Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların (TMK md.166/1) boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davası ile velayet ve tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir....

çocuğu da bulunmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği kadın yararına uygun tedbir nafakasına, yoksulluk nafakasının ise toptan olacak şekilde 2 yıllık nafaka üzerinden hükmedilmesi gerektiği, davalı-davacı kadın yararına 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında düzenlenen maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesi ile asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına davalı- davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, 12.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL maddî 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir....

    TMK. 200. maddesine göre de; "koşullar değiştiğinde hakim eşlerden birinin istemi üzerine kararında gerekli değişikliği yapar veya sebebi sona ermişse alınan önlemleri kaldırır" hükmü getirilmiştir.Somut olayda davacı tarafından 06.10.2008 tarihinde davalı aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayanılarak boşanma davası açıldığı, kusurlu olan tarafın boşanmayı talep edemeyeceği gerekçesi ile boşanma davasının reddine karar verildiği, bu karardan sonra davacı tarafından davalı tarafa birlikte yaşama isteğine ilişkin bir bildirimde bulunulmadığı, bu nedenle davalı eşin ayrı yaşamakta haklı olduğu, evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmeyenin ve birlikte yaşamaktan kaçınanın davacı olduğu, davalı tarafa tedbir nafakası ödemeye devam etmesi gerektiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yukarıda anılan ilkeler gözardı edilerek eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı...

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uygulayan erkeğin tam kusurlu olduğu, ancak Mahkemece erkek ağır kusurlu kabul edilmesine rağmen kadına yüklenen kusurun açıklanmadığı bu durumun usule uygun olmadığı, erkeğin tazminat talepleri ile ilgili hüküm kurulmamış ise de yanılgıya işaret etmekle yetinildiği, tedbir nafakası miktarı makul olup belirlenen toplu yoksulluk nafakası miktarı ile maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.250,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştiğinde takdiren 1.000,00 TL'den 2 yıllık olmak üzere 24.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkek tam kusurlu olduğunun tespitine, 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KABULÜ İLE, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Müşterek küçük çocukları İlkadım 13/06/2012 doğumlu Duru Mira 'ın VELAYETİNİN DAVACI ANNEYE VERİLMESİNE, Velayetleri davacı anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, Tarafların müşterek çocuğu 09/09/2004 doğumlu Çise Beren yargılama devam ederken reşit olduğundan bu çocuk yönünden velayet hususunda karar verilmesine yer olmadığına, Tarafların müşterek çocuğu Duru için takdir edilen aylık 600,00TL tedbir nafakasının 16/02/2023 tarihi itibariyle 400,00TL arttırılarak aylık 1.000,00TL'ye yükseltilmesine, aylık 1.000,00TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak devamına, aylık 1.000,00TL nafakanın boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren iştirak nafakası olarak devamına, hükmedilen nafakanın davalıdan alınarak müşterek çocuğa harcanmak üzere davacıya ödenmesine, fazlaya...

        DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Tarafların boşanmaları, velayetin müvekkiline verilerek, 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, müvekkili için 750,00 TL tedbir, müşterek çocuk için 750,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. DELİLLER:nüfus kayıt tablosu, SİR, tanık, zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "SOMUT ASIL DAVADA; Davacı erkek asıl davada; Davalının kadının kusurlu eylemleri nedeniyle birliğin temelinden sarsıldığını iddia etmiş ve bu iddiasını gerek dosya kapsamı gerekse de tanık beyanlarıyla ispat etmiştir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda hangi tarafın kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadın yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, yoksulluk nafakasının verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, tedbir nafakasının miktarı noktalarında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesi ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri. 3....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2020/583- 2020/606 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 06/08/2018 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocuklarının olmadığını, tarafların fiilen 4 ay kadar birlikte yaşadıklarını, tarafların anlaşma ve ayrılma hususunda fikir birliğine vardığını, davalının evi terk ettiğini, davalının temizlik ve hijyen konusunda gerekli özeni göstermediğini, davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların boşanmalarına, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini...

          Netice olarak; taraflar arasındaki ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında dosya davacısı kadın eş, boşanma davası açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı birleşen dosya davacısı eşin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.''...

          Netice olarak; taraflar arasındaki ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında dosya davacısı kadın eş, boşanma davası açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davalı birleşen dosya davacısı eşin açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.''...

          UYAP Entegrasyonu