Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; "taraflar arasındaki evliliğin temelinden sarsıldığı, evliliğin devamının taraflardan beklenemeyeceği" gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiş ise de, tarafların kusurlarının ve kusur durumlarının neler olduğu kararda belirtilmemiş, vakıalara ilişkin gerekçeye yer verilmemiştir. Bu haliyle karar yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/1-e maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan gerekçesiz karar oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.02.2018(Pzt.)...

    Cinsel ilişkiyi isteme ve gerçekleştirme her iki eş için de bir görev ve evliliğin doğal beklenen bir sonucudur. Tarafların bu görevlerini evliliğin fiilen sürdürüldüğü beş ay içinde yapmadıkları anlaşılmaktadır. Evlilik birliği tarafların eşit kusurlu sayılmaları gereken bu kusurlu davranışları sonucu temelinden sarsılmış; Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi koşulları oluşmuştur. O halde boşanmaya karar verilmek üzere davanın reddine ilişkin karar bozulmalıdır. Değerli çoğunluğun onama görüşüne açıkladığım sebeplerle katılmıyorum....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından evliliğin iptali davasının reddi, kusur belirlemesi ve nafakalar yönünden, davalı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, ziynet talebi ile ilgili verilen karar ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m. 26/1). Davalı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni" KARAR Dava, taraflar arasındaki boşanma davası derdest iken açılan çeyiz senedindeki eşya bedelinin ödetilmesi isteğine ilişkin olup, evliliğin tasfiyesine yönelik bulunduğundan , kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine, 21.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" KARAR Dava, taraflar arasındaki boşanma davası derdest iken açılan eşya bedelinin ödetilmesi isteğine ilişkin olup, evliliğin tasfiyesine yönelik bulunduğundan, kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 6.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 2.4.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            MAHKEMESİ Dava, evliliğin sona ermesinden sonra doğan ve baba hanesine kaydedilen çocuğun velayetinin anneye verilmesi ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Ana ile evliliğin; çocuk ile babası arasında soy bağını kurabilmesi; hem evliliğin çocuğun doğumundan önce gerçekleşmiş olması, hem de ana babanın çocuğun doğumundan sonra evlenmeleri halinde mümkündür. Evliliğin doğumdan önce gerçekleşmiş olması halinde; TMK’nun babalık karinesini düzenleyen 285. maddesi gereğince evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuğun babasının koca olduğu karine olarak kabul edilmiştir. Bu karine uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün içinde doğan çocuk ile o evlilikte koca arasında soy bağı kurulacaktır. Babalık karinesinin çürütülmesi soy bağının reddi ile mümkündür (TMK m. 286). Bu ise soy bağının reddi davası ile sağlanabilir (TMK m. 286). Bunun dışında çocuk ile baba arasında kurulan soy bağının ortadan kaldırılması imkanı bulunmamaktadır....

              SAVUNMA:Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından sunulan 28/11/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde dayanmış olduğu iddiaların açıkça hukuki temelden yoksun ve asılsız olduğunu, Terme Sulh Hukuk Mahkemesinin 17/02/2016 tarihli 2016/7 Esas sayılı kararında merhuma vasi olarak davalı Fikriye Kargı'nın merhum kısıtlının kendi isteği ve beyanları doğrultusunda vasi olarak atandığını, vasinin atanması sırasında evliliğin butlanla sakat olduğunun hiç bir şekilde dile getirilmediğini, mahkemenin eş sıfatıyla davalıyı merhum kısıtlıya vasi olarak atadığını, evliliğin iptali davasının açıldığı tarihin usulen uygun olsa da bu davanın açılmasının açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, söz konusu evliliğin 05/01/2016 tarihinde gerçekleştiğini, vasi tayininin 17/02/2016 tarihli kararla yapıldığını, buna rağmen miras paylaşımının söz konusu olabilecek ana kadar evliliğin butlanı gündeme gelmediğini, söz konusu...

              SAVUNMA:Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından sunulan 28/11/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde dayanmış olduğu iddiaların açıkça hukuki temelden yoksun ve asılsız olduğunu, Terme Sulh Hukuk Mahkemesinin 17/02/2016 tarihli 2016/7 Esas sayılı kararında merhuma vasi olarak davalı Fikriye Kargı'nın merhum kısıtlının kendi isteği ve beyanları doğrultusunda vasi olarak atandığını, vasinin atanması sırasında evliliğin butlanla sakat olduğunun hiç bir şekilde dile getirilmediğini, mahkemenin eş sıfatıyla davalıyı merhum kısıtlıya vasi olarak atadığını, evliliğin iptali davasının açıldığı tarihin usulen uygun olsa da bu davanın açılmasının açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, söz konusu evliliğin 05/01/2016 tarihinde gerçekleştiğini, vasi tayininin 17/02/2016 tarihli kararla yapıldığını, buna rağmen miras paylaşımının söz konusu olabilecek ana kadar evliliğin butlanı gündeme gelmediğini, söz konusu...

              karşısında, TCK.nın 30. maddesi hükümleri yönünden hata halinin mevcut olup olmadığının tespiti için mağdurenin görünüm itibarıyla 15 yaşından küçük olduğunun anlaşılıp anlaşılamayacağı, içinde bulundukları sosyal ve kültürel durumları dikkate alınarak sanığın mağdurenin yaşı konusunda hataya düşmesinin mümkün olup olmadığı araştırılarak ve mahkemenin dosyadaki tüm verilerle birlikte kendi gözlemini de tespit ederek, gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesi de yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanıklar müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu