WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında görülen boşanma davasının duruşması sırasında davacının evliliklerinin iptaline karar verilmesini talep ettiği; davalının söz konusu bu talebi kabul ettiği, mahkemece evliliğin iptaline karar verildiği; hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 145'inci maddesinde mutlak butlan, 149,150 ve 151'inci maddelerinde nisbi butlan halleri düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre, davacı Aybike ile davalı Tolgahan’ın taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince, Aybike'yi kaçıran ve bu nedenle cezaevinde olan Tolgahan’ın ceza almasını engellemek amacıyla evlendikleri; tarafların hiç bir araya gelmediği anlaşılmaktadır. Tarafların evlenmelerine rağmen bir araya gelmemesi Türk Medeni Kanununda düzenlenen evlenmenin iptali şartları arasında düzenlenmediği halde, davanın kabulü ile evliliğin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; kararın bozulmasını gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin Butlanı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliyken yeniden evlenmenin ikinci evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali (TMK m.145/1) isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet savcısı tarafından açılmış, davanın kabulüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı ...'in 1997 yılında ... ile evlendiği, davalı ...'in ilk evliliği sona ermeden 2004 yılında davalı ... ile evlendiği anlaşılmaktadır. Davalı ..., ile boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınması davası açmış, yapılan yargılama sonucunda ... 1....

      Mahkemece, dava tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olup taşınmazın aynına yönelik talepte bulunulduğu, taşınmazın ...İlçesi sınırları içerisinde olması nedeniyle, HUMK.nun 13.maddesi uyarınca taşınmazın aynına yönelik davaların mutlak yetki kuralı uyarınca taşınmazın bulunduğu yerde açılması gerektiği ve bu hususun hakim tarafından resen dikkate alınmasının zorunlu olduğu görüşünden hareketle mahkemenin yetkisizliğine, dava dosyasının görevli ve yetkili ...Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 13.04.1988 tarihinde evlenmişler, davalı eş tarafından 25.01.2008 tarihinde açılan boşanma davası temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmemiştir. Dava konusu 2 nolu bağımsız bölüm 01.04.2003 tarihinde satış yoluyla davalı ... adına tescil edilmiştir. Eşler arasındaki evliliğin boşanmayla sona erdirilmesine karar verilmesi halinde mal rejimi boşanmayla ilgili dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2020/520 2021/606 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Dairemizin 19/09/2022 tarih, 20.22/1485 esas, 2022/1545 Karar sayılı ilamının Yargıtay 2....

        Rejim ise, evliliğin boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi halinde buna ilişkin davanın açıldığı, ölümle sona ermesi halinde, ölüm tarihinden, mal ayrılığına geçilmesi kararı verilmesi halinde ise, buna ilişkin dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer (TMK m. 225). Bu hükme göre, boşanma kararı kesinleşmedikçe tasfiye talebi incelenemez. Boşanma hükmü kesinleşmediğine göre, tasfiyeye ilişkin bu talebin boşanma davasından tefrik edilmesi, boşanmanın kesinleşmesinin beklenmesi ve bundan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Bu hususun nazara alınmayarak yazılı gerekçe ile talebin kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından, kadın tarafından açılan boşanma davası, kusur belirlemesi ve kendisi tarafından talep edilen tazminat istekleri yönünden yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle taraflarca karşılıklı olarak açılan her iki boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına hükmedildiğinin anlaşılmasına göre davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı- karşı davacı erkek, karşı dava dilekçesi ile kadının evlilik tarihinden önce çeşitli bankalara kredi borçları bulunduğunu, bu borçların kendisi tarafından ödendiğini ileri sürerek ödediği bu para ile birlikle;...

            Davalı-karşı davacının bozmadan sonra dinletmiş olduğu tanık ise davalı-karşı davacının evliliğin bu noktaya gelmesinde kusursuz olduğunu ispata elverişli beyan verememiştir. Zira tarafların ev içlerini bilen bizzat geçimsizliklere şahit olan bir tanık değildir. Tüm bu bilgi ve belgeler neticesinde; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, evliliğin devamında taraflar ve ortak çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, boşanma koşullarının gerçekleştiği anlaşılmakla, boşanmaya sebep olan tarafın davalı-karşı davacı olduğunun tespiti ile tarafların boşanmalarına," şeklinde soyut ve yetersiz gerekçe ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....

              Aile Mahkemesi 2014/523 Esas sayılı dosyasında akıl hastalığı nedeniyle evliliğin nispi butlan ile iptali davası açtığını, davalı erkeğin aile konutu olan daire 61'deki taşınmazı davacı kadının rızasını almadan yeğeni olan diğer davalı ...'a mal kaçırmak için muvazaalı olarak sattığını, davacı kadın işte iken bir kısım eşyaları da boşalttığını, davalı ...'...

                in Lisa ile olan evliliğinin Türkiye'de nüfusa tescil edilmemiş olması, geçerli biçimde oluşmuş bu evliliğin "yok" sayılmasını gerektirmez. Davalı ...'in Amerika'daki Lisa ile olan evliliği, o ülkede verilen boşanma kararıyla 14.11.2007 tarihinde sona ermiştir. Ne var ki, ilk evliliğe son veren boşanma kararı hakkında Türkiye'de Türk mahkemesinden alınmış bir tanıma kararı bulunmamaktadır. Bu halde, ilk evliliğe son veren yabancı boşanma kararının Türk hukuku bakımından " kesin hüküm" vasfı yoktur (5718 s, MÖHUK.md.58). Kesin hüküm vasfı olmayınca da önceki evlilik Türk Hukukundaki butlan hükümleri bakımından "sona ermiş" sayılamaz. Davalı ...'in Beyza ile olan ikinci evliliğinin sonradan 11.09.2009 tarihinde "boşanma" kararı ile sona ermiş olmasının, bu evliliğin "mutlak butlanla " sakatlığını ortadan kaldırmaz. Bu sakatlığın tespitini istemekte davacının ... kolaylığından faydalanmak bakımından hukuki yararı vardır....

                  Dava; evliliğin iptali (mutlak butlan sebebiyle) istemine ilişkindir. "Davacı koca tarafından, 08.02.2011 tarihinde açılan boşanma davasında, davalı kadının sağlık sorunları nedeni ile geçimsizlik oluştuğu ve bu nedenle birliğin sarsıldığı gerekçe gösterilerek boşanma talep edilmiş, mahkemece boşanma kararı verilmiş, davalı kadının temyizi üzerine hüküm Dairemizce, davalı kadından kaynaklı sağlık sorunlarının boşanma sebebi olamayacağı ve davanın reddedilmesi gerektiği yönünde bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak, davacı kocanın boşanma davası reddedilmiş ve bu karar 10.09.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı koca tarafından, evliliğin nispi butlan sebebi ile iptali için dayanılan, davalı kadından kaynaklı sağlık sorunlarının, 08.02.2011 tarihli boşanma davasından önce öğrenildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple evliliğin iptalini isteyebilmek için kanunda yazılı 6 aylık hak düşürücü süre (TMK.m.152) geçmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu