Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Evliliğin Butlanı-Tedbir Nafakası ve Taraflar arasındaki "boşanma" ve "evliliğin butlanı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, kadının kabul edilen boşanma davası, maddi tazminat, nafakalar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.05.2012 (Pzt.)...

    Davacı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra temyize konu davayı açmış ve davalıdan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. TMK.md.178) Davacının maddi ve manevi tazminat talebi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesi uyarınca talep edilmiştir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Davacının, boşanma davasında dayanmadığı yeni vakıalara dayanması, bunlara ilişkin delil göstermesi, bu delillerin toplanması ve boşanma sebebi olarak boşanma kararında kabul edilmeyen, davalının kusurlu davranışlarına dayanarak boşanmadan sonra nafaka ve tazminata hükmedilmesi mümkün değildir....

      Davalı kadın vekili, cevap dilekçesinde; mutlak butlan nedeniyle iptal davası ile akıl hastalığı sebebine dayalı boşanma davasının reddine, davalı yararına aylık 800,00- TL ve müşterek çocuk yararına aylık 400,00- TL tedbir nafakasına, mahkemenin boşanmaya karar vermesi halinde bu nafakaların yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali ve akıl hastalığı sebebiyle açılan boşanma davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Davacı erkek vekili; kararın tümüne yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; akıl hastalığı (TMK md. 165) nedeniyle boşanma davası ve mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasına ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi MİRASÇILARI DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı mirasçıları tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına (TMK m. 166/1) karar verilmiştir. Davalının mirasçıları karar kesinleşmeden 12.10.2018 tarihli dilekçe ile davalı eşin karardan sonra 11.05.2018 tarihinde vefat ettiğini bildirerek kararın kendilerine tebliğini ve kusur yönünden davayı takip etmek istediklerini beyan etmişlerdir. Davalı erkeğe ait nüfus kaydından davalının 11.05.2018 tarihinde öldüğü, erkeğin ölümü sebebiyle evliliğin ölümle sona erdiği ve boşanma davasının konusuz kaldığı anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına (TMK m. 166/1) karar verilmiş, karar davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Davacı erkeğin mirasçıları 25.09.2017 tarihli dilekçe ile davacı eşin karardan sonra 03.06.2017 tarihinde vefat ettiğini bildirerek davayı takip etmek istediklerini beyan etmişler. Davacı erkeğe ait nüfus kaydından davacı erkeğin 03.06.2017 tarihinde öldüğü, erkeğin ölümü sebebiyle evliliğin sona erdiği ve boşanma davasının konusuz kaldığı anlaşılmaktadır....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılma (TMK m.149/2) ve davacı eş veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalığın kendisinden gizlenmesi (TMK m. 150/2) gereğince nispi butlan sebebiyle evliliğin iptali bunun mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK m.166/1) isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davalı kadında, nispi butlan sebebi ile evliliğin iptalini gerektirecek bir hastalığın bulunmadığı ve evlilik birliğinin davalı kadının kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığının ispat edilemediği gerekçesi ile dava reddedilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * boşanma davasının ıslah suretiyle evliliğin iptali davasına dönüştürüldüğünün anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.11.2008 (pzt.)...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı mirasçıları tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacının mirasçıları karar kesinleşmeden 29.12.2020 tarihli temyiz dilekçesi ile davacı erkeğin karardan sonra 11.12.2020 tarihinde vefat ettiğini bildirerek kararın kendilerine tebliğini ve kusur yönünden davayı takip etmek istediklerini beyan etmişlerdir. Davacı erkeğe ait nüfus kaydından davacının 11.12.2020 tarihinde öldüğü, erkeğin ölümü sebebiyle evliliğin ölümle sona erdiği ve boşanma davasının konusuz kaldığı anlaşılmaktadır....

                Hukuk Dairesinin 2017/1023 Esas ve 2018/10252 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzere, davacı davalı erkeğin nisbi butlan sebeplerine dayalı evlenmenin iptali isteği sonucunda verilecek kararların tarafların boşanma davalarını etkileyecek nitelikte bulunduğu da gözetilerek, tarafların boşanma davalarının eldeki dosyadan tefrik edilmesi, erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evlenmenin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin dosyanın esası hakkında karar verilmesi doğru bulunmamıştır. İlk Derece mahkemesince yapılması gereken iş; dosyanın boşanma davaları yönünden tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedilmesi, evliliğin iptali konusunda bir karar verilmesi, verilen kararın tefrik edilen boşanma dosyasında bekletici mesele yapılarak evliliğin iptali davasında verilen kararına göre tarafların boşanma davalarının neticelendirilmesinden ibarettir....

                evliliğin iptaline yönelik talebinin kabul edilmemesinin yerinde olduğu, ne var ki mahkemece bu hususta açılmış bir dava bulunmamasına rağmen davalının tazminat talepleri ile evliliğin iptali talebi hakkında maddi anlamda kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin, tedbir nafakasının miktarına, yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddine yönelik istinaf talebinin esastan reddine, her iki tarafın evliliğin iptaline karar verilmemiş olmasına yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, davalının evliliğin iptali ile tazminat talepleri hususunda kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi hatalı olduğundan, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının beşinci ve altıncı bentlerinin kaldırılarak, bu bentlerin yerine yeniden hüküm tesisine, davalı erkeğin evliliğin iptali talebi ile maddî ve manevî tazminat talepleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu