WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece 27.09.2017 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilinin TMK 166/son maddesinden açtıkları dava yanında TMK 166/1.maddeye dayalı dava da bulunduğu, bu konuda karar verilmediğini istinaf etmesi üzerine, Dairemizin 2017/3183 Esas, 2019/1173 Karar, 11.07.2019 tarihli kararı ile davacının fiili ayrılık (TMK 166/son) ve TMK 166/1.maddeye dayalı boşanma davası açtığı halde TMK 166/1.maddesinden açtığı davada olumlu olumsuz karar verilmemesi nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş, dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 28.09.2020 tarihli karar ile; Davacının TMK 166/4 maddesine dayalı fiili ayrılık sebebiyle boşanma davasının ve terditli TMK 166/1 maddesine dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

nun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık sebebiyle boşanma davasıdır. Tüm dosya kapsamına göre; tarafların 1985 yılında evlendikleri, bu evlilikten altı reşit çocuklarının dünyaya geldiği, davacının davalı aleyhine Hatay Aile Mahkemesinin 2006/1108 Esas 2007/579 Karar sayılı dosyası ile açtığı boşanma davasının reddedildiği, red kararının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, tarafların aile birliğini yeniden kuramadığı iddiasıyla boşanma talep eder dava açtığı, davalının açılan davayı kabul etmediği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davacının ağır kusuru ve sadakatsiz davranışlarının sebep olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiği, aksi halde tedbir- yoksulluk nafakası, maddi- manevi tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonucunda, herhangi bir gerekçe gösterilmeden davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı tarafın verilen kararın gerekçeden yoksun olduğu, davanın TMK.'...

GEREKÇE: Dava, TMK'nun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayalı boşanma istemine ilişkindir. Taraflarca istinaf edilmediğinden boşanma hükmü istinaf süresinin bittiği tarihte usulen kesinleşmiştir....

GEREKÇE: Dava, TMK'nun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayalı boşanma istemine ilişkindir. Taraflarca istinaf edilmediğinden boşanma hükmü istinaf süresinin bittiği tarihte usulen kesinleşmiştir....

Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/4) nedeniyle boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı erkeğin kabul edilen boşanma davası istinafın kapsamı dışında tutulduğundan taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, fiili ayrılık (TMK md. 166/son) sebebiyle boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Anayasanın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin hür türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk muhakemeleri Kanunun 297. maddesinde de, kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 1. fıkrasının 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur....

Davacı karşı davalı vekili 17/11/2020 tarihli istinafa cevap dilekçesinde, karşı tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteminin reddi gerekirken kabul edilmesinin doğru olmadığını belirterek, müvekkil aleyhine verilen maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına ilişkin kararların bozulmasına, taraflarınca açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin yerel mahkemece verilen boşanma kararının Türk Medeni Kanunu 166/son maddesi gereğince onanmasına, karşı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddine ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, boşanmadan sonra açılan boşanma sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat işleğine ilişkindir. Yapılan yargılama sonucunda ... 6. Aile Mahkemesi 02.03.2017 tarih, 2016/684 esas 2017/180 karar sayılı kararı ile, tarafların boşanma ilamının fiili ayrılık süresine dayandığı, boşanma davasına dayanak olan ... 5....

    Hukuk Dairesinin 09.09.2019 tarihli ve 2019/4435 E., 2019/8365 K. sayılı kararı ile; “…1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece tarafların uzlaşmaz tavırları ile karşılıklı geçimsizlik oluşturacak davranışlar sergilemeleri nedeniyle eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle TMK 166/4 maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama toplanan delillerden, davacı erkeğin fiili ayrılık döneminde sadakatsiz davranışlar içerisine girdiği davalı kadının da retle sonuçlanan ilk boşanma davasını açarak birlikte yaşamaktan kaçındığı ve boşanma sebebi yarattığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı erkeğin ağır, davalı kadının ise az kusurlu olduğunun kabulü gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davası 18.06.2010 tarihinde açılmış, mahkemece 17.09.2010 tarihinde tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmasına karar verilmiştir. Davacı kadın kararı yedi yıl sonra tebliğe çıkarmış, davalı erkek kararı süresi içerisinde temyiz etmiştir. Davalı, temyiz dilekçesinde anlaşmalı boşanma kararı verilmesinden sonra da fiili birlikteliklerinin devam ettiğini ileri sürmüştür....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Dava, fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce eşlerden biri tarafından açılmış ve retle sonuçlanıp kesinleşmiş bir boşanma davasının mevcudiyeti ile bu kesinleşme tarihinden itibaren en az üç yıl süreyle evlilik birliğinin yeniden kurulamamış olması gerekli ve yeterlidir. Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Kusur, boşanmanın eki olan nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde bir unsur olarak araştırılması gerekir....

        UYAP Entegrasyonu