Hukuk Dairesinin 2004/7780 - 9015 sayılı kararı ile, orman kadastro komisyonu üyelerinin görevlerini kötüye kullanarak ya da kendilerine verilen görevlerin dışına çıkarak yaptıkları işlemler hukuk ve ceza davalarına konu olmuşsa bu işlemlerin yok hükmünde sayılacağından yönetim tarafından işlemin iptali için her zaman dava açılabileceğinin belirtildiğini, bu nedenle 56 numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılan orman dışına çıkarma işlemlerinin yok hükmünde olduğunun tespiti, ... 131 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman olarak Hazine adına tescili ve tapudaki hacizlerin terkini istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dosyaya getirtilen nüfus kayıtlarına göre tapu malikinİn davanın açıldığı 18.01.2011 tarihinden önce 25.03.2011 tarihinde öldüğünün anlaşıldığı ve 04/05/1978 gün ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ......
ın ise annesi olmadığının tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini istemiş; Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, bilahare davalı ...'nün talebi üzerine hüküm tavzih edilmiş; hüküm ve 20.01.2017 tarihli tavzih kararı bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Sıtkiye'nin davacının annesi olduğunun tespitine ilişkin davanın kabulünde isabetsizlik bulunmadığına göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Buna göre, davacı ile kayden baba görünen ... ve baba olmadığı iddia edilen ...arasında DNA araştırması yaptırılmadan talep gibi hüküm tesisi doğru görülmemiştir....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar T3 tarafından istinaf edilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalar, diğer kayıt düzeltme davalarında olduğu gibi kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan mahkemelerin, hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Somut olayda, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen Nergis Nehir Gültekin'in babası T2 nüfus kütüğüne kayıtlı olup, bu kişinin babası olduğuna dair bir uyuşmazlık bulunmadığından, tanık beyanları, doğum raporu ve tüm bilgi ve belgelere göre ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi doğru olduğundan, istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : YUKARIDA AÇIKLANAN GEREKÇELERLE 1- Fethiye 3....
Aile Mahkemesi ise, davacının anne ve baba adının düzeltilmesi talebinin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısımı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ilâ 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir. Bu nedenle, TMK'nın “hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır....
(HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulur tesisi için herhangi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Öte yandan, Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır....
`in çocuğu olduğunun tespiti ve anne-baba-çocuk hanelerine isimlerinin yazılarak nüfus kayıtlarının bu şekilde düzeltilmesini talep ettiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının d bendine göre soybağına ilişkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalarla ilgili kararların temyiz edilemeyen kararlardan olduğu, eldeki davanın davacının soybağına ilişkin sonuç doğuracağı, bu sebeple 6100 sayılı Kanun`un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının d bendi kapsamına girmediği ve temyize tabi olduğu anlaşılmaktadır....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Somut olayda dava; ...'nin, Eşe ... ... ve ... ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek babasının ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/...-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakma görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır. Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “Tanıma” ve “Hakimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “Babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır....
Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nun 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatı kazanacaktır.Bu durumda soybağı ihtilafı ortaya çıkmadığından, açıklanan muhtevadaki davalar, sadece nüfus kayıtlarında düzeltim davası olarak kalacaklar ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanun 36/1- a maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri olacaktır. Ancak, davamıza konu olayda olduğu gibi, nüfus kayıtlarında baba olarak görülen davacının, davalı Gökhan' ın babası olmadığının tespiti ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesi isteminin soy bağına ilişkin olduğu ve nesebin düzeltilmesini de kapsadığı, dolayısıyla görevin aile mahkemesinde olduğu, bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin geçerli olmadığı anlaşılmıştır....
Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulur, tesisi için herhangi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Öte yandan, Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir....