Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 157/1, 62, 52/2 ve 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, yolda gördüğü müştekinin yanına giderek fakir bir tanıdığı olup olmadığını, tanıdığı var ise para yardımı yapmak istediğini söylediği, müştekinin fakir tanıdıkları olduğunu belirtmesi üzerine sanığın, güven telkin etmek amacıyla müştekiye 300 TL verdiği, daha sonra bu miktarın yetmeyeceğini belirterek 200 TL daha verdiği ve daha fazla para vereceğinden bahisle müştekiyi mevlüt okuttuklarını beyan ettiği bir binaya götürdüğü, sohbet esnasında verdiği paraları ve müştekinin kolundaki iki adet bileziği hocaya okutacağını söyleyerek müştekiden aldığı, yukarı katta yardım paketleri olduğunu, bunları almasını söyleyip müştekiyi asansöre bindirdiği ve bu fırsattan yararlanarak olay yerinden kaçarak uzaklaştığı...

    Hastanesi'nde sıra bekleyen katılana kız kardeşinin hemşire olduğunu, isterse özel muayene sağlayacağını söyleyerek telefonla birisini arıyor gibi yapıp "sana birini gönderiyorum, fakir birisi, çocuğunu muayene et, ücret alma" dedikten sonra, katılana "doktora seni fakir olarak tanıttım, kolundaki bilezikleri çıkar poşete koy, doktor üst katta seni bekliyor." diyerek poşeti aldığı ve katılanın üst kata çıkması üzerine hastaneyi katılanın bilezikleri ile birikte terk ettiği, hileli hareketlerle haksız menfaat temin eden sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ettiği TCK’nın 158/1-a maddesinde düzenlenen dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 17/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Hukuk Dairesi A)Davacı İstemi: Dava, davacının, davalı işyerinde geçirdiği iş kazası sonucu %100 maluliyeti nedeni ile bakıma muhtaç hale geldiğinin tespiti istemine ilişkindir. B)Davalı Cevabı: Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kurumlarınca düzenlenen YSK raporu ve 5510 sayılı kanunu ve çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliğine göre düzenlendiğini, YSK raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı: İlk derece Mahkemesince "Adli Tıp Kurumu 3....

          Devlet Hastanesinin 27.06.2012 tarihli sağlık kurul raporunda davalı kadının “akli dengesinin akıllıca yaşam sürmesi için yeterli olmadığı, sürekli yardıma muhtaç olduğu, hastalığının sürekli olduğu ve vasi tayini gerektiği” belirtilmiştir. Dosya içerisinde bulunan, 24.11.2017 tarihli Adli Tıp Gözlem İhtisas Dairesinin raporunda davalı kadının “...tespit edilen kronisite kazanmış akıl hastalığının ortak hayatı diğer eş yönünden çekilmez hale getireceği ve bu haliyle iyileşmesinin tıbben beklenmediği” belirtilmiştir. Diğer yandan Adli Tıp 4.İhtisas Kurulunun 08.03.2018 tarihli sonuç raporunda davalı kadının akıl hastalığının “...ortak hayatı diğer eş için çekilmez hale getirecek mahiyette olup, düzenli takip ve tedavi ile iyileşme beklenebileceği tıbbi kanaatine varıldığı” belirtilmiştir....

            , tedavi ve bakıcı giderlerinin miktarı da bu aşamada belirsiz olduğundan şimdilik toplam 300,00-TL talep ve dava ettikleri görülmüştür....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 158/1-a, 52/2, 53/1-2-3, CMUK'nın 326/son maddeleri uyarınca mahkumiyet Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, suç tarihinde katılan ve babasının yanına yaklaşıp katılanın babasını Evren kuyumcusundan tanıdığını belirterek babaannesinin yakında vefat ettiğini, vasiyeti doğrultusunda yardımda bulunmak istediğini söyleyip yardıma muhtaç tanıdıklarının olup olmadığını sorduğu, tanıdıkları olduğunu söylemeleri üzerine gidelim evden para alalım diyerek bir binanın önüne götürdüğü, dayısı olduğunu söylediği ikinci bir şahsın "biz yardım edeceğiz ama içkici, kumarcı olmasın iyi birine gitsin" dediği, sanığın yanlarından ayrılarak geldiğinde bir tomar parayı katılana verdiği, katılanın babasına ve...

                in beyin kanaması geçirdiğini, yaklaşık 10 yıldır tedavi gördüğünü ve akli melekelerini gereği gibi kullanamadığını, çok sayıda malvarlığı olduğunu ve ihtiyacı olmamasına rağmen bir kısım mallarının çok düşük değerde sattığını, mallarını idare edemediğini beyanla 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 405 ve 406. maddelerinde vesayet altına alınmasını istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, kısıtlı adayı hakkında alınan Menemen Devlet Hastanesinin 18.08.2008 tarihli sağlık kurulu raporunda, Alzheimer Tipi Demans teşhisi konduğu ve akli dengesinin akıllıca yaşam sürmek için yeterli olmadığı, iradesinin verdiği kararlar ve hareketleri üzerinde olumsuz etki yarattığı, sürekli yardıma muhtaç olduğu, vasi tayini gerektiğinin bildirildiği,....Hastanesinden alınan 15.09.2014 tarihli sağlık kurulu raporunda ise vasi tayini gerekmediği, dinlenmesinde yarar olduğunun bildirildiği, her iki rapor arasında çelişki bulunduğu halde...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK’nun 157/1, 43, 52, 53 ve 58. maddeleri gereğince mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dairemizce uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiğinden bahisle hükmün bozulması üzerine, taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kantin işçisi olarak çalışan katılanlardan ...'ın yanına giderek kendisini Eskişehir'de öğretmen olarak tanıtıp Samsun'a cenazesi olduğu için geldiğini, teyzesinin vasiyeti nedeni ile hayır yapmak istediğini, yardıma muhtaç olan tanıdığı biri olup olmadığını sorduğu, katılan ...'ın da kardeşi ... için "onun üç çocuğu var, kirada oturuyor, durumu iyi değil" şeklinde sanığa beyanda bulunması üzerine sanığın katılan ...'den ağabeyi olan katılan ...'...

                    İhtisas Kuruluna sevk edilmesi ve muayenesinin yapılarak Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesinde yer alan kısıtlama sebeplerinin bulunup bulunmadığının resmi sağlık kurulu raporu ile tespiti ve oluşacak sonuç yerine eksik inceleme ile karar verilmesi, 2-Mahkemece hükme esas alınan raporda hastanın mahkemece dinlenilmesinde yarar bulunduğu belirtilmiş olmasına rağmen, kısıtlı adayının da dinlenilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu