WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık boşanma hukuki sebebine dayalı olarak açılmıştır. Mahkemece, feragat nedeniyle verilen ret kararının kesinleşmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının daha önce açtığı boşanma davası feragat sebebiyle reddedilmiş, feragat tarihinden itibaren boşanma davasının açıldığı 22.05.2015 tarihine kadar üç yıl geçtiği anlaşılmaktadır. Feragat davaya son veren bir taraf usul işlemidir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat nedeniyle verilen ret kararının tebliğe çıkartılarak kesinleşme işleminin yaptırılmasına gerek yoktur....

    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek 04.09.2015 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) ve hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuki sebeplerine dayalı boşanma davası açmış, davacı-karşı davalı erkek tarafından 31.05.2016 tarihinde dava tamamen ıslah edilerek zina (TMK m. 161) olmazsa evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuksal sebeplerine dayalı olarak boşanma talep edilmiş, mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin davasının kabulü ile tarafların zina (TMK m...

      Boşanma (TMK m. 161-166) veya ayrılık (TMK m. 170-171) davalarında taraflarca gösterilen tüm tanıklar açıkça vazgeçme olmadıkça ya da Hukuk Muhakemeleri Kanununun 241. maddesi koşulları bulunmadığı sürece dinlenmek zorundadır. Bu nedenle, davalının bildirdiği ve dinlenmelerinden açıkça vazgeçmediği tanıklarının dinlenmeleri amacıyla davalıya 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 324. maddesi uyarınca delil avansını yatırması için verilecek kesin süre sonrası masraf yatırdığı takdirde, bu tanıkları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 240. ve devamı maddeleri uyarınca dinletme imkanı tanınması ve toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu, davalının hukuki dinlenilme hakkına (HMK m. 27) aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        Davacı- davalı kadının, ayrılık davasının reddine yönelik istinaf talebine hasren yapılan incelemede; (1)Boşanma sebebi ispatlanmış olursa hakim boşanma veya ayrılığa karar verir. (2)Dava yalnız ayrılığa ilişkinse boşanmaya karar verilemez. (3)Dava boşanmaya ilişkinse ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir (TMK m 170). Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar. ( TMK m. 171). Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması ve ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması gerekmektedir. Yapılan inceleme ve toplanan delillerden; davalı- davacı kocanın güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşini istemediğini söylediği ve hakaret ettiği anlaşılmıştır....

        Bu durumda davacı-karşı davalı erkek boşanma sebebi olarak hem zina (TMK m. 161) hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını (TMK m. 166/1) göstermek suretiyle özel ve genel boşanma sebeplerine birlikte dayanmak suretiyle dava açmıştır. Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir (HMK m. 26) O halde davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

          Dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Davacının 27.12.2017 tarihinde açtığı boşanma davasından 02.04.2018 tarihinde feragat ettiği, böylece önceki olayları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı; feragat tarihinden bu davanın açıldığı 03.12.2018 tarihine kadar geçen sürede meydana gelmiş yeni bir olayın varlığının ve davalının kusurunun da kanıtlanmadığı, bu nedenle davanın reddine ilişkin inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan, boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m.185/3), malların yönetimine (TMK m.223,242,244,262,263,264,267,215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.169)....

          İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece, tanık beyanlarının somut ve görgüye dayalı olmadığı, duyum ve taraflardan aktarılan sözler niteliğinde olduğu davalı-karşı davacının eşine şiddet uygulamasından sonra taraflarca evlilik birliğinin devam ettirerek birlikte yaşamanın sürdüğünü, bu nedenle bu olayın davacı-karşı davalı tarafından affedildiği, affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar nedeni ile boşanma veya ayrılık kararı verilemeyeceği gibi duyuma dayalı ve taraf sözlerinin aktarılması niteliğindeki beyanlarına dayalı olarak da olayların sabit kabul edilemeyeceği gerekçesiyle ayrılık ve boşanma davalarının reddine karar verilmiştir....

          GEREKÇE: Dava; eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/son) boşanma ve ferilerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı hükmün tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. İstinaf kanun yolu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ila 361. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, "İncelemenin Kapsamı" başlığını taşıyan 355. maddede de düzenlendiği üzere; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır, ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü taktirde bunu re'sen gözetir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi "Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir " hükmünü içermektedir....

          Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir. Buna göre, dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere; müşterek çocuk için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar vermek gerekmiştir. Boşanma ve ayrılık gerçekleşmesi halinde velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlüdür. Hakim, bu hususu boşanmaya karar verirken, talep olup olmadığına bakmaksızın re'sen gözetmek zorundadır....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/378 KARAR NO : 2021/1634 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AYDIN 2. AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2019 NUMARASI : 2017/74 ESAS - 2019/32 KARAR DAVA KONUSU : Eylemli Ayrılık Nedeni ile Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Aydın 2....

          UYAP Entegrasyonu