Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

icra müdürlüğünün kısmen red kararının iptali ile işlemiş faiz yönünden de yasal faiz uygulanmasını talep ettiği; mahkemece, İİK'nun 62. maddesi uyarınca borçlunun yasal faiz uygulanması halinde talep edilebilecek faiz miktarını hesaplayarak itiraz ettiği miktarı açıkça belirtmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/3307 KARAR NO : 2023/2562 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2022 NUMARASI : 2022/198 ESAS, 2022/380 KARAR DAVA KONUSU : FAİZE VE FAİZ ORANINA ŞİKAYET KARAR : Aydın 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/198 Esas, 2022/380 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Aydın İcra Dairesi’nin 2022/302 Esas sayılı dosyasında davacının 3. kişi konumunda olduğunu, ancak davayı açmakta hukuki yararı olduğunu, müvekkilinin, Aydın İli, Didim İlçesi, Efeler Mah., Koca Mustafa Caddesi, No:2 adresindeki taşınmazı 3. kişiden satın aldığını, Didim 2....

    Bu nedenle borçlu borca itirazın yanında takip sonrası işleyecek faiz oranına da itiraz etmiş ise, mahkemenin itirazın iptali ve takibin devamı kararında faiz oranı ile ilgili bir hükme yer vermemesi hâlinde faiz oranına itiraz kaldırılmamış olur. İşleyecek faiz oranı ile ilgili itiraz nedeniyle takipte istenilen oran üzerinden takibe devam edilemez. Bu durumda borçlunun da kabulünde olduğu üzere takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilerek kapak (dosya) hesabının yapılması gerekir. Bu nedenle Özel Dairenin bozması doğrultusunda, direnme kararının bozulması görüşünde olduğumdan, değişik gerekçe ile bozma kararına karşı yapılan karar düzeltme isteminin reddi yönündeki çoğunluk görüşüne katılamıyorum. Karar düzeltme isteminin yukarıda belirtilen gerekçe ile kabul edilmesi görüşündeyim....

      Mahkemece, icra takibinde %60 oranında faiz istendiği, bu faiz oranına borçlunun süresinde itiraz etmediği, böylece o takip bakımından faizin borçlu açısından bağlayıcı hale geldiği, borçlunun kesinleşen takipte kesinleşen faiz oranından sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından ... İcra müdürlüğü'nün 2003/4132 sayılı dosyasından takip konusu yapılan faiz oranın haksız olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı alacaklı takibinde 1.050 TL. işlemiş faiz ve 8.050 TL. alacağa %60 oranında faiz uygulanmasını talep etmiştir. İcra takibine süresinde itiraz etmemesi nedeniyle kesinleşen takibe karşı borçlu menfi tespit davası açabileceği gibi borcu ödedikten sonra da İİK'nun 72. maddesi uyarınca istirdat davası açabilir. Somut olayda davacı borçlu takip nedeniyle ödeme yapmadığına göre menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır....

        E) Gerekçe: Dairemiz bozma ilamına konu ilk hükümde 13.068,86 TL faiz alacağına ilişkin itirazın iptaline takibin devamına karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından temyiz edildiği, davacı temyizi bulunmadığı halde usulü kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek ve infazda tereddüt yaratacak şekilde takipte istenen tüm faiz alacağı yönünden itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesi hatalıdır. Davalı tarafça 32.108,06 TL faiz alacağının takibine itiraz edildiğine göre usulü kazanılmış hak ilkesi dikkate alınarak hüküm fıkrasında davalının 13.068,86 TL faiz alacağına ilişkin davalı itirazının iptaline takibin bu miktar faiz alacağı ile itiraz edilmeyen asıl alacak ve faiz alacağı yönünden devamına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre; takip talebinde istenen faiz oranının türünün belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o tür faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden, ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa bile, faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ya da oranının takip tarihi itibariyle yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde, aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir. İcra takibinde, alacaklı tarafından talep edilen aylık %8 faiz oranının türü belirtilmediği gibi, takip tarihi itibariyle yasal ve ticari faiz oranlarının da üzerindedir....

            Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre; takip talebine istenen faiz oranının türünün belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o tür faiz oranının istendiği kabul edilir. Ödeme emrine yasal süresinde itiraz edilmemiş olsa bile faizin istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak takipte talep edilen ve itiraz edilmeyecek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının takip tarihi itibariyle yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi durumunda itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir. (Yargıtay 12....

            İcra Müdürlüğü'nün 2020/2130 Esas sayılı dosyasından müvekkili belediye hakkında yapılan ilamsız takibe itiraz ettiklerinde takip öncesi faize müvekkili belediye temerrüde düşürülmediğinden ödeme emrindeki fatura alacaklarının 1.304.004,06- TL'si ve ferileri ile fatura alacaklarının tüm faizine ve ferilerine itiraz ettiklerini, takibin bu kısımlar için durdurulmasını ve takibin 161.008.737,17- TL'lik asıl alacak bedeli üzerinden devamına karar verilmesi istendiğini, alacağa esas olan Yapım İşleri Genel Şartnamesinde ve Sözleşme tasarısında faiz ve faiz oranı konusunda bir hüküm bulunmadığını ve bu nedenle fatura alacaklarına işleyecek faiz miktarı ve faiz oranı ve faizin başlangıcı yargılamayı gerektirdiğini, fatura alacaklarına ve işletilen tüm faize de itiraz ettiklerini, yapılan itiraza rağmen icra dosyasına yapılan ödeme sonrası bakiye borç hesaplandığında yapılan dosya hesabının hatalı olduğunu, ilamsız takipte tüm faize itiraz edildiği halde bakiye borç hesaplandığında asıl alacağa...

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında araç alım satım sözleşmesi imzalandığını, bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini davalının asıl alacağa yönelik itiraz haklarını saklı tutarak icra dairesinin yetkisine, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, müvekkilinin ikametgahı İzmir olduğu için icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının yerinde olmadığını, işlemiş faize yinelik itirazı kabul ettiklerini, bu konuda davalarının bulunmadığını, faiz oranına yönelik itirazın taraflar tacir olduğu için yerinde olmadığını ileri sürerek itirazın iptaline, takibin asıl alacak üzerinden devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              faiz olan 18.661,63-TLye ve 18.661,63-TL için faiz başlangıç tarihine, faiz oranına (faiz oranı icra ödeme emrinde belirtilmemiştir), faiz türüne ve buna bağlı her türlü fer’ilerine açıkça itiraz ettiklerini..., .......

                UYAP Entegrasyonu