KARŞI OY YAZISI Davacı, dava dilekçesinde “davalı ile 1999 yılında evlendiklerini, aralarında ruhi ve fikri anlaşmazlık başladığını, 2010 yılında fiilen ayrı yaşamaya başladıklarını, anlaşmalı olarak birlikte açtıkları davanın, eşinin anlaşmayı bozması sebebiyle ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/223-341 sayılı kararı ile reddedildiğini, o tarihten beri ayrı yaşadıklarını bildirerek boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı delil listesinde davalı ile aralarında görülüp redle sonuçlanan dava dosyasını delilleri arasında göstermemiş, yargılama boyuncada bu dosyanın celbi için bir talepte bulunmamıştır. Dava dilekçesinin başlığında dava “şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma” olarak nitelendirilmiştir. Mahkemece davanın Türk Medeni Kanunun 166/1-2. maddesi kapsamında açıldığı kabul edilerek deliller bu çerçevede değerlendirilmiş ve reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Aile Mahkemesine boşanma davası açtığı, söz konusu davanın mahkemenin 2010/783 esas sırasına kaydı yapıldığı, dosyanın celp edilerek mahkememizce incelendiği; davacının ..., davalının ..., dava konusunun şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanma davası, dava tarihinin 14.09.2010 olduğu ve dava dilekçesinde boşanma nedeni olarak özetle; 14 yaşında imam nikahı ile evlendiği ve evliliğin ilk günlerinden itibaren fiziksel şiddete maruz kaldığı, baskı uygulandığı, başını camdan dışarı çıkaramadığı, ayrıca 3 yıl öncesine kadar eşinin ailesi ile birlikte kaldığı, orada da sıkıntı çektiği, ayrı eve çıktıktan sonra eşinin kıskançlık ve baskısının arttığı, dışarı çıkmasına, akrabaları ve arkadaşlarını görmesine müdahale edildiği ve kendisinin onu aldatacağını düşündüğünü ve bu yüzden sürekli baskı uyguladığını ve şiddete maruz kaldığını, çocuklarının da huzursuz olduğu ve çocuklarının yanında bile çekinmeden şiddet uyguladığı, bu baskılar sonucu evi terk ettiği, devlet tarafından koruma aldığı, bu...
için meyveli ağaçları kesip hazırladıklarını, odunları evlerinde boşaltırken eşinin dengesini kaybederek yere düştüğünü ve ısrarlarına rağmen hastaneye gitmek istemediğini, (...) aralarında hiçbir şekilde geçimsizlik olmadığını, kendisine hakaret ve şiddet uygulamadığını, eşinden boşanmak istemediğini, davacı eşini sevdiğini, davacının kardeşlerinin etkisi ve baskısı altında kalarak müşterek evi terk ettiğini ve aleyhine boşanma davası açtığını, (...) maddi durumunun iyi olmadığını, ayakkabı boyacılığı yaparak kendisinin ve 4 çocuğunun ihtiyaçlarını karşıladığını, müşterek evi terk edenin davacı olduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi DAVA: Davacı, davalı aleyhine şiddetli geçimsizlik nedeniyle açtığı boşanma davası esnasında davalı ile anlaşarak boşanmaya ilişkin düzenlenen 16.12.2011 tarihli protokol gereğince davalıya 30.000 TL ödeme yaptığını, ancak davalının düzenlenen protokolün sahte olduğunu ileri sürerek imzayı inkar etmesi sonucu davaya çekişmeli olarak devam edildiğinden anlaşmalı boşanma için düzenlenen protokol gereğince ödenen bedelin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibinin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesinin kabul kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi davalı vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 13....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * davacının dava dilekçesinde Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı bir isteminin bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.11.2007...
No:22, Hane no:80'de nüfusa kayıtlı Mustafa ve Fatma'dan olma Çarşamba 02/01/1949 doğumlu TC kimlik numaralı davalı - karşı davacı T6 ile aynı cilt ve hane de nüfusa kayıtlı Tevfik ve Fatma'dan olma Çarşamba 13/02/1953 doğumlu TC kimlik numaralı davacı - karşı davalı T1'ün TMK 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA, 2- Asıl davada alınması gereken 179,90 TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 125,50 TL harcın davalı - karşı davacı kadından alınarak hazineye gelir kaydına, 3- Asıl davada davacı - karşı davalı koca tarafından yapılan harç, tebligat, posta, bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 558,80 TL yargılama giderinin davalı - karşı davacı kadından alınarak davacı - karşı davalı kocaya verilmesine, 4- Asıl davada davacı - karşı davalı koca kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı - karşı davacı kadından alınarak davacı - karşı davalı kocaya...
Davalı karşı davacı kadın vekili 20.06.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; karşı dava dilekçesinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle dava açtıklarını ancak bu davalarını ıslah ettiklerini belirterek tarafların öncelikle TMK 161.maddeye göre zina özel boşanma sebebiyle olmadığı takdirde şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına, diğer taleplerinin de kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı karşı davalı erkek vekili ıslaha cevap dilekçesinde özetle; ıslah talebi karşı davayı kabul etmediklerini belirterek reddini talep etmiştir....
Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup, olayların bu aşamaya gelmesinde, engelli çocuğu ile ilgilenmeyen, sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarda bulunan davacı- karşı davalı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu olduğu, davalı- karşı davacı kadına atfı kabil kusurun ispatlanamaması sebebiyle hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceği ilkesi de dikkate alınarak asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, bu aşamadan sonra tarafların bir arada yaşamaya zorlamanın kanunen de mümkün görünmemesi dikkate alınarak karşı davada davalı- karşı davacı kadının boşanma davasının kabulüne "gerekçesi ile; "Asıl davada; davacı - karşı davalı erkeğin boşanma davasının REDDİNE, Karşı davada ; davalı- karşı davacı kadının boşanma davasının KABULÜ ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı- karşı davacı kadın...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince "... tarafların dinlenen tanıklarının beyanlarına ve tüm dosya içeriğine göre tarafların boşanmalarını gerektirecek nitelikte karşılıklı şiddetli geçimsizlik durumalarının olmadığı, dolayısıyla taraflar açısından şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanma şartlarının her iki taraf açısından da olmadığı, şiddetli geçimsizlik durumunun davacı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmış ve davacının davasının reddine, 25.04.2019 tarihinden itibaren aylık 500 TL tedbir nafakasına ..." karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, mahkemece hükmolunan tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tefhim edilen kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “.... TC kimlik nolu ... ile .... TC kimlik nolu ...'un şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanmalarına” şeklinde hüküm kurulmuş ise de boşanma hükmünde tarafların kimlik bilgilerine yer verilmemiştir. Nüfus Kanununun 27. maddesinde boşanma kararlarında "Tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası adı soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ile aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgilerinin" yazılmasının zorunlu olduğu hükmü yer almıştır....