Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonrası Açılan Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedebilmek için, boşanmaya sebep olan olayların, talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması zorunludur. (TMK m. 174/2). Davalı kadının zinası sebebiyle, tarafların, Türk Medeni Kanununun 161. maddesine göre boşanmalarına karar verilmiş, bu sebeple verilen boşanma kararı 22.02.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma sebebi olarak kabul edilen ve diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden maddi olay sebebiyle kişilik hakları zedelenen taraf, manevi tazminatı boşanmadan sonra da isteyebilir....

    un anüsündeki bulguların hemeroid hastalığı sonucu oluşabileceğini ve boşanma davasını açmak için kendisine iftira atıldığını belirtmiş ve şikayetten 10 gün sonra boşanma davası açılmış ise de; katılanın 28.09.2010 tarihli ilk ifadesinde, 10 aydan bu yana fiili livataya maruz kaldığını belirtirken mahkemece alınan 27.01.2011 tarihli ifadesinde ise, yaklaşık 2 yıldır fiili livataya maruz kaldığını belirttikten sonra aradaki çelişki nedeniyle sorulduğunda, 10 aydan bu yana fiili livataya maruz kaldığını belirterek çelişkiyi düzeltmesi, bu beyanların tanık ...'in beyanı ve ... Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı tarafından düzenlenen 29.09.2010 tarihli rapor ile taraflar arasındaki boşanma davasının görüldüğü aile mahkemesinin isteği üzerine ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında fiili ayrılığa esas Şişli 1. Aile Mahkemesi'nin E.2005/1208-K.2007/278 sayılı dosyasında, kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının, kadının erkekten kaynaklanan kusuru davranışları affettiği gerekçesiyle reddedildiği ve kararın temyiz incelenmesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır. İlk davanın açılmasından sonra tarafların bir araya geldikleri iddia edilmediği gibi, fiili ayrılık döneminde davacı erkekten kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığı da kanıtlanamamıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebi (TMK m. 163), olmadığı takdirde fiili ayrılık (TMK m. l66/son) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır. Mahkemece, tarafların fiili ayrılık hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davacı- karşı davalı erkeğin dava dilekçesinde yer alan suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı davası hakkında hükümde bir açıklama yapılmamıştır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından; nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının, ergin çocuklarla ilgili nafaka isteği hakkında karar verilmemiş olmasında bir yanlışlık bulunmamasına göre bu yöne ilşkin temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan sebeple boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı tarafından daha önce açılan ve reddedilen boşanma davasında "davacının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu sebeple kusurlu olduğu" hükmen belirlenmiştir. Fiili ayrılık süresi içinde davalının kusuru ispatlanamamıştır....

            Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle davacı-davalı kocanın terk sebebiyle açtığı (TMK.md.164) boşanma davası, mahkemece şiddetli geçimsizlik nedeniyle (TMK.md. 166/1) boşanma davası olarak nitelendirilip reddedildiğine göre, bozma ilamına “davacı-karşı davalı kocanın boşanma istemi terk sebebiyle boşanma (TMK. md. 164) davasına ilişkin olduğu halde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılmış bir dava (TMK. md. 166/1) olarak nitelendirilip, reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” şeklinde yazılması gerekirken, “davacı-karşı davalı kocanın boşanma istemi terk sebebiyle boşanma (TMK. md. 164) davasına ilişkin olduğu halde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK. md. 166/1) boşanma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” şeklinde yazılmasının maddi hataya dayalı olmasına göre Hukuk Usul Muhakemeleri Kanununun 440.maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı kanunun 442/3. maddesi gereğince; bu maddede...

              Davalının davanın TMK.nun 166/son. maddesi uyarınca kabulüne ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine dair istinaf başvurusu yönünden; TMK.nun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir. Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Kusur, boşanmanın eki olan nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde bir unsur olarak araştırılması gerekir....

              DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı- karşı davalı vekili tarafından sunulan 25/12/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Tarafların 1986 tarihinde aile baskısı ve tehdidi sonucu evlendiklerini, müvekkilinin 2017 yılında boşanma davası açtığını ancak boşanma davasının reddedildiğini red kararından sonra tarafların kesinlikle bir araya gelmediğini davacının red ile sonuçlanan boşanma davasının açıldığı tarih ve sonrasında Samsun ilinde ikamet ettiğini red ile sonuçlanan boşanma davasından itibaren 3 yıl geçmiş olmasına rağmen ortak hayatın yeniden kurulmadığını açıklanan nedenlerle tarafların boşanmalarına yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Bu durumda Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesi koşulları gerçekleştiğinden davacının açtığı boşanma davası kabul edilmiştir....

              Eldeki dava TMK'nun m.166/son maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır.Toplanan delillerden, davacı tarafından açılan boşanma davasının kimse kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceği gerekçesiyle reddedilip kesinleştiği anlaşılmakla davacının ilk boşanma davası açarak boşanma sebebi yaratıp fiili ayrılığa sebebiyet verdiği anlaşılmaktadır.Bu tarihten sonra tarafların bir araya gelmedikleri ve fiili ayrılık döneminde davalı kadına kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığının da ispatlanamadığı anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu