-TL nafakaya hükmedilmesine, nafakanın ÜFE oranında artırılmasına, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin tarafına ödenmesine, yargılama masraflarının karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir. Mahkemece; "Dava 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'isi niteliğindeki nafaka, maddi ve manevi tazminat ve ziynet eşyası istemine ilişkindir . TMK'nın 166/1. Maddesinde; evlilik birliği , ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her birinin boşanma davası açabileceği ön görülmüştür. Taraflara ait aile nüfus kayıt tablosu incelendiğinde; Tarafların 25/10/1993 tarihinde evlendikleri bu evliliklerinden 2'si reşit 3 müşterek çocuklarının olduğu anlaşılmıştır....
Hükmünün TMK 175. madde ile getirildiği; dosya kapsamı ile boşanmaya yol açan olaylarda davacı tarafın tam kusurlu olduğu anlaşılmakla davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. 4- Davacı kadının daha önce boşanma davası ile birlikte ziynet eşyası alacağı talebine yönelik Suluova Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/296 E. 2017/356 Karar sayılı ilamıyla reddine karar verildiği ve kararın taraflarca istinaf edilmeyerek 12/02/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, Mahkemece davacı kadının ziynet eşyası alacağı talebinin kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetli bulunmamıştır....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemine ilişkin olduğu, erkeğe yüklenen kusurlu davranışlar somut, görgüye dayalı, tutarlı davacı ve davalı tanık anlatımları, nüfus kaydı ve dosya kapsamında sunulan tüm delillerle kanıtlanmış olmakla isabetli olduğu, erkeğin yasal koşulları gerçekleşmeyen asıl davanın reddi, kadının davasının kabulüyle boşanma hükmü verilmesi yerinde ve isabetli olduğu, kadının ziynet alacağı hükmü yönünden yapılan inceleme neticesinde; evlilik birliği içinde sarf edilen kadına ait ziynetlerin erkeğin iade yükümlülüğü bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi, iddia ve savunma doğrultusunda dosya kapsamında sunulan delillere, yasal düzenleme ve içtihatlara uygun bulunduğu, ancak, kadın bu talebi yönünden yasal faiz talebinde bulunmadığı halde tahsiline karar verilen ziynet bedeli yönünden...
Boşanmaya sebep olan olaylarda davacı -karşı davalının kusurunun olmadığı tüm tanık beyanları göz önüne alınarak kanaat getirilmiş, kadının açtığı boşanma davasının kabulüne ile karşı boşanma davasının, kadının boşanmaya neden olan olaylarda kusursuzluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçeyle; "Asıl boşanma davasının kabulü ile; tarafların TMK'nın 166/1 maddeleri uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, Davacı-karşı davalının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla daha önce takdir edilen 450,00.TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak üzere aynı miktarla kararın kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı-karşı davalı T1 TMK 174/1. maddesi gereği mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiğinden dolayı boşanma hükmünün...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2018/6 ESAS-2020/339 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2017 yılında evlendiklerini, evliliklerinden müşterek çocuklarının olmadığını, her ikisinin de ikinci evliliği olduğunu, davalı ile başlangıçta uyuşuyor gibi görünseler de aslında dışarıya yansıtılmamaya çalışılan iç huzursuzlukların ve anlaşmazlıkların daha evliliklerinin ilk günlerinden itibaren başladığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri titizlikle yerine getirdiğini, büyük bir sabırla eşinin bir takım davranışlarına katlandığını ancak davalı ile geçinememelerinin asıl sebebinin davalının ve çocuğunun Denizli'ye alışamaması ve davalının iç huzursuzluklarının olduğunu...
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılan asıl ve karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Bu durumda, ziynet alacağı davasının reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ancak, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK 353/1- b.2 maddesi gereğince davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmek suretiyle hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir....
Davalı-davacı erkek vekili istinaf diekçesinde özetle; müvekkilinin reddedilen birleşen birleşen boşanma davası yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; Türk Medeni Kanunu’nun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası istemine ilişkin, birleşen dosyada asıl dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma istemine ilişkin ve birleşen dosyada karşı dava 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma ve ferileri ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davası olup birleşen dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davası ile birlikte kişisel eşyaların (ziynet ve çeyiz eşyaları) iadesi davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri süresinde istinaf talebinde bulunmuşladır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemler Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır....
bulunmadığı gibi, buna ilişkin delilin de bulunmadığı ,tarafların yapılmasına müsaade ettiği kanıtlanmayan taraf akraba hareketlerinin ve evlilik tarihinden önceki olaylar kusur incelemesine dahil edilmeyerek mevcut kredi belgelerine göre kadının kredi çekmediği, kefil olmadığı, sadece buna ilişkin düşüncesini dile getirdiği, birliği borçlandırmadığı anlaşıldığından yaşanan bu olaylar nedeniyle tarafların ayrı yaşadıkları ve evlilik birliklerinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı karşı davacı erkeğin ağır, davacı karşı davalı kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk için hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının tedbir nafakasının bağlanış tarihinin üzerinden geçen zaman ve çocuğun yaşı nazara alınarak aylık 600,00 TL 'ye yükseltilmesine,...