Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; bedeli paylaşıma konu...Mahallesi 5923 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki şikayet olunan ipoteğinin 495.000,00 TL’ye kadar alacak için üst sınır ipoteği olduğu, anapara, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerin hiçbir şekilde bu üst sınırı aşamayacağı, aynı taşınmaz üzerine alacaklısı olduğu ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/18361 ve 2012/18362 esas sayılı dosyalarından haciz koyduran şikayetçi tarafın yasal süresinde satış istemesi nedeni ile haczinin düşmediği, şikayet olunan tarafa ipotek limiti olan 495.000 TL’den fazla ödeme yapılamayacağı, bakiye para için şikayetçi tarafın sıra cetveline girmesi gerektiği, bu itibarla sıra cetvelinin hatalı ve şikayetin haklı olduğundan bahisle sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir....

    Davalının istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; şikayet, faiz yönünden ilama aykırılık şikayeti olduğundan süresiz şikayet halinin sözkonusu olmasına, şikayet tarihinden sonra davacı veya dava dışı diğer borçlular tarafından borcun ödenmiş olmasının eldeki başvuruyu konusuz bırakmayacağına, mahkemece tarafların bildirdikleri bankalardan getirtilen ve raporda tespit edilen faiz oranlarına itiraz olmamasına, tespit edilen en yüksek faiz oranlarına göre düzenlenen hükme esas alınan ek bilirkişi raporunun bu hali ile hüküm vermeye yeterli olmasına göre ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından...

    İİK'nun 17/1. maddesinde "Şikayet, icra mahkemesince kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur yahut düzeltilir" hükmü yer almaktadır. Somut olayda; borçlu aleyhine 29.05.2012 tarihinde başlatılan ilamlı takipte asıl alacak, ilam vekalet ücreti, yargılama gideri ve işlemiş faizleri olmak üzere toplam 55509,51 TL üzerinden icra emri düzenlendiği, 14.08.2014 tarihi itibariyle yapılan dosya hesabında takipte kesinleşen miktarla birlikte icra vekalet ücreti, takip sonrası işlemiş faiz ve masraflarla birlikte toplam borcun 74111,60 TL olarak tespit edildiği ve bu miktar üzerinden borçluya muhtıra gönderildiği, borçlunun anılan bu muhtıra ve eki dosya hesabını şikayet ettiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda sadece kıdem ve ihbar tazminatı için 14.08.2014 tarihine kadar faiz hesabı yapılmıştır....

      Mahkemece, kıdem tazminatı faizine en yüksek mevduat faizi uygulamanın doğru olduğu gerekçesi ile bu yöndeki istem reddedilmiştir.HGK'nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere Mahkemece yapılacak is; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır.Somut olayda, Mahkeme'ce yukarıda bildirilen ilkeler ışığında, her iki tarafın da bildireceği tüm bankalardan faiz oranları getirtilerek gerektiğinde bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun...

        Mahkemece yapılan yargılama sırasında, faize itirazlar doğrultusunda tarafların bildirdiği bankaların faiz oranları değerlendirilerek, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama sonucunda, dosya borcunun 30.250,84 TL olduğu belirlendikten sonra borçlunun dosyaya ödediği 29.500,00 TL mahsup edilerek, 750,84 TL bakiye borcun bulunduğu tespit edilmiştir. Borçlu, takipte istenen faiz oranlarının ve miktarının fahiş olduğunu belirterek şikayet başvurusunu yapmış, yargılama sırasında, 16/9/2013 tarihli hesap muhtırası ile 7.015,34 TL bakiye borç bildirildiğini de beyan etmiştir. İcra Mahkemesi'nce yaptırılan hesaplama sonucunda, dosya borcunun ne kadar olduğunun belirlendiği görülmektedir. Bu durumda, borçluya gönderilen icra emrinde ve hesap miktarında fazlalık olduğu belirlendiğinde, rapora göre dosya borcunun belirtilmesi ve bu yönde hüküm kurulması gerekirken, şikayetin tümden reddi doğru değildir....

          Takipte alacak kalemlerinin tek tek gösterilmesi ve faiz talebinin de yine ilama uygun olarak istenilmesi gerekir. Somut olayda borçlu, ilama aykırı olarak fahiş faiz talebinde bulunulduğu hususunu şikayet konusu yapmıştır. Mahkemece şikayetin esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken süre aşımı nedeniyle şikayetin reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Den alınan bilgiye göre İngiliz sterlini GBP alacak kısımları için yıllık % 0,40 oran üzerinden faiz talep edilmiş olduğunu, Tl alacaklar için ise yıllık % 9 TL yasal faiz oranı üzerinden hesaplama yapıldığını, dövizli alacaklar için 3095 sayılı yasa gereği ve Yargıtay 12.HD nin içtihatları ilede tutarlık kazanmış kamu bankalarının 1 yıl vadeli GBP mevduata fiilen uyguladıkları en yüksek faiz olan % 0,40 tutar üzerinden işlemiş faiz talep edilmiş olduğunu, talebin hatalı olmadığını, davacının belirttiği şekilde GBP alacaklar içinde takip talebinde 3095 sayılı yasanın 4.maddesine uygun talep ve izahat yapmaksızın sadece yasal faiz ibaresi kullanmış olunsa bu kez ,TL alacaklar için istenen yıllık % 9 yasal faiz ile takip yapılmış gibi bir durum oluşacak olduğunu ve takibin hatalı olacağını, takipte ve istenen tutarda bir hata bulunmayıp davanın reddi gerekme olduğunu, icra müdürünün mehil vesikası için ön görülen süre açısından teminat için faiz hesaplamasınun yasal olduğunu, davacı -...

            Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; ''Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz....

            -KARAR- Şikayet eden vekili, Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü'nün 2008/13512 Esas sayılı dosyasından yapılan sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan Bakırköy 2. İcra Müdürlüğü'nün 2008/15611 Esas sayılı dosyasında borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, şikayet edilenin haczi düştüğünden sıra cetvelinde yer almaması gerektiğini, şikayet edilenin alacağına ve takipte istenen faiz oranına itiraz ettiklerini, şikayet edilenin alacağının kabulü halinde dahi sıra cetvelinin garameten paylaştırma şeklinde düzenlenmesi gerektiğini belirterek sıra cetveline itiraz davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet edilen vekili, Bakırköy 2. İcra Müdürlüğü'nün 2008/15611 Esas sayılı dosyada borçluya yapılan tebligatın geçerli olduğunu, haczin düşmediğini, şikayet edenin alacağının kanunda sayılan öncelikli alacaklardan olmadığını, şikayetin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, Bakırköy 6....

              Karar, şikayet olunan ... vekilince temyiz edilmiştir. Şikayet, sıra cetvelinde yer alan alacağa ve sıraya ilişkindir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, şikayet olunan ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle şikayet olunan yararına bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle şikayet olunan .... Vergi Dairesinin temyiz itirazının kabulü ile kararın “HÜKÜM” bölümünün dördüncü paragrafına "karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/1 nci maddesi gereğince hesaplanan 175,00 TL vekalet ücretinin şikayetçiden alınarak şikayet olunan ......

                UYAP Entegrasyonu