06/10/2021 TARİHLİ KARARI "... feragat sebebiyle verilen davanın reddine ilişkin kararın taraflara tebliğ edilip şeklen kesinleşmesini beklemeye de lüzum olmadığı, istinafa konu davanın TMK'nın 166/4. maddesinde düzenlenen fiili ayrılık nedenine dayalı açıldığı, erkek tarafından açılan ve feragat nedeniyle reddedilen davanın ise TMK'nın 166/1. maddesine dayanılarak açıldığı, her iki davada dayanılan hukuki sebeplerin farklı olduğu, bu durumda, eldeki davanın açıldığı tarihte taraflar arasında "derdestlik" vasfını sürdüren bir dava bulunmadığı" gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, davacı erkek tarafından TMK’nın 166/4. maddesi uyarınca açılan boşanma davasında işin esasının incelenerek bir karar verilmek üzere mahkeme kararının ikinci kez kaldırılmasına karar verilmiştir....

      nun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma talebine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre; tarafların 2005 yılında evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklarının olmadığı, davacının Almanya'da fırın işinde çalıştığı, aylık 1000 euro civarında gelirinin bulunduğu, davalının çalışmadığı, ev hanımı olduğu, davacının davalı aleyhine 06/12/2006 tarihinde 2006/470 Esas sayılı dosyasıyla boşanma davası açtığı, davanın reddedilmesi üzerine 05/02/2010 tarihinde Adana 6.Aile Mahkemesinin 2010/127 Esas sayılı dosya ile TMK.'nun 166/son maddesine dayalı olarak boşanma davası açtığı, 3 yıllık süre dolmadığından davanın reddine karar verildiği, bu kararın 27/06/2013 tarihinde kesinleştiği, ortak hayatın yeniden kurulmadığı iddiasıyla TMK.'...

      (HMK'nun 33. madde) Davacı vekilinin dava dilekçesindeki açıklamalardan; talebinin TMK'nun 166/1- 2 maddesine dayalı boşanma davası olmayıp, TMK'nun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma davası olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, TMK'nun 166/son maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hukuki vasıflandırmada hataya düşülerek, TMK'nun 166/1 maddesi gereğince davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Öte yandan; gerekçede, TMK'nun 166/1 ve TMK'nun 166/son maddesi uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra, TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca hüküm kurulmuş olması da çelişkiye sebebiyet vermiştir....

      GEREKÇE :Dava TMK 162 ve 166/1md.gereğince boşanma ve ferileri talebinden ibarettir. HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Mahkemece kadın kusursuz bulunmuş,erkeğe "...süreklilik gösterir şekilde fiziksel şiddet-hakaret-sık alkol kullanımı ve alkolün etkisinde iken sistematik şekilde fiziksel-sözel şiddet-sadakatsizlik-fiili ayrılık sonrası hiç bir maddi yardımda bulunmama-zorunlu giderlere ilişkin ödeme talimatlarını iptal etme-kendisinin üzerine olan eşi ve çocuklarının kullandığı telefon hatlarını iptal etme"kusurları yüklenmiş,erkeğe yüklenen şiddet vakıalarının genel boşanma sebebinin üzerine çıkması gerekçesiyle TMK 162,sadakatsizlik sebebiylede temelden sarsılmaya dayalı boşanma kararı verilmiştir....

      Dava; TMK'nın 166/son maddesi (fiili ayrılık hukuki sebebiyle) uyarınca boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. Dosya istinaf aşamasında iken, Uyap sisteminin uyarı vermesi üzerine incelenen nüfus kayıtlarına göre, davacı T1 boşanma kararı verilmesinden sonra hüküm henüz kesinleşmeden 26.07.2021 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Bu halde evlilik ölümle sona ermiş, boşanma davası konusuz kalmıştır....

      Bağımsız tedbir nafakası davasında (TMK m.197), boşanma davası sırasında verilen tedbir nafakasından (TMK m.169) farklı olarak, lehine nafakaya hükmedilebilecek eşin talebi gerekir. Re’sen nafakaya hükmedilemez. Boşanma davasında verilecek tedbir nafakası boşanma davasında verilen kararının kesinleşmesine kadar devam eder iken, bağımsız tedbir nafakası davasında verilen tedbir nafakası tarafların boşanmalarına kadar fiili ayrılık devam ettiği sürece devam eder. Derdest bir davadan söz edilebilmesi için davaların, taraflarının, konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekir (HMK m.114/1- 1). Bu sebeple, bağımsız tedbir nafakasının (TMK m 197) artırılması talebine ilişkin eldeki davanın, taraflar arasında görülen boşanma dava dosyası ile derdest olduğundan söz edilemez. Kabule göre de; derdestlik, dava şartlarından (HMK m. 114/1- ı) olup, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir (HMK m 115/2)....

      UYAP Entegrasyonu