Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, avukat olarak davalı ile vekalet ücret sözleşmesi imzaladıklarını,davalının vekalet ücreti alacaklarını ödememesi nedeniyle başlattığı icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek,davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı,davanın reddini dilemiştir....

    YETKİYE VE FAİZE İTİRAZ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 68 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 16 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ] "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının genel haciz yoluyla Kadıköy İcra Dairelerinde başlattığı takibe karşı borçlu, yasal süresinde icra dairesine Kadıköy İcra Dairelerinin yetkisine ve takipte istenen faize itiraz etmiştir. Alacaklı tarafça borçlunun yetki itirazı kabul edilerek, dosya yetkili İstanbul İcra Dairesine gönderilmiş ve yetkili icra dairesince de borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmiştir. Kural olarak yetkili icra dairesine gelen icra dosyası ilk takip dosyasının devamıdır....

      -TL üzerinden takibin devamına, borca itiraz bedeli olan 19.944.50.-TL üzerinden hesaplanan % 20 oranına tekabül eden kötüniyet tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.İtirazın iptali davaları, icra takibine konu edilen ve itiraz edilmesi nedeniyle hakkındaki takip duran alacak miktarına yönelik olarak açılır. Yanılgı sonucu daha az bir miktar için dava açılması halinde dava edilen miktarın ıslahla artırılması mümkün ise de, icra takibine konu edilmeyen bir alacak için ıslahla dahi olsa müddeabih artırılamaz.Mahkemece ıslaha değer verilerek, takip dışı alacağın da yazılı şekilde hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bundan ayrı olarak; davalı takip tarihinden önce temerrüte düşürülmediğinden icra takip tarihinde tememrrüde düştüğünün kabulü gerekir, işlemiş faize hükmedilemez....

        İcra Müdürlüğü'nün E.2014/9151 sayılı dosyasında başlattığı icra takibinin, davalının borca ve faize yaptığı itiraz sonucu durduğu anlaşılmaktadır. Nafaka alacağı her gün doğar ve işlemeye başlar. Ancak hakimin kararı ile ödenebilir hale gelir. Nafaka muaccel olmadıkça faiz uygulanamaz. Ortak çocuk yararına boşanma davasında hakim tarafından tedbir nafakasına hükmolunduğuna göre, davacının icra takibine konu ettiği tedbir nafakası muaaccel hale gelmiş olup, icra takibinde nafakanın muaccel olduğu tarihten takip tarihine kadar olan dönem için talep edilmesi halinde faiz uygulanması gereklidir. Bu belirlemeler doğrultusunda mahkemece, talep edilen nafakalara istenen faiz miktarının dosyaya uygunluğu bakımından bilirkişi raporu alınmadan hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, davalının borca yaptığı itirazla ilgili bir değerlendirme yapılmaması da usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bozulması gerekmiştir....

          Hukuk Dairesi  Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :  Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu tarafından icra mahkemesine başvurularak, imzaya, borca ve faize itiraz edildiği, mahkemece alınan rapor doğrultusunda itirazın reddine karar verilmiş olup, hükme karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İlk derece mahkemesi kararına karşı itiraz eden borçlunun istinaf başvurusu neticesinde, ... Bölge Adliye Mahkemesi 23....

            Davalı vekili, davacının işyerinde oluşan hasar bedelinin ödenmesi konusunda,... tarafından talep olunan kimlik tespit formunun doldurulması ve ibranamenin imzalanmasının davacıdan istendiğini, davacının bu işlemleri yerine getirmek yerine kötüniyetli olarak icra takibine geçtiğini, davalının kabul ettiği 34.776,00 TL'nin ödendiğini; ancak davacı kötüniyetle takibe geçtiğinden faize ve icra giderlerine itiraz ettiklerini, davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddi ile % 20 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davalının İzmir 28....

              - K A R A R - Davacı vekili, davalı şirketin 3. şahsın işini yaparken müvekkilinden veresiye fişleri ile aldığı akaryakıt bedelini ödememesi nedeniyle girişilen icra takibinde borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, davalının faize ve faiz oranına itirazının kısmen haklı olsa da takibin tamamına itiraz edilmesinin haksız bulunduğunu iddia ederek, itirazın iptali ile takibin asıl borç, 436,50 TL işlemiş faiz ve asıl alacağa %16 reeskont faizi uygulanması yönünden devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu veresiye fişlerinde müvekkili şirket imza ve kaşesi bulunmadığından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili adına düzenlenmiş bir fatura bulunmadığını, veresiye fişleri üzerinde borçlu olarak görülen ... Köyü ... Kooperatifinin damlama ... ihalesinin dava dışı ... tarafından alınması üzerine müvekkilinin ...'nın sadece işçiliğini yaptığını, ... Köyü ... Kooperatifi ile ...'...

                Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, asıl borçlu ile ipotek maliki müteselsil kefil icra mahkemesine başvurusunda, takip konusu ipoteğin teminat ipoteği olduğunu, kendilerine örnek:6 icra emrinin gönderilmesinin mümkün olmadığını, alacaklı tarafından hesap kat ihtarı gönderilmiş ise de, ihtara süresinde itiraz edildiğinden alacak miktarının kesinleşmediğini belirterek takip talebindeki faize de itiraz ederek takibin iptali talebinde bulunmuştur....

                  Mahkemece, kredi sözleşmelerini davacı adına müşterek borçlu müteselsil kefil olarak kardeşi Mustafa Gönenbabanın davacı tarafından verilen vekaletnameye istinaden imzaladığını, imzanın kefil olarak davacıyı bağlayacağı ve borçtan sorumlu olduğu, uygulanan %250 oranındaki faizin fahiş olmadığı, takibin faiz ve oranı yönünden de itiraz edilmeden kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece 24.12.1996 tarihli vekaletname içeriği gözetilerek davacının müteselsil kefil olarak sorumluluğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı, uygulanan faize ve oranına, kefaletten kaynaklanan borç miktarına, faizin gider vergisine ve icra takibinde istenen vekalet ücretine itiraz etmiştir. .....

                    işlemiş faize itiraz etmişlerdir....

                      UYAP Entegrasyonu