Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir (HMK m.297/2). Davacı-davalı kadın ayrılık davası açmış olup sonrasında 17.12.2014 tarihli dilekçe ile davasını ıslah ederek evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı (TMK m.166/1) boşanma talep etmiş, davalı-davacı erkek ise, birleşen boşanma davası ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebine dayalı boşanma talep etmiştir. Bu halde, her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından terk hukuki sebebine dayalı ( TMK m. 164) boşanma davası açılmış, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, verilen karar davalı kadın tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince "Terk ihtarından önce 26.01.2015 tarihinde davalı kadın tarafından tedbir nafakası davasının açıldığı, kadının bu talebinin haklı görülerek davalı ve müşterek çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedildiği, kararın 17.12.2015 tarihinde kesinleştiği bu sebeple kadının tedbir nafakası davasında ayrı yaşamakta haklılığının kanıtlanması nedeniyle terk ihtarının hukuki sonuç doğurmayacağı, terk ihtarının geçersiz olduğu" gerekçesiyle davalının istinaf başvurusu kabul edilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasının...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Arttırımı-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkek tarafından açılan dava, eylemli ayrılık sebebiyle boşanma (TMK m.166/son) istemine ilişkindir. İlk boşanma davası, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2008/450 Esas -2009/229 karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından 24.09.2008 tarihinde açılmış, davanın reddine dair karar 29.12.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı eldeki dava ise ilk boşanma davasının reddinden sonra süresi içerisinde açılmıştır....

        tarafından eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasının (TMK m. 166/son) yapılan yargılaması sonunda mahkemece davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri hakkında koşulları oluşmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, verilen kararın davalı kadın tarafından tamamı yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.12.2018 tarih, 2018/6758 esas 2018/15342 karar sayılı ilamının sonuç kısmında "Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA" karar verildiği belirtilmiş, ancak ilamın içeriğinde onanan yönlere dair her hangi bir açıklama yapılmamış, sadece bozma sebeplerinin yer aldığı 3 ayrı bentte ilişkin açıklamalara yer verilmiştir....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı (koca) dava dilekçesinde, hem evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine, hem de fiili ayrılık (TMK m. 166/son) hukuki sebebine dayalı olarak boşanma talep etmiştir. Davacının Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi kapsamındaki boşanma istemi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eylemli ayrılık nedeni ile boşanma davası olarak açılmış olup, davacı vekili tarafından 06.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede sarsılması hukuki sebebine dönüştürülmüştür. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; özellikle davacı tanıkları Zümrüt ile Aynur'un beyanlarından tarafların beş yıldır fiilen ayrı yaşadıkları anlaşılmaktadır. Fiili ayrılık başlı başına boşanma nedeni olmadığı gibi, terk hukuki sebebine dayalı bir dava da bulunmamaktadır. Davalının boşanmayı gerektirir kusurlu davranışı da ispatlanamamıştır....

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı-karşı davalı erkeğin Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davası karşısında davalı- karşı davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı dava açılmış, ilk derece mahkemesince erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetlerinin anneye verilmesine, çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakalarına karar verilmiş, kadının davası ise erkeğin kusurlu bir davranışı ispatlanamadığından reddedilmiş ve kadının tazminat taleplerinin de reddine karar verilmiştir....

                Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Buna göre, dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere; davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                Eldeki dava, erkek eş tarafından münhasıran Türk Medeni Kanunu'nun 172. maddesine dayalı olarak ayrılık kararına dayalı boşanma davası istemiyle açılmıştır. Mahkemece usule uygun şekilde toplanan delillerin bu çerçevede değerlendirilip Türk Medeni Kanunu’nun 172/2 ve 3 maddesi sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı halde davanın TMK 166/1 ve 4 maddelerine dayalı boşanma davası niteliğinde olduğu kabul edilerek boşanmaya karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu diğer bölümlerinin ise incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.12.2018 (Pzt.)...

                  Davacı erkek tarafından açılan terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasının ( TMK m. 164) yapılan yargılaması sonunda, mahkemece davanın kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 164. maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın lehine 400 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, erkeğin maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş verilen karar davacı erkek tarafından yoksulluk nafakası yönünden davalı kadın tarafından ise hükmün tamamı yönünden temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.11.2017 tarih, 2016/7410 esas ve 2017/12791 karar sayılı ilamı ile, davalı kadının tam kusurlu olduğu, kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı kadın tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde; Dava, terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır ( TMK m. 164)....

                    UYAP Entegrasyonu