Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, şikayet, sadece şikayet edenin sıra cetvelinin 4. sırasında yer alan alacağının eksik hesaplandığına ve takipten sonraki faiz ve dosya masrafına sıra cetvelinde yer verilmediğine ilişkin olup, 1.ve 2. sırada yer alan şikayet olunan ... ile 3. sırada yer alan şikayet olunan ...'nün alacaklarına ve sırasına yönelik bir şikayet bulunmamaktadır. Bu itibarla, mahkemece, sıra cetvelindeki sırasına itiraz edilmeyen ve şikayetin sonucundan da etkilenmeyen bu alacaklıların davalı olarak davaya dahil edilerek bu alacaklıları da kapsayacak şekilde sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle şikayet olunanlar ... ve ... yararına bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2377 KARAR NO : 2021/2401 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2021 NUMARASI : 2021/91 ESAS, 2021/290 KARAR DAVA KONUSU : FAİZ ORANINA ŞİKAYET KARAR : Kuşadası İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/91 Esas, 2021/290 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin kısmen kabulü kararına karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2018/15602 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin aslının 1.120.208,03- TL olduğunu, icra takibinde alacaklının aylık %10 faiz talep ettiği için dosya borcunun 15.738.552,00 TL göründüğünü, tarafların arasında sözleşme olmadığı için Merkez Bankası avans faiz oranları uygulandığında işlemiş faiz miktarının 3.600.000,00 TL olduğunu, bu durumda 20 adet...

    Bu hükmün amacı, ilgilileri icra memurunun bir hakkı yerine getirmekten kaçınmasına karşı korumaktır. 2-Kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı da süresiz şikayet yoluna gidilebilir. Anılan ilke doktrinde benimsenmiş ve Yargıtay uygulamalarında da kabul edilmiştir. Somut olayda, şikayetin konusu, ilama aykırılık ile ilgili olup bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olduğundan, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca şikayet süreye tâbi değildir. Diğer taraftan gerek süreli, gerek süresiz şikayet, ancak icra takibi sonuçlanıncaya kadar, yani ilâm infaz oluncaya kadar mümkündür. Takip sonuçlandıktan sonra, o takibe ilişkin bir işleme karşı süresiz şikayet yoluna başvurulamaz. İcra takip dosyasının incelenmesinde; dosya borcunun 08/04/2014 tarihi itibariyle tamamiyle ödendiği ve takip sonuçlandıktan yaklaşık 1,5 yıl sonra 13/07/2015 tarihinde (faizin fazla hesaplandığı gerekçesiyle) şikayet yoluna başvurulduğu görülmüştür....

      iptaline ve talep edilen avans faiz oranının ve işlemiş faizin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet eden-borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Şikayet dilekçesindeki hususları tekrarla yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....

          Şikayet dilekçesinde, diğer şikayet sebepleri yanında fahiş faiz talep edildiği, bileşik faiz uygulaması yapıldığı, yapılan ödemeler gözetilmeden faiz hesaplanmasının doğru olmadığı yönündeki iddiaların duruşma açılıp gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece, şikayetin niteliği itibariyle duruşma açılarak, taraflardan faize yönelik şikayet hakkındaki delilleri sorularak, ileri sürülen nedenler ve toplanan deliller doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde ve eksik inceleme ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aynı konu hakkında menfi tespit davası açtığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirlenen faiz oranına göre takip başlatıldığını, takipte ve faiz oranında usulsuzluk olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi'nin 2016/976 E.- 2020/90 K. sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince kesin olarak kaldırıldığı, işlemiş faizin 50.629,59 TL, 10.708,84- TL asıl alacağa TCMB tarafından belirlenen oranlarda temerrüt faizi işletilmesine karar verdiği ve istinaf mahkemesinin kararının kesin nitelikli olduğu gerekçesiyle şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına, icra dosyası kapsamı ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı gereği şikayet tarihi itibariyle haklılık durumuna göre şikayet eden lehine vekalet ücretine karar vermiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Borçlu vekili, dayanak ilamda yasal faiz ile tahsile karar verilmesine rağmen icra emrinde "en yüksek faiz" istendiğini 3.271,37 TL nispi karar harcının davalı idarelerden alınmasına karar verilmesine rağmen, söz konusu tutarın tamamının müvekkilinden talep edildiğini, harçtan muaf olunmasına rağmen harç talebinde bulunulduğunu, icra emrinin bu haliyle ilama aykırı olduğunu belirterek iptalini talep etmiştir. Mahkemece, sadece faiz yönünden şikayet incelenerek faiz talebinin Yasa'ya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir....

              Şikayet dilekçesinde, diğer şikayet sebepleri yanında; fahiş faiz talep edildiği, bileşik faiz uygulaması yapıldığı, yapılan ödemeler gözetilmeden faiz hesaplanmasının doğru olmadığı yönündeki iddiaların duruşma açılıp, gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece, şikayetin niteliği itibariyle duruşma açılarak, taraflardan faize yönelik şikayet hakkındaki delilleri sorularak, ileri sürülen nedenler ve toplanan deliller doğrultusunda, inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. ..//.....

                Somut olayda; 17.9.2012 tarihinde başlatılan ilamlı icra takibinde borçluya öncelikle 24.9.2012'de icra emri tebliğ edildiği, takip konusu ilamın Yargıtay'ca bozulması ve bozma ilamı üzerine mahkemesince yeniden karar verilmesi üzerine alacaklının talebi ile bu yeni ilama uygun ikinci bir icra emrinin borçluya 26.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, bu icra emrinde işlemiş faiz istenmediği, işleyecek faiz oranlarının da takip konusu ilama uygun olarak yazıldığı, borçlunun icra mahkemesine şikayet yoluyla başvuru tarihinin 02.02.2015 olup, bu tarihten önce icra müdürlüğünce yapılmış 28.01.2015 tarihli bir dosya hesabı bulunduğu ve borçlunun şikayet dilekçesinde bilirkişi tarafından dosya borcunun hesaplanması talebinin de olduğu anlaşılmakla, bu hali ile istemin icra müdürlüğünce yapılan 28.01.2015 tarihli dosya hesabında işletilen toplam 43.345,26 TL faize yönelik şikayet olduğunun kabulü gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu