Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava, Akçaabat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/531 Esas ve 2021/575 Karar sayılı ilamı ile alınan mirasçılık belgesinin iptali talebidir. Davacı vekili, Dava dilekçesinde özetle, muris ile bir kısım davalı arasında 15.08.2008 tarihinde Akçaabat 1. Noterliği'nin 8882 yevmiye numaralı işlemi ile mirastan feragat sözleşmesinin yapıldığını ancak feragat sözleşmesinin mirasçılık belgesinde belirtilmediğini iddia etmiş, bir kısım davalı vekili ise davalı Fatime Çanakçı'nın okuma yazma bilmediği halde ilgili sözleşmeye imza attırıldığı, bu sebeple mirastan feragat sözleşmesi için aranan şekil şartlarının yerine getirilmediğini iddia etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun Miras Sözleşmesi başıklı 545. Maddesi'nde '' Miras sözleşmesinin geçerli olması için resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir....
Mahkemece, davalının muris henüz hayatta iken miras hakkından feragat ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Mirastan feragat sözleşmesi muris ile gelecekteki muhtemel mirasçısı arasında düzenlenen, ileride doğacak miras hakkına ilişkin beklentiden karşılık alınarak veya bir karşılık alınmadan kısmen veya tamamen vazgeçmeye ilişkin iki taraflı bir sözleşmedir. Mirastan feragat sözleşmesinin konusunu murisin halen hayatta bulunması nedeniyle miras geçmediğinden miras hakkı değil buna ilişkin beklenti oluşturmaktadır. TMK'nın 528. maddesine göre mirasbırakan bir mirasçı ile karşılıksız veya karşılık sağlanarak böyle bir sözleşmeyi yapabilir. Dava, adi yazılı şekilde 26.01.1990 tarihli belgeye dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın dayanağı belgenin mirastan feragat sözleşmesi niteliğinde olduğu kabul edilmiştir....
Tüm bu nedenlerle; mirastan feragat eden (TMK.m.528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. TMK'nun 528/2,3. maddesinde düzenlenen " ... Feragat eden, mirasçılık sıfatım kaybeder. Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur" hükmü uyarınca mirastan feragatte miras paylarının diğer mirasçılara intikal şekli kararda gösterilmelidir. Mahkemece, talep, nüfus kayıtları ve mirasçılardan ...'ın mirastan faragatine ilişkin vasiyetname değerlendirilerek, mirastan feragatin hukuki sonuçlarının kararda gösterilmiş olması açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun olup, mirasçı ...'...
Keza, 6100 sayılı HMK'nun 311. maddesi, ''feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir.'' hükmünü öngörmektedir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakınca, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davacının feragat beyanının irade bozukluğu hallerinden biriyle malul olup olmadığı hususudur....
ve hakkı olmayan menfaatler elde etmek olduğunu, taraflar arasında imzalanan mirastan feragat sözleşmesinin ivazsız feragat sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmeden feragat edenin alt soyuna da şamil olduğunu, feragat edenin miras payının kimlere ve hangi oranda kalacağının açıkça kararlaştırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
nin 14.03.2013 havale tarihli dilekçesi ile davalıların baskısı ve vaadleri sonucunda davadan feragat ettiğini, fakat kendisine verdikleri sözleri yerine getirmediklerini, bu nedenle sulh ve davadan feragata ilişkin tüm beyanlarını geri aldığını bildirdiği görülmüktedir. Ne var ki, mahkemece karar verilirken davacılardan ...'ın feragat beyanı gözetilmemiştir.Ayrıca, davacı ... önce feragat etmiş, daha sonra ise feragattan vazgeçmiştir...Somut olayda; davadan feragatin davalıların beyanından kaynaklanan hataya bağlı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Kaldı ki, varlığı sabit olan bahse konu bildirim karşısında feragatin davaya konu edilen haktan değil, davanın takibinden feragat olduğu şeklinde değerlendirilmelidir. Esas haktan feragat usul hükümlerine değil, taalluk ettiği esas hakkın tabi olduğu hükümlere bağlıdır. Kabule göre de, davalılardan ... ve ...'...
Davacı vekili 12/09/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında ise "Dava dilekçemizdeki talebimizi açıklıyoruz, dava dilekçemizdeki talebimiz mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep ediyoruz, bu sözleşme Tekirdağ noterliğinde yapılmıştır, biz noter yevmiye numara ve tarihini bildireceğiz, mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep ediyoruz, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile ilgili bir davamız yoktur, delillerimizin toplanılmasını talep ediyoruz," şeklinde beyanda bulunmuştur....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, mirastan feragat sözleşmesinin iptali ..... ile ..... ve ..... aralarındaki tapu iptali ve tescil, mirastan feragat sözleşmesinin iptali davalarının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 26.06.2014 gün ve 650/263 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davalı-karşı davacılar ..... vekili ve ..... vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.04.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Av. ..... ve karşı taraftan davalı..... vekili Av. ...., davalı ..... vekili Av. ..... geldiler....
Noterliğinin 08.10.2002 tarihli 7340 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi yaptıklarını, murisin 19.01.2012 tarihinde vefat ettiğini, kendisinin bu sözleşmeyi miras bırakan, miras bırakanın çocukları ve kardeşleri tarafından baskı ve tehdit altında kalarak imzaladığını, bu nedenle 08.10.2002 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin iptalini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Dosya içerisinde mevcut 08.10.2002 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin taraflarının okur-yazar olduğu, iki tanık huzurunda düzenlendiği anlaşılmaktadır. TMK'nın 528. maddesi gereğince olumsuz miras sözleşmesi, mirastan feragat sözleşmesi olarak yer almıştır. Resmi şekilde yapılması zorunludur. Miras bırakan ile mirasçısı arasında yapılır. Karşılık sağlanarak veya karşılıksız yapılması mümkündür. Davacı yan bu sözleşmeyi hem tehdit altında hem de murisin temyiz kudretine haiz olmadığını ileri sürerek iptalini istemektedir....
Dava, 5.2.1987 tarih ve 01046 yevmiye nolu Ürgüp Noterliğince düzenlenen “düzenleme mirastan feragat sözleşmesi” ne dayalı olarak TMK. nun 677. maddesi gereğince açılan miras payının devri nedeniyle iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, kesin süreye uyulmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu gerekçesi yasal ve Anayasal dayanaktan yoksundur. Uyuşmazlık konusu 1000 ada 8 parsel 5.10.1990 tarihinde deprem nedeniyle ortak miras bırakan ölü ...’e tahsis edilmesi nedeniyle, Yusuf adına tapu kaydı oluşmuştur. Muris 21.2.1972 tarihinde ölmüştür. Mahkemece, 2.10.2007 günlü yargılama oturumunda noterde yapılan mirastan feragat sözleşmesinin getirilmesi için 50 YTL masrafın yatırılması konusunda davacıya 10 günlük kesin süre verildiği gibi keşfin yapılması için de kesin süre verilmiştir. Davacı, keşif avansı olarak 214 YTL'yi yatırmış, ancak noterlikte düzenlenen feragat sözleşmesi için öngörülen 50 YTL’yi yatırmamıştır....