Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 12.12.2017 tarih ve 2017/544 Esas 2017/846 Karar sayılı kararı ile davalı kadının boşanmayı gerektirecek bir kusurunun kanıtlanamadığı, davacı erkeğin ise başka bir kadın ile ilişkisinin olduğu, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği, davalı kadını küçük düşüren beyanlarda bulunduğu gerekçesi ile boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın 19.01.2018 tarihinde kesinleştiği, asıl ve karşı davanın fiili ayrılık nedeniyle boşanma davası olduğu, tarafların iddia ve savunmaları, tanık beyanları ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında görülen boşanma davasının reddinden sonra bir araya gelmedikleri, evlilik birliğinin yeniden kurulamadığı, halen ayrı yaşadıkları, fiili ayrılığa sebep olan olaylarda sadakat yükümlülüğünü ihlal eden, eşine hakaret eden, küçük düşürücü davranışlarda bulunan erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası...

    Davacı-davalı erkeğin asıl dava dilekçesindeki beyanlarından; tarafların feragat tarihi olan 22/12/2015 tarihinden sonra 2016 yılı Nisan-Mayıs ayına kadar birlikte yaşadıkları, bu tarihten sonra taraflar arasındaki geçimsizlik nedeni ile fiili ayrılığın başladığı anlaşılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılığın tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davacı kocanın tamamen kusurlu bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.02.2011(Pzt)...

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılığın tek başına boşanma nedeni olmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.03.2011 (Çrş)...

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2019 NUMARASI : 2017/74 ESAS - 2019/32 KARAR DAVA KONUSU : Eylemli Ayrılık Nedeni ile Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Aydın 2....

        Hukuk Dairesi'nin 26/12/2022 tarihli 2022/9207 Esas, 2022/10855 sayılı kararı ile; "Davacı-davalı erkek tarafından açılan fiili ayrılık nedeniyle boşanma(TMK.166/4) davası ile davalı davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine(TMK.166/1) dayalı boşanma davalarında ilk derece mahkemesince, erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek her iki davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir. Karar hakkında tarafların istinaf talebi üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince; ilk davayı açarak fiili ayrılığa kadının neden olduğu, fiili ayrılık döneminde de erkeğin ispat edilen bir kusurunun bulunmadığı belirtilerek, boşanma hükmünün istinaf edilmeyerek erkeğin davasında kesinleşmesi nedeni ile kadının davası hakkında karar verilnmesine yer olmadığına, tedbir nafakası miktarının arttırılmasına, kadının yoksulluk nafakası ve maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/01/2020 NUMARASI : 2019/193 ESAS 2020/42 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, tazminat taleplerinin reddi yönünden, davalı kadın tarafından ise, tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni yapılamaz. Terk nedenine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı kadın tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının tüm, davacı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı erkek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak "fiili ayrılık” nedeni ile boşanma davası açmış, mahkemece ilk davanın reddinden sonra tarafların 3 yıl süreyle bir araya gelmedikleri gerekçesi ile boşanma kararı verilmiş ve boşanmaya neden olan olaylarda davacı erkek tam kusurlu olarak kabul edilmişse de erkeğin...

            Tarafların ayrı yaşadığı dosya kapsamı ile sabit olmuş ise de ; fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi değildir. Terk hukuki sebebine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda yukarıda da açıklandığı üzere davalı kadına atfı kabil kusur ispat edilememiştir. Fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni değildir. Davalı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışın varlığı kanıtlanamamıştır. Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....

            UYAP Entegrasyonu