Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraf teşkilinin sağlanmadığını, icra emrinin ve kat ihtarnamesinin tebliğinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, davanın süresinde açılmadığını, davacının teminat olarak gösterilen gayrimenkullerin cebri icra ile satışını engellemek amacıyla hareket ettiğini bildirerek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğine ve buna bağlı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağına yönelik şikayet, icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet ve takipte talep edilen borca, faize ve ferilerine itiraz istemine ilişkindir. Dairemizin 02/11/2020 tarihli 2020/63 Esas 2020/1924 Karar sayılı kararı ile HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir....

e kullandırılan krediler dolayısıyla hesaben faiz tahakkuk ettirilmesi suretiyle vergiyi doğuran olay meydana gelmiş ise de, bilahare, kullandırılan kredilere ilişkin borçların Hazine tarafından üstlenilmesi ve bu borçlara ait faizlerin iptal edilmesi nedeniyle vergiyi doğuran olayın ortadan kalktığı hususlarının anlaşıldığı; bu duruma göre, uyuşmazlığa konu banka ve sigorta muameleleri vergisinin dayanağı kalmadığından, bu verginin iadesi istemiyle yapılan şikayet başvurusunun reddi yolundaki işlemde isabet görülmediği; ancak, hukuka aykırı olarak alındığı için iadesine karar verilen vergi nedeniyle, ödendiği tarihten itibaren faize de hükmedileceğine ilişkin bir kanun hükmü bulunmadığından, davacının bu yöndeki talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle, şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali, faiz isteminin ise reddi yolundaki ...Vergi Mahkemesinin ...günlü, E:...; K:...sayılı kararının; davacı banka tarafından; borçlu...

    Şti. adına açılan icra dosyasının tüm faiz ve ferilerine itiraz ediyorum." şeklinde olduğunu, itiraz dilekçesinin içeriği itibariyle borca kısmi itiraz niteliğinde olduğunu, itiraz etmek istediği miktarı itirazında açıkça ve ayrıca göstermediğini, mahkeme tarafından şikayet sebeplerinin yerinde görülmediğinde dahi bu defa takibin asıl alacak yönünden devamı gerektiğini ileri sürerek şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " İstanbul 2....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Borçlu vekili İcra Müdürlüğü'nce ücret ve kıdem tazminatı alacakları için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının dönemsel olarak uygulanması gerektiğini, icra müdürünün ise 4 yıllık dönem için %18 oranında faiz uygulayarak hesap yaptığını, alacağın brütten nete çevrilmediğini belirterek 27.11.2014 tarihli hesap işleminin iptali ile kesintiler yapılarak fiilen uygulanan faiz oranlarına göre dosya hesabının yeniden yapılmasını talep etmiştir....

      Taraflar arasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte takibin dayanağı olan belgelerin tebliğ edilmediğine, asıl alacağa, işlemiş faize ve faiz oranına yönelik şikayet ve itfa itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince takibin iptali talebi ile asıl alacak, işlemiş faiz ve faiz oranına ilişkin itirazlarının reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        Bu durumda davalı alacaklının fazla talepte bulunduğu, ödeme tarihi ile ikinci takip tarihi arasındaki dönem için de faiz istendiği, ayrıca talep edilen miktara takip tarihinden itibaren de faize faiz işletilmesine yol açacak şekilde talepte bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bu açıklamalar karşısında faize faiz işletilmesine de engel olacak şekilde icra emrinin sadece 5.430,18 TL işlemiş faiz alacağının yeniden faiz işletilmeyecek şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. (IV) Vekalet Ücreti Bakımından Değerlendirme Davacı borçlunun ilama aykırılık şikayeti esas olarak kabul edildiğinden ve icra emrinin iptali ile yeni icra emri düzenlenmesine karar verildiğinden, davacı alacaklının şikayet yoluna başvurmaktaki haklılığı dikkate alınarak davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir....

        Şikayet eden borçlunun şikayet dilekçesi incelenmesinde, faize itiraz sözkonusu olmayıp, dayanak ilamın bozulması sonrası yeniden yapılan yargılamada verilen karar nazara alındığında muhtıradaki meblağın kısmen mükerer olarak hesaplandığı yönünde şikayet olduğu, ancak yine dosyada mevcut ve hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda faiz hesaplamasına da giridiği, dolayısı ile şikayet eden borçlunun talebi aşılarak alacaklının aleyhine olacak şekilde sonuca gidildiği anlaşılmakla; mahkemece bilirkişiden faiz hesaplamasına girilmeyecek şekilde yalnız şikayet edenin şikayet dilekçesindeki hususları karşılayacak şekilde ek rapor alınmak sureti ile sonuca gidilmesi gerekirken, mevcut rapora dayalı olarak hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir....

          İTİRAZ VE ŞİKAYET Borçlu icra mahkemesine başvuru dilekçesinde; takip talebinde %84 oranında faiz istendiği halde takip talebine herhangi bir sözleşme eklenmediğini, TBK'nın 88 ve 120. maddeleri gereğince işlemiş faizin yeniden hesaplanarak kısmen iptali gerektiğini, icra masraf ve vekalet ücretine de %84 oranında faiz istenmesinin usulsüz olduğunu, takip tarihinden sonrası için asıl alacağa %84 oranında fahiş şekilde faiz talep edildiğini, faiz oranının düzeltilmesi gerektiğini, ödeme emrinin sol tarafında 04.06.2015 tarihi itibariyle ödendiğinde 9.178,93 TL ibaresinin İİK'nın 60. maddesine aykırı olduğunu belirterek takibin kısmen iptali aksi halde ödeme emrinin düzeltilmesi ve faize itiraz kabul edilerek takip tarihi sonrası işleyecek faiz oranının düzeltilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; takibin ilamsız icra takibi olduğunu davacı borçlunun her türlü itirazını icra müdürlüğüne yapması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. III....

            DAVA Şikayetçi borçlu kurum vekili isteminde; takip dosyasında kamulaştırma bedeli faiz alacağına faiz istenmesinin yasaya aykırı olduğunu, faiz alacağının İİK'na aykırı olarak talep edildiğini, kamulaştırma bedelinin tespiti davasının mahiyeti itibariyle tespit davası niteliğinde olduğunu, kamulaştırma bedeli faizi feri alacak niteliğinde olduğundan asıl alacağın hükümlerine tabi olacağından kamulaştırma bedelinin faiz alacağı için nispi harç ve nispi vekalet ücreti hesaplanmasının yasaya aykırı olduğunu, kamulaştırma bedeli faiz alacağına ister icra takibi ister ayrı bir dava ile talep edilsin tüm harçlar ve vekalet ücretinin maktu hesaplandığını, şikayetin kabulü ile 26.02.2021 tarihli icra emrinin iptali ile yasaya aykırı şekilde talep edilen 242.183,19 TL işlemiş faiz alacağının iptaline, TBK'nın 100. maddesinin uygulanması talebinin ve takip tarihinden sonra talep edilen faiz talebinin iptali ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....

              işleyecek faiz miktarının hesaplanmasına karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir....

                UYAP Entegrasyonu