Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evliliğin Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

    Evliliğin yapıldığı 1949 tarihinde, evlenen erkeğin Afgan, kadının ise Suudi uyruklu olduğu, bu evlenmenin, yapıldığı ülke hukukuna uygun ve geçerli biçimde oluştuğu; ancak bu evliliğin tespitine ilişkin o ülke mahkemesince verilen kararın Türkiye’de tanınmış olması halinde kabul edilebilir. (5718 s. MÖHUK. m.58) Cidde Yüksek Mahkemesi’nin “Abdülkadir’in Suudi uyruklu Saime Buhari ile evli olduğunu tespit eden” bu kararı Türkiye’de tanınmamıştır. Yabancı mahkeme kararları Türkiye’de tanınmadıkça hukuki sonuç doğurmaz ve kesin hüküm ve kesin delil yönünden hüküm ifade etmez Hukuki sonuç doğurmayınca, ortada, ikinci evlenme tarihinde geçerli bir evliliğin var olduğundan söz edilemez. O halde, evlilik bağını tespit eden yabancı mahkeme kararının tenfiz (tanıma) şartlarını taşıyıp taşımadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Hükmün, açıklanan sebeple bozulması gerektiği düşüncesindeyim....

      Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. Mutlak butlan davasının sonucu beklenmeksizin, kadının açtığı boşanma davasının esasının incelenmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş, mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının sonucu beklenildikten ve boşanma davasının konusunun kalıp kalmadığının da mutlak butlan davasının sonucuna bağlı olduğu gözetildikten sonra, kadının boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        , evliliğin ölümle son bulduğu, davacının evliliğin mutlak butlanla iptaline yönelik talebi konusuz kaldığından “karar verilmesine yer olmadığına” kararı verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....

          gereklerini yerine getiremediklerini, bir aile olamadıklarını, davacının engelli olması nedeni ile evden dışarı çıkmasın diye davalı ve davalının ailesi tarafından eve kilitlendiğini, akşama kadar evde üzerine kapı kilitlenmiş şekilde hapsedildiğini, evliliğin Türk Medeni Kanununun 145. maddesinde sayılan mutlak butlak halleri gereği batıl bir evlilik olduğunu, bu nedenlerle evliliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Gaipliğe ve gaiplik nedeniyle evliliğin feshine karar verilmesi istemine ilişkin davada Adıyaman Sulh Hukuk ve (Aile) Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, gaipliğe ve gaiplik nedeniyle evliliğin feshine karar verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK.nun 382/1, 382/2-a.4 ve 383. maddeleri gereğince uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi, gaipliğe karar verilmesi ve gaiplik nedeniyle evliliğin feshine karar verilmesi davasının Aile Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin iptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; 27.03.2015 tarihinde ölen babası ... ile davalı ... arasında 12.02.2015 tarihinde yapılan evlenme aktinin mutlak butlanla sakat olduğunu belirterek Türk Medeni Kanununun 129/2, 145/4 ve 146/2. maddeleri gereğince evliliğin mutlak butlan ile batıl olduğunun karar altına alınması ile evliliğin iptalini istemiştir. Sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanı Cumhuriyet Savcısı tarafından re'sen dava edilemez; fakat her ilgili, mutlak butlanın karar altına alınmasını isteyebilir (TMK m.147). Dava sadece davalı ...’ya karşı açılmıştır. Bu davanın sağ iseler her iki eşe, eşler ölmüşse onların mirasçısına karşı açılması gerekir....

              Aile Mahkemesince, talebin evliliğin butlanı istemine değil anne baba adının ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın evliliğin butlanı istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda davaname ile davalıların nüfus kaydında amca yeğen olarak göründükleri bu sebeple evliliğin butlanına karar verilmesini talep edilmiş olup, davalıların beyanından ve yapılan kolluk araştırma tutanağından aslında amca çocukları oldukları, Afacan'ın babasının vefat etmesi nedeniyle dedesi üzerine kaydedildiği, bu şekilde nüfus kayıtlarında hata yapıldığı anlaşılmış olup davanın nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Dava bu niteliğiyle evliliğin butlanı davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36....

                Yukarıda belirtilen şekilde davalı mirasçılarının davaya dahil edilmesi akabinde, evliliğin ölümle sona erdiği ve boşanma davasının konusunun kalmadığı gözetilerek, boşanma hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmek ve davalı mirasçıları kusur tespiti yönünden davaya devam ederlerse kusur tespiti yönünden de bir karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına, dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Müteveffa davalının annesi Yeter Yarar ve babası Taki Yarar'ın istinaf başvuru talebinin KABULÜ ile; ANKARA 21....

                Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından açılan boşanma ve evliliğin iptali davası ile davalı tarafından açılan birleşen boşanma davasında, davalardan biri hakkında taraflardan birinin temyizi , o tarafın temyiz etmediği dava yönünden; diğer tarafa katılma yoluyla (HUMK. md. 433/2) temyiz hakkı vermez. Hükmü, davacı-davalı erkek, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat istekleri, nafaka ve görevsizlik kararı yönünden temyiz etmiştir. Davalı-davacı kadın ise katılma yoluyla evliliğin iptali davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir. Evliliğin iptali davasına yönelik bir temyiz bulunmadığına göre, bu dava katılma yoluyla da temyize getirilemez....

                  UYAP Entegrasyonu