Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın müvekkili şirketi temsile yetkili olmadığını, üstelik bu faturanın zor ve tehdit kullanarak teslim edildiğini, faturanın mündericatının doğru olmadığını belirterek müvekkilinin bu takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafça haksız olarak müvekkili tarafından teminat olarak verilen teminat mektubunun paraya çevrildiğini, çeklerin de yazdırılmak istendiğini, davacı bununla kalmayıp müvekkilin kestiği faturaya karşılık savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca faturanın iade edildiğini, ancak süresinde itiraz edilmediğini, faturayı teslim alan kişinin şirketi temsile yetkili olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davaya konu 19.05.2009 tarihli ve 56.160.TL bedelli faturanın dayanak belgelerinin sunulmadığı, fatura konusu alacağın varlığının davalı tarafça kanıtlanmadığı , ceza mahkemesinde açılan kamu davasının ve ticaret mahkemesinde açılan menfi...

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalı yanca fatura bedelinin tahsiline yönelik müvekkili aleyhine takip başlatılmış ise de faturaya konu borcun takipten önce davalıya ödendiğini, davalı yanın kötüniyetli şekilde mükerrer tahsilat yapmak istediğini belirterek, müvekkilinin faturaya konu borç nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanın takip başladıktan sonra kısmi ödemede bulunduğunu, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur....

      Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davanın 157032 nolu faturaya dayalı Karabük İcra Müdürlüğü'nün 2014/1874 sayılı takip dosyasından dolayı açılmış menfi tespit davası olmasına ve bu fatura bedelinin ödenmiş olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesi tarafından yapılan İstinaf incelemesi neticesinde 2021/1100 E. 2023/332 Karar sayı ve 23/02/2023 tarihli ilam ile "Davalı vekilinin usule ilişkin istinafı; her iki davanın birlikte görülemeyeceği farklı usullere tabi olduğu ve genel hükümlere göre açılan açılan menfi tespit davası yönünden yetki itirazının reddinin yerinde olmadığına ilişkindir. Davalı vekili, davacı şirketin İİK 72. md dayalı menfi tespit davası yönünden süresi içinde yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin İİK 72/8 md göre İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürmüştür. Dava takipten önce, çek nedeni ile açılan menfi tespit davası olmayıp takipten sonra açılan menfi tespit davası olmakla İİK 72/8 maddesinin dikkate alınması gerekir. İİK 72/8.md uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davaları takibi yapan icra dairelerinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine takip yaptığını, ödeme emrinin usulsüz tebliği nedeniyle takipten haberdar olunmadığını, taraflar arasında borç doğurucu işlem bulunmasa da takip borcunun ödenmek zorunda kalındığını ileri sürerek, ödenen bedelin istirdadını ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya tesisat işi yaptığını, faturanın davacıya tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle takip yapıldığını savunarak, davanın reddini ve inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....

            Davalı vekili, müvekkilinin römorku 19.500 TL bedelle değil, 32.500 TL’ye satın aldığını, 3.250 TL ödeme yaptığını, bakiye borç için müvekkilinin lehtar olduğu 9 adet 3.250 TL’lik bonoları ciro ederek davacıya verdiğini, davacı yetkilisi ... tarafından Konya 3.İcra Müdürlüğü'nde 2008/6724 sayılı takip başlatıldığını, 3500 TL nakit ve 31.03.2008 vadeli 24.000 TL’lik bononun ciro edilerek verildiğini, bu takipten feragat edildiğini, bu bonoyu da süresinde ödeyemeyince Konya 6.İcra Müdürlüğü’nde 2008/8388 sayılı takip başlatan davacı alacaklının alacağını haricen aldığı için takipten feragat ettiğini, müvekkilinin davacıya borcu kalmadığını, kötüniyetle faturaya dayalı ilamsız takip başlatıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

              Davalı vekili, davalı ile davacı şirket arasında faturaya dayalı olarak 2015 yılı içerisinde alışveriş yapıldığını, takibe konu bonoların davacı şirket tarafından fatura borçlarına karşılık olarak vadesi geçtikten sonra verildiğini, buna rağmen protesto edilmediği iddiasıyla dava açılmasında davacı tarafın iyiniyetli olmadığını, ticari defterler üzerinde yapılacak incelemeyle davacı tarafın borcunun bulunduğunun tespit olunacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                GEREKÇE: Dava, İİK 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İcra ve İflas Kanununun 72/2. maddesine göre, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir sadece icra takibinden önce açılan bir menfi tespit davası olması halinde verilebilecek bir tedbir olup, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilemez. Menfi tespit davasının icra takibinden sonra açılması durumunda ise ancak İİK72/3. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir verilebilir....

                  Davanın; 15/07/2016 tarihli faturaya dayalı alacağa ilişkin .... İcra Dairesi ... Esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davası olduğu anlaşıldı, .... İcra Dairesinin ... Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmış olup, takip dosyası incelendiğinde; alacaklının ... olduğu, takibin 23.210,18TL ilamsız takip olduğu, takip dayanağının 15/07/2016 düzenleme tarihli 23.210,18-TL bedelli fatura alacağı olduğu 20/07/2016 takip tarihli ödeme emrinin borçluya 04/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 2.772,70 TL için menfi tespi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 25.03.2013 günü oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu