Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, " 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt faizine ilişkin Kanunun "Yabancı Para Borcunda Faiz" başlıklı 4/a maddesinde "Yabancı para borcunun faizinde Devlet Bankalarının o yabancı para için açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır" hükmü karşısında, hükmedilen faiz oranının yerleşik uygulama da göz önüne alınarak, en yüksek faiz oranı olduğu kabul edilerek buna göre bilirkişi Av. ... tarafından düzenlenen 05.11.2013 havale tarihli, denetime elverişli ve gerekçeli raporda belirtildiği üzere, en yüksek faiz oranlarının uygulanması halinde " faize itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R 1- İlamda yasal faize hükmedilen alacak kalemleri ve yargılama gideri vekalet ücreti gibi alacak kalemleri yönünden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletileceğinin tabii bulunmasına, 2- Temyiz edenin sıfatı yönünden; İİK.nun 4949 sayılı Kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2012 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığından uyuşmazlık konusu...

      Mahkemece; davacının faize itirazına ilişkin olarak alınan bilirkişi raporunun usule ve dosya içeriğine uygun, hükme elverişli, somut, ayrıntılı ve gerekçeli olduğu, raporda işlemiş faize ilişkin olarak doğru bir şekilde hesaplamanın yapıldığı, icra takibinde talep edilen 19.479,10 TL faiz işletildiği, talep edilen miktarın raporda hesaplanan 24.048,79 TL faiz tutarından daha düşük olduğu, takipte fazla faiz talep edilmediği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaların birer yıllık devreler esas alınarak hesaplanmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

      Borçlunun icra mahkemesine verdiği şikayet dilekçesinde, ilamda faize hükmedilmediği halde icra emrinde 100.000 TL asıl alacak dışında, karar tarihinden itibaren takip tarihine kadar %27 oranı üzerinden işlemiş faiz, takipten itibaren ise %27 oranında işleyecek faiz talep edildiğini, ayrıca yasal faiz yerine %27 oranı üzerinden fahiş faiz istenmesinin yasaya aykırı olduğunu, borçlusu olmadığı icra dosyası üzerinden kendisine icra emri gönderilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, işlemiş faizin ve takipten sonra asıl alacağa %27 faiz işletilmesine dair ibarenin icra emrinden çıkarılmak sureti ile icra emrinin düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 283/2. maddesinde; “İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nisbetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkum edilir" hükmü yer almaktadır....

        edildiği ve 15/10/2019 tarihli icra emrinde faiz talep edilmediği belirtilmiş ise de 19/02/2015 tarihli takip talebinde ve 15/10/2019 tarihli icra emrinde faiz talebinin bulunduğu, talep doğrultusunda icra müdürlüğünce kapak hesabı yapılarak yenileme emrinin davacı borçlu tarafa tebliğe çıkartıldığı ve dosyadan faize ilişkin alacakların tahsilinini talep edildiği anlaşılmakla şikayetin reddine " karar verilmiştir....

        ve 18.02.2015 tarihli icra müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesini istediği mahkemece istemin kısmen kabulüne, şikayet konusu müdürlük kararının faiz ve faiz oranına itirazın reddine ilişkin kısmının kaldırılarak "asıl alacağa takipten itibaren değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, "diğer taleplerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 7. maddesinde, görülmekte olan davalara ilişkin olarak, "Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76' ncı, faize ilişkin 88'inci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır." şeklinde düzenleme getirilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekilince, icra emrinde talep edilen işlemiş faiz miktarı ile takipten itibaren işleyecek faiz oranının fahiş olduğu belirtilerek faize itiraz edilmiştir. Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda “... Anadolu 1....

            Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 2. maddesinde; "Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır" denildikten sonra, görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlığını taşıyan 7. maddesinde aynen “Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2018 NUMARASI : 2017/355 ESAS - 2018/775 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı davada İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından ve katılma yolu ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Ankara 32. İcra Müdürlüğünün 2010/18712 Esas sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibinde Ankara 10. İş Mahkemesinin 05/05/2016 tarih 2015/68 Esas sayılı dosyasında verilen karar gereğince 11/04/2017 tarihinde faiz alacağı için hesaplama yapıldığını, hesaplamanın hatalı olduğunu, Ankara 10. İş Mahkemesinin 2015/68 Esas sayılı ilamı ile 23.469,00 TL faize hükmedilmesine rağmen hesaplamada faize faiz işletildiğini, ayrıca takibe Ankara 10....

            Mahkemece, şikayetin kısmen kabulüne,faize ilişkin talebin reddine ve taraf menfaatleri ve usul ekonomisi nazara alınarak takip dosyalarının birleştirilmesine karar verilmiş; karar alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Alacaklı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; borçlulardan sadece ..... Şti'nin şikayet başvurusunda bulunduğu gözönünde bulundurularak icra emrinin iptaline ve icra dosyalarının birleştirilmesine yalnızca bu borçlu yönünden karar vermek gerekirken, Mahkemeye başvuruda bulunmayan .... Üniversitesi yönünden de sonuç doğuracak şekilde icra emrinin iptaline ve takiplerin birleştirilmesine karar verilmesi doğru değildir....

              UYAP Entegrasyonu