CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini ve reddini talep ettiklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında müvekkiline atfedilebilecek kusurun bulunmadığını, tamamen davacının kusurlu olduğunu, tarafların dört aydan bu yana fiilen ayrı yaşadıklarını, evlilik birliği içinde özellikle hafta sonları karşı davalının eve geç gelmeyi alışkanlık haline getirdiğini, gece geç saatlere kadar kahvede oyun oynadığını, çoğu zaman da eve sarhoş geldiğini, karşı yanın eşini her hafta sonu ailesinin bulunduğu köye götürüp orada içinde sadece yatak odası bulunan kayıt dışı bir evde kalmaya zorladığını, karşı yanın müşterek konutun ve aile birliğinin ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilinin evin iaşesini sağlamak zorunda kaldığını, karşı yanın evlilik birliğinin üzerine yüklediği görevleri yerine getirmediğini, taraflar arasındaki evlilik birliğinin karşı yanın kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını,...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2022 NUMARASI : 2021/844 ESAS, 2022/1053 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların boşanmalarına, 100.000,00- TL. maddi 100.000,00- TL. manevi tazminata, ziynet eşyaları için fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 2.000,00- TL. ve düğünde takılan ziynetler için 700,00- TL. olmak üzere 2.700,00- TL.nin davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Taraflar arasında dosya kapsamına yansıyan delillerden, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu, davacı kocanın müşterek konutlarının alt katında ikamet eden ailesinin ve özellikle de dedesinin ve annesinin evliliklerine müdahale etmesine izin verip evlilik birliğinde kendi ailesini ön plana çıkararak evlilik birliğinin mutluluğunu ve huzurunu sağlamak için yeterli özeni göstermediği, yine davalı kadına karşı birden fazla davalı tanığının beyanı ile desteklendiği üzere bir kez şiddet içerikli incitici davranışta bulunduğu, bu sebeple davacı kocanın ağır ve tek kusurlu eylemi dolayısıyla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve ortak hayatın taraflar için çekilmez hale geldiği, açıklanan nedenlerle davacı koca tarafından davalı kadın aleyhine açılan boşanma davasının reddine, davalı lehine davanın 09/09/2020 tarihli celsesinin 7 nolu ara kararı ile hükmedilen...
DAVA ... kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde; erkeğin, kendisini olduğundan farklı birisi olarak tanıttığını, ilk başlarda ufak ufak, sonraları ise büyük meblağlarda paralar istediğini, kandırarak adına şirket açtığını, kendisinden habersiz olarak ablasından, eniştesinden ve babasından da sürekli para istediğini, evlilik birliğinin üzerine yüklediği hiçbir sorumluluğu yapmadığını, açılan şirketin ödemelerini yapmaması nedeniyle icra takipleri başladığını, erkek eşin bu konuda kendisini yalnız bıraktığını, şirketi devretmesi ya da kapatması sonucunda boşanmakla tehdit edildiğini, düğünde takılan ziynet eşyalarını da kendisinden habersiz harcadığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet ve çeyiz eşyası alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....
-TL olduğu, davalının üzerine kayıtlı 1 adet ev olduğu ve fiziksel engelinin olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 21/11/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı eş tarafından terk edildiği tanık anlatımları ve sair bütün deliller ile ispatlandığını, müvekkilinin evlilik birliğinin, ortak yaşamın ve aile kavramının bulunmadığı bir birlikteliğe zorlamak insan hakları ile de bağdaşmadığını, evliliğin müvekkilimiz adına külfete dönüştüğünü, davalı eş için ise evli olup olmamanın bir önemi dahi bulunmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının açıkça ortada olduğunu, bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma, boşanmanın ferilerine, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağına ilişkindir. 1- Davalı-karşı davacının kusur durumu ve reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf itirazının incelenmesinde; Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı kocanın, kadına sürekli şiddet uyguladığı, bu haliyle kocanın boşanmaya bağlı olaylarda daha ağır kusurlu olduğu hususu gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olduklarına karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı-karşı davacının bu yöndeki istinaf itirazlarının kabulü ile boşanmaya bağlı olaylarda davacı-karşı davalı kocanın ağır, davalı-karşı davacı kadının ise az kusurlu olduğunu tespitine karar verilmiştir....
MADDESİ HÜKMÜNE DAYALI (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI SONUCU) BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 28/04/2015 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek bir çocuklarının olduğunu, davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, evlendiklerinden beridir var olan anlaşmazlıkların 2019 yılı Eylül ayına kadar devam ettiğini, bu nedenle 8 ayı aşkın süredir ayrı yaşadıklarını, davalının herhangi bir işte çalışmadığını, evin ve müşterek çocuğun ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, davalının kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını belirterek; tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
-TL toplu yoksulluk nafakasının davacı- karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle TMK'nın 174/1- 2. maddesi koşulları oluşmadığından davacı- davalı kadının maddi ve manevi tazminat talebi ile davacı-karşı davalı erkeğin manevi tazminat talebinin reddine, davalı karşı davacının ziynet eşyasına ve ev eşyasına ilişkin talebinin reddine," karar verilmiştir....
(TMK m.174) Düzeltilmiş gerekçeye göre; davacı kadına bağımsız konut açmayarak ailesi ile yaşamaya zorlayan, kadının ailesi ile görüşmesini engelleyen ve güven sarsıcı hareketlerde bulunan koca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurludur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olmayan davacı kadın lehine TMK 174. maddesi gereğince maddi ve manevi tazminatın şartları oluşmuştur. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına 30.000,00 TL maddi ve 15. 000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi ve miktarların yerinde olduğu, davacı ve davalının istinaf talebinin reddine, Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir....