DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; evlilik birlikteliklerinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini, müşterek çocukları 23/02/2005 doğumlu Bahar Yılmaz ve 16/05/2007 doğumlu Caner Yılmaz'ın velayetlerinin davalı babaya verilmesini, çocuklar ile şahsi münasebetin mahkemece karar verilmesini, düğün sırasında kendisine ailesi tarafından takılan 3 adet 12 şer gramlık altın bileziğin veya bedellerinin davalıdan alınarak kendisine verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalının davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunmayarak davanın inkarı yoluna gitmiş olduğu görülmüştür. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
Dava, TMK’nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri ve ziynet alacağına ilişkindir. 1- Davacının iştirak nafakasına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesi tarafından davacı kadın aleyhine, davalı koca lehine, müşterek çocuk yararına aylık 100.00 TL iştirak nafakasına hükmedilmiştir. Davacı kadının çalışmadığı, 09.01.2020 tarihinde yeniden evlendiği, geçimini yeni evlendiği eşinin karşıladığı, hatta ilk derece mahkemesi tarafından 09.01.2020 tarihinde evlenmesi nedeni ile evlendiği tarih itibari ile tedbir nafakasının kaldırılmasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin de reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/01/2018 NUMARASI : 2015/140 ESAS - 2018/4 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI ; Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; taraflar arasında ki evliliğin davalının " kocasının işi gereği yoğun çalışmasını sorun haline getirip kavga çıkarmak, davacının ailesinin bu evliliği istememesine dayalı tavırlarını sürekli gündemde tutmak, kocasına karşı küfür ve hakaret " ten kaynaklı sorunlu geçtiğini ve son olarak davacının iş yerinin aracını servise bakıma götürdüğünde davalının güvenmeyerek iş yerini arayacağını söylemesi üzerine, davacının bu güvensizlikle evliliğin yürümeyeceğine kanaat getirerek baba evine döndüğünü...
’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, ziynet alacağı, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni değildir. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
Asıl dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki talepler ile ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Karşı dava, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Taraflar 04/08/2014 tarihinde evlenmişlerdir. 2019 yılı Temmuz ve Ağustos aylarında boşanma davaları açılmış olup, evlilik ile boşanma davalarının tarihi üzerinden beş yıl geçmiş, tarafların müşterek çocuğu olmamıştır. Davacı-karşı davalı kadın açıkça çocukların olmama sebebinin davalı-karşı davacı erkeğin tedaviden kaçınması olduğunu, erkek ise çocuklarının olmama sebebinin kadın olduğunu belirtmiştir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş iki tarafın da tam teşekküllü bir sağlık kuruluşuna sevkini sağlamak, tarafların çocuk sahibi olamamasının hangi taraftan kaynaklandığını tespit etmek, bu tespitten sonra delilleri değerlendirip sonucuna göre karar vermek olmalıdır....
DAVA 1.Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 03.12.2014 tarihinde evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, kadına hakaret ettiğini, ev ve ziynet eşyalarını kadının rızası dışında alarak kendi ailesine verdiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kıskanç olduğunu, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, eşine ve eşinin ailesine hakaret ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, kadına düğünde taklan ziynet eşyalarının erkek tarafından iade edilmediğini iddia ederek evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına ÜFE oranında arttırım yapılmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına ÜFE oranında...
ettikleri belirtilerek her iki boşanma davasının ve ziynet alacağında ilişkin davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların karşılıklı tazminat taleplerinin reddine, davalı-davacı kadının ziynete yönelik talebinin kısmen kabulü ile 22 ayar 12 adet bilezik (12*20 gram), 22 ayar 4 adet bilezik (4*10 gram), 3 cumhuriyet altını, 1 reşat altın, 10 adet çeyrek altının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde toplam 121.550,00 TL'nin kadına ödenmesine, 1.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiz ile geri kalan 120.550,00 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacı-davalı erkekten alınarak, davalı-davacıya iadesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....
Ziynet alacağı talebi hakkında yargılama devam ederken tefrik kararı verilmiştir. II....
birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmasına karar verilmesini, 14/04/2021 havale tarihli dilekçe ile Develi 2....