Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre davacının yapılan takibe süresinde şikayet ettiği, takip konusu alacağın, davacı hakkında başaltılan takip sonucu alınan aciz vesikasından kalan faiz farkları olduğu, ilamlı alacak niteliği taşımadığı, borcun sebebi olarak gösterilen senet ile bir ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle yapılan şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, borçlu, şikayet dilekçesinde işleyecek faiz oranına da itiraz ettiği halde, mahkemece, işleyecek faize ilişkin şikayet hakkında, gerekçesi de açıklanmak suretiyle olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir. Mahkemece, borçlunun işleyecek faiz oranı hakkındaki şikayetinin de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      KARAR Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; müvekkili aleyhine başlatılan ilama dayalı takibe konu edilen alacağın faiz alacağı olduğunu, bu nedenle takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren faiz istenmesinin doğru olmadığını, ayrıca takipte talep edilen asıl alacak miktarının da fazla olduğunu ileri sürerek icra emrinin iptalini istemiştir. Mahkemece, takibin kısmen iptali ile 234.799,38 TL olarak takibin devamına karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir. 1-)Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre borçlu vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-) Borçlu vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Şikayetçinin şikayet nedenleri arasında, takibe konu alacağın faiz alacağı olduğundan bahisle takip tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceği isteği de bulunmaktadır....

        .-2015/83 K. sayılı kararı ile; uyuşmazlık konusu miktar nazara alınarak kesin karar verilmiş olması nedeni ile temyiz talebinin reddine karar verildiği; şikayetin konusunun, 13.564,47 TL olarak hesaplanan toplam borç yatırılmasına rağmen, ilama aykırı faiz oranı uygulanarak hatalı faiz hesabı yapılması nedeni ile bakiye borç çıkarılmasına dair icra müdürlüğü işlemini şikayet ile buna dair muhtıranın iptali istemine yönelik olduğu, faiz oranının da şikayet konusu yapılmış olması nedeni ile mahkemenin esasa ilişkin kararının İİK'nun 363. maddesi gereğince temyizi kabil olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 02/04/2015 tarih ve 2015/85 E.-2015/83 K. sayılı temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının oy birliği ile kaldırılmasına karar verilerek, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13/03/2015 tarih ve 2015/85 E.-2015/83 K. sayılı kararının temyiz incelemesine geçildi....

          Hukuk Dairesinin 11.10.2018 tarih ve 2331 E., 2093 K. sayılı ilamıyla, şikayet olunan 50.000,00 TL üzerinden ihtiyati haciz kararı aldırmış ise de 400.812,05 TL üzerinden takibe geçtiği, ihtiyati haciz miktarının ipotek gibi bir üst sınır belirlemediği, şikayet olunan tarafından asıl alacak, faiz ve masraflar için ilk sırada haciz uygulandığı, tarafların takip dosyaları aynı tarihte kesinleşmiş ise de şikayet olunanın ihtiyati haczinin daha önceki tarihli olduğu, bu nedenle sıra cetvelinde şikayet olunana ilk sırada pay ayrılmasının yerinde olduğu, icra mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı belirtilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekilince temyiz edilmiştir. Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. İİK'nın 260/2. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz kararında haczin ne gibi belgelere müsteniden ve ne miktar alacak için konulduğu yazılır....

            Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kötüniyetli hareket ettiğini, icra takibini hazırladıkları sırada yıllık izin alacağına ilişkin faiz hesaplamasının sehven yapıldığını, bu nedenle 1.615,33- TL fazla miktarda faiz talep edilmiş olduğunu, diğer alacak kalemlerinin faizlerinin ise Merkez Bankası sitesinden alınmak suretiyle hesap edilip talep edildiğini, davacınıın diğer alacak kalemlerine işletilen faiz alacaklarına itirazının hiçbir dayanağının bulunmadığını, belirterek yıllık izin ücret kaleminde sehven fazla hesap yaparak talepte bulunduklarından 1.615,33- TL işleiy faiz kısmı yönünden davacının itirazının kabulüne, diğer alacak kalemlerindeki işlemiş faiz miktarlarına yönelik davacı itirazlarının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Noterliği'nin 31.10.2001 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile dosya alacağının 50.000.000.000 ETL'lik kısmını alacaklı ....’den temlik aldığını, 20.11.2009 tarihli talepleri ile haciz tarihi ile temlik tarihi arasındaki faiz borcunun hesaplanması ve faiz oranının değiştirilerek yapılan hesap nedeniyle zarara uğradıklarından yeniden hesap yapılması taleplerinin icra müdürlüğünce, takip dosyası aslının ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/176 esas sayılı dosyası arasında bulunduğu, bu davada verilecek kararın dosyanın seyrini değiştirebileceği gerekçesi ile reddedildiğini ileri sürerek icra müdürlüğünün ret kararının iptalini talep ettiği, mahkemece, iddia olunan şikayet konusu icra memuru işlemine ilişkin evrakın bulunamadığı gerekçesi ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. İİK’nun 17. maddesinde; “Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir....

              "İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; takip dayanağı İş Mahkemesi'nin 2010/201 Esas ve 2011/1299 sayılı kararı gereği hesap yapıldığında toplam 45.298,21 TL ana para alacağına, farklı alacak kalemlere farklı faiz oranlarıyla toplam 7.400,00 TL civarında bir faiz işletilmesi gerekirken yaklaşık 632,00 TL miktarda fazla faiz işletilmek suretiyle, toplam 53.331,01 TL üzerinden takibe geçildiğini belirterek icra emrinin iptalini talep etmiştir...

                Borçlu vekili şikayet dilekçesinde, aynı ilama dayalı olarak mükerrer olarak takip başlatıldığı, takipte fazla faiz talep edildiği, faiz başlangıç tarihleri ve faiz uygulanan asıl alacak miktarları bakımından açıklık bulunmadığı yönünde esasa ilişkin şikayetler de ileri sürmüş olduğundan bu halde, Mahkemece, borçlu aleyhine başlatıldığı ileri sürülen önceki takip dosyası da getirtilerek esasa ilişkin şikayetlerin değerlendirilmesi, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde anılan şikayet sebepleri değerlendirilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

                  Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, takip konusu asıl alacak ve faize yönelik şikayet hakkında yapılacak iş, takibin 500.000 USD asıl alacak ve 174.785 USD takip öncesi işlemiş faiz ile faize faiz işletilemeyeği gerekçesiyle, takipten sonraki dönemde ise sadece 500.000 USD’a faiz işletilmesi yönünde karar vermekten ibarettir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; icra emrinde istenen alacak kalemlerinin ilama aykırılığına dayalı şikayet olup, dosya hesabına yönelik bir şikayet değildir. İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince, başvurunun yanılgılı olarak dosya hesabını şikayet gibi değerlendirilmek suretiyle, takipten sonra işleyecek faiz yönünden bilirkişi raporu alınarak ve hesaplama yaptırılarak hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu