"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı kadın tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının tüm, davacı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak "fiili ayrılık” nedeni ile boşanma davası açmış, mahkemece ilk davanın reddinden sonra tarafların 3 yıl süreyle bir araya gelmedikleri gerekçesi ile boşanma kararı verilmiş ve boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkek tam kusurlu olarak kabul edilmişse de erkeğin...
Aile Mahkemesinin 2014/532 Esas ve 2014/836 Karar sayılı dosyası ile açtığı boşanma davasının reddedildiğini, kararın 25.09.2015 tarihinde kesinleştiğini ve aradan üç yıl geçmesine rağmen eşi ile bir araya gelmediklerini beyanla, fiili ayrılık nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı kadının cevap ile karşı dava, vekilinin birleştirilen dava dilekçelerinde; erkeğin iddialarının asılsız olduğunu, kabul etmediklerini, erkeğin başka kadın ile aldattığını, sürekli hakaret ve tehdit ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı ve birleştirilen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksululuk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Elazığ 1....
sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılarak, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 maddesi de dikkate alınarak bu konuda yeniden düzenleme yapılması gerektiğinden, davacı kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davasının reddine, boşanma davası açılmakla ayrı yaşama hakkı elde eden, sabit geliri ve mal varlığı olmadığı anlaşılan davacı kadın lehine dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar TMK'nun 169 maddesi uyarınca uygun miktarda tedbir nafakasına karar verilmesi, kadının TMK'nun 175 maddesi uyarınca yoksulluk nafakası ile boşanma nedeni ile TMK'nun 174/1- 2 maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat taleplerinin, talep konularının boşanmaya bağlı olması, kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi nedeni ile yasal şartları oluşmadığından reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Tarafların ayrı yaşadığı dosya kapsamı ile sabit olmuş ise de ; fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Terk hukuki sebebine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda yukarıda da açıklandığı üzere davalı kadına atfı kabil kusur ispat edilememiştir. Fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni değildir. Davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışın varlığı kanıtlanamamıştır. Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....
Bu kez davacı-davalı kadın eş, eldeki bu davayı Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak "fiili ayrılık" nedeni ile açmıştır. Mahkeme, ilk davanın reddinden sonra tarafların üç yıl süreyle bir araya gelmedikleri gerekçesi ile boşanma kararı vermiş ve erkek eşi kadın eşe nazaran daha ağır kusurlu kabul etmiş ise de; retle sonuçlanan ve taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşen ilk boşanma davasında, erkek eşin boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığına göre, bu tarihten önceki olaylar artık erkek eşe kusur olarak yüklenemeyecektir. Bu tarihten sonra taraflar bir araya gelmemiş, davalı-davacıdan kaynaklanan kusurlu bir davranış da kanıtlanamamıştır. Bu durumda; ret ile sonuçlanan ilk davayı açıp fiili ayrılığa neden olan ve boşanma sebebi yaratan davacı-davalı kadın eşin boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni olmadığı gibi davalı koca tarafından usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir boşanma davası ya da karşı dava bulunmadığı gibi Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşullarının da oluşmadığının anlaşılmış olmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.06.2012 (Pzt.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davası olup, anılan madde gereğince boşanma nedenlerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Fiili ayrılık başlı başına boşanma sebebi değildir. Terke dayalı bir boşanma davası bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, kusur, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dava ve karşı dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayalı boşanma isteğine ilişkindir. Bu davanın dayanağı olan kocanın açtığı boşanma davası retle sonuçlanmış ve bu karar 17.02.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Önceki davanın kesinleşme tarihi ile Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı dava arasında, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen üç yıllık sürenin geçmesi koşulu gerçekleşmemiştir....