Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyası ile davalıya 26.06.2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş olup, davalı fatura bedelinin ödenmesi ile ilgili ihtar olmaması gerekçesi ile miktarının açıkça belirtilmeksizin borcun fer'ilerine, faize ve faiz oranına itiraz etmiş olduğunu ve icra takibini haksız ve mesnetsiz olarak durdurmuş olunduğunu,İ.İ.K. md. 62/4: Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesinin lazım olduğunu, aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılacağının hükmünün açık olduğunu, Borçlunun kısmen borca itiraz dilekçesinde borcun ferilerine, faize ve faiz oranına itiraz etmekle yetinip, itiraz ettiği kısım için ayrıca ve açıkça herhangi bir miktar belirtmemiş olduğunu, İ.İ.K....

Sayılı dosyası ile davalıya 26.06.2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş olup, davalı fatura bedelinin ödenmesi ile ilgili ihtar olmaması gerekçesi ile miktarının açıkça belirtilmeksizin borcun fer'ilerine, faize ve faiz oranına itiraz etmiş olduğunu ve icra takibini haksız ve mesnetsiz olarak durdurmuş olunduğunu,İ.İ.K. md. 62/4: Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesinin lazım olduğunu, aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılacağının hükmünün açık olduğunu, Borçlunun kısmen borca itiraz dilekçesinde borcun ferilerine, faize ve faiz oranına itiraz etmekle yetinip, itiraz ettiği kısım için ayrıca ve açıkça herhangi bir miktar belirtmemiş olduğunu, İ.İ.K....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı bankanın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, itiraz dilekçelerinde belirttikleri gibi anapara borcuna itirazları olmamakla birlikte ödeme emrinde belirtilen asıl alacağa uygulanan faiz nevine, faiz oranına ve faiz miktarına itiraz ettiklerini, temerrüt faiz oranının banka tarafından tek yanlı olarak belirlenmesinin TB.K. 25. ve 27. maddelerine aykırı olduğunu, davacı tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesine itiraz edildiğini, bu nedenle kesinleşmiş bir alacağın bulunmadığını, davacı banka tarafından uygulanan kredi ve temerrüt faiz oranının fahiş olduğunu, kredi sözleşmesinin 2.07. maddesi ile davacının dayandığı 10.2. maddesinin çeliştiğini, kredi sözleşmesindeki davacı banka tarafından belirlenen genel işlem koşullarının kredi borçluları veya kefilleri aleyhine oluşturulmuş haksız ve hukuka aykırı koşullar olduğunu, sözleşmenin 2.07 maddesinde kredi ve hesaplara bileşik faiz yürütüleceğinin öngörüldüğünü, oysa T.T.K 8. maddesine göre ticari...

      İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 121/son ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz. Bu halde, asıl alacak bakımından takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmek suretiyle, faize faiz yürütülmeyecek şekilde hüküm kurulmalıdır. Somut olayda taraflar arasında davacının eğitim gideri ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı ihtilaflı olduğu olup, alacak likit değildir....

        Somut olayda, alacaklı tarafından 28.09.2020 tarihli takip talebinde asıl alacağa işleyecek yıllık %13,75 ve değişen oranlarda avans faiz oranı talebinde bulunulduğu, borçlunun mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde işleyecek faiz oranına da itiraz ettiği mahkemece alınan 12.03.2021 havale tarihli bilirkişi raporunda “takip tarihi itibari ile Merkez Bankası tarafından açıklanan avans faiz oranının yıllık %10 olduğu ve takipten sonrası için dönem dönem değişen oranlara göre avans faiz hesabının yapılması gerektiği” yönünde tespitte bulunulduğu, mahkemece takipten sonra işleyecek faiz oranı yönünden bir değerlendirme yapılmadığı, borçluların istinaf ve temyiz dilekçelerinde işleyecek faiz oranına itirazlarının dikkate alınmadığı yönünde taleplerinin bulunduğu anlaşılmıştır....

          Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun, borca, faize, faiz oranına yönelik itirazlarını İİK’nun 168/5 maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesine bildirmesi gerekmektedir. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin borçluya 19/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun bu tarihten sonra beş günlük yasal süre içerisinde 24/03/2015 tarihinde işlemiş faize itiraz ettiği ancak faiz oranına yönelik itirazlarını ise beş günlük yasal süre geçtikten sonra itiraz hakkında ek beyanlarını içeren 18/06/2015 havale tarihli dilekçe ile bildirdiği, bu durumda işleyecek faiz oranına yapılan itirazın süresinde olmadığı faiz oranının kesinleştiği anlaşılmaktadır....

            Faiz oranının kesinleşmesinden sonraki aşamada davacının açtığı işbu sıra cetveline itiraz davasında faiz oranının tekrar tartışılmasının mümkün olmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 3-Davacılar vekilinin temyizine gelince; sıra cetveline itiraz davalarında, davanın kabulüne, reddine, kısmen kabul ya da kısmen reddine karar verilmesi hallerinin tamamında maktu vekalet ücretine hükmedilmelidir. Davayı kısmen kabul eden mahkemece, davacıların maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücretinden sorumlu tutulması da hatalı olmuş, kabul şekli bakımından da hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur." düzenlemeleri birlikte dikkate alındığında taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirlenen oranda faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir....

                - K A R A R - Davacı vekili, davalının bankadan çektiği krediye davacının kefil olduğunu, banka tarafından yapılan icra takibinde davacının maaşından toplam 6.720,36 TL kesinti yapıldığını, bunun üzerine davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının takibe kısmen itiraz ettiğini belirterek davalının itirazlarının iptali ile en az % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının maaşından toplam 3.000 TL kesildiğini, itiraz dilekçesinde hataen bu miktarın 3.100 TL olarak belirtildiğini, bu nedenle 100,00 TL'lik kısma hataen itiraz edilmediğini, ayrıca borcun 1.200 TL'sinin ödendiğini, davacının 1.800 TL alacağının bulunduğunu, işlemiş faiz miktarına ve faiz oranına itiraz ettiğini belirterek davanın reddine ve en az % 40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                  Mahkemece, somut olayın özelliğine göre, davalının icra takibindeki faiz ve faiz oranına itiraz ettiği, yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile de talep edilen faiz miktarının yerinde olmadığının tespiti ile taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve yasal düzenlemelere göre hesaplanan faiz üzerinden takibin devamına karar verilmiş olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu