DAVA TÜRÜ : Anne Adının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davacı ... ve C...'dan olma 1962 doğumlu ... nüfus kayıtlarına göre anne-baba bir kardeş oldukları davalı ...'ın gerçek annesinin "..." olduğunu ileri sürerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiş; Mahkemenin, davanın kabulüne dair kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı ...'in anne adına dair nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1. Davalı ...'in kayden annesi ... kızı 1933 doğumlu...'...
O halde, yukarıda açıklanan şekilde dava, bir kısım talepler yönünden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması ve bir kısım talepler yönünden de soybağının düzeltilmesi istemi niteliğinde ise, nihai talebi bir bütün oluşturan ve biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendiren bu uyuşmazlığın, bütün olarak özel yetkili aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum olan 10/01/2008 tarihinde, iddia edilen genetik anne ile babanın evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden nüfus kayıt düzeltim davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tüm talepler yönünden uyuşmazlığın, özel mahkeme olan aile mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yargılanmanın İadesi (Evliliğin İptali) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm talep eden ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep eden davalı ... , eşi ... ile olan evliliklerinin iptaline karar verilmiş olduğunu öğrendiğini, her ne kadar taraflar arasındaki evliliğin iptaline karar verilmişse de karara gerekçe yapılan taraflara ait nüfus kayıtları hatalı olup, bu nedenle yakın hısımlık oluştuğundan evliliğin iptaline karar verilmiş olması maddi hataya olduğunu,nitekim sayın Karşıyaka 1....
Aile Mahkemesince; "...davacının doğum belgesinde gerçek anne ve baba isimlerinin yer aldığı ancak nüfusa işlenirken davacının babası olmayan annesinin ikinci eşi olan Dursun isimli şahsın nüfusuna kaydedildiği, burada Hukuk Genel Kurulunun kararında olduğu gibi davacının nüfus kaydının baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği ve söz konusu düzeltme işleminin nüfus kaydının düzeltilmesi davası açılarak görülmesi gerektiği mevcut davaya bakma görev ve yetkisinin de Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla karşı yetkisizlik karara vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiş, her iki karar da istinaf edilmeksizin kesinleşmiş olduğundan dosya merci tayini için dairemize gönderilmiştir....
Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulduğundan ve tesisi için herhangi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre, kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39 ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Dosya arasında bulunan nüfus kayıtlarına göre davacı T1'nin annesi olan Elife Baykul'un genetik baba olduğunu iddia edilen Ali Lale ile evli değildir, davacı vekili müvekkilinin gerçek babası olan Ali Lale ile soybağının kurulması ve nüfus kaydına geçerek nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiş ise de, açılan dava nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir, anne ve baba arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebine ilişkin olduğu, soybağına ilişkin hükümler, 4721 sayılı TMK.nun 282.maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, Aile Mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davasında Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir....
in annesinin adı ile ilgili olarak bir tereddüt yaratıldığı nüfus kaydına göre de L..'nin (Ş..'nin) 27.08.1982 günü öldüğü anlaşılmaktadır. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davaları kişiye sıkı sıkıya bağlı haklara ilişkin bulunan davalardan oldukları gerçeği dikkate alınarak bunların, bizzat kaydının düzeltilmesi istenen kişi tarafından açılması gerektiği Yargıtay uygulamalarında kabul edilmekte ise de, çoğun içinde azında bulunduğu kuralı uyarınca düzeltme isteminin aynı zamanda tespiti de içeriğinden davacının, salt düzeltme isteminde bulunması, tespit kararı verilmesine engel oluşturmaz. Açıklanan duruma ve tüm dosya içeriğine göre davacının iddiası kanıtlanmış bulunduğundan ölü olan babaannesinin nüfus kütüğünde L.. olan adının Ş.. olduğunun tespitine karar vermek gerekirken doğrudan doğruya kaydın düzeltilmesi şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Tokat Aile Mahkemesi'nce ; soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları, dava açma süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğunu, birinci davanın gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek babası yerine Bekir Gürses nüfusuna onun çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen davacının bu hatalı kaydın düzeltilmesi istemine ilişkin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- a maddesinde nüfus kayıtlarına ilişin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıs ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlandığından davacının Bekir Gürses üzerindeki nüfus kayıtlarının iptali istemine ilişkin davanın tefriki ile davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tokat 2....
Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 20.01.2009 gün ve 2008/131 Esas, 2009/16 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dosyada bulunan onaylı nüfus kayıt örneğine göre 18.03.1993 doğumlu olup eylem tarihleri itibarıyla 14 yaş 9 aylık olan mağdurenin, sanıkla rızası ile birlikte olup hamile kalması üzerine olayın adlî merciilere intikal ettiği, hem mağdurenin, hem de sanığın yaş düzeltilmesi halinde evleneceklerini bildirdikleri, mağdurenin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) ortamında alınan nüfus kaydında 29.07.2009 tarihinde sanık ile resmen evlendiği ve evliliğin devam ettiği ve...
Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakma görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır. Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hakimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır....