İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava konusunun şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davası olup, dosyaya ekli nüfus aile kayıt tablosuna göre tarafların 20/06/1996 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden bir tanesi reşit iki tanesi reşit olmayan üç çocuklarının olduğu belirlenmiş olup, her ne kadar davacı tarafından davalı eşi aleyhine boşanma kararı verilmesi istemiyle iş bu dava açılmış ise de, boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, oysa davacı tarafın tanığının,davalı kadına kusur olarak izafe edilebilecek beyanlarının olmadığı, kadının defalarca evden ayrıldığının,eşi hakkında yaptığı şikayetler nedeniyle mahkemelere düştüklerinin,9 yıldır da zaten hiç bir araya gelmediklerinin beyan edildiği;bu şekilde davalı kadından kaynaklı doğrudan taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına...
Mahkemece, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sasılması sebebine dayalı boşanma davasında, "güven sarsıcı davranış" vakıası yönünden bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Oysa erkek tarafından ıslah dilekçesi ile, kadının zinasına dayalı ayrı bir boşanma talebinde bulunulduğu gibi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile açtığı boşanma davasında da kadın yönünden güven sarsıcı davranış vakıasını da ileri sürdüğü, diğer bir ifade ile kadına güven sarsıcı davranış kusurunu atfettiği anlaşılmaktadır. Bu hale göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile açtığı boşanma davasında, erkeğin ıslah dilekçesi ile ileri sürdüğü "güven sarsıcı davranış" vakıası yönünden bir değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Tarafların tekrar evlendikleri 17.06.2002 tarihinden sonra biraraya gelmedikleri, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin bir olayın kanıtlanamadığı, terk nedenine dayalı bir davada bulunmadığı anlaşılmaktadır. * Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir....
Maddesi kapsamında; dava tarihinden itibaren kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir tedbir nafakasının boşanma hükmü kesinleşinceye kadar erkekten alınarak kadına ödenmesine boşanma hükmü kesinleştikten sonra 400,00- TL yoksulluk nafakası olarak takdirine ve DEVAMINA, yoksulluk nafakasının davalı erkekten irat şeklinde alınmasına ve davacı kadına ÖDENMESİNE, Davacı kadının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı erkekten tahsili ile davacı kadına ÖDENMESİNE, Davacı kadının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı erkekten tahsili davacı kadına ÖDENMESİNE, Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE, KARŞI DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Davalı - davacı erkeğin tazminat taleplerinin 4721 sayılı TMK'nın 174....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir. "Erkeğin işsiz olması ve malvarlığının bulunmaması onu nafaka sorumluluğundan kurtarmaz. Toplanan delillerden erkeğin çalışmasına engel olacak fiziki bir rahatsızlığının varlığı da sabit değilken, üstelik tanık beyanları ile zaman zaman yurtdışına giderek çalıştığı da beyan edilmekle boşanma sonrası yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası takdir edilmemesi doğru bulunmayıp bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Davacı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası açmadığı gibi (TMK m. 166/1) bu yönde bir ıslah talebi de bulunmamaktadır....
ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da bulunmadığı; tanıkların kişisel durumlarının ya da toplumun etik kurallarına aykırı tutumlarının da yargılama için önemli olmadığı, dosyada dayanılmayan ya da ispat edilememiş bir hususun hükme esas alındığından söz edilemeyeceği, ceza mahkemesinin mahkumiyet ilamıyla da hukuk hakiminin bağlı olduğu, bu şekilde evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen kocanın tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, davanın kabulü ile boşanma boşanma kararı verilmiş olmasında, kadının feri taleplerinin kabulü ile evlilik süresi ile erkeğin kusur derecesi dikkate alınarak hükmedilen tutarlarda bir isabetsizlik bulunmadığı değerlendirilmekle, erkeğin istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davanın terke dayalı boşanma olmayıp TMK'nun 166/1 maddesine dayalı olduğunu, noter ihtarından sadece davalının eve dönmediğini anlatmak için bahsettiklerini, davanın TMK'nun 164. Maddesi kapsamında terke dayalı dava olmadığını, kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Mahkemece davanın terk nedenine dayalı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde, konunun evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve davalının evi terk edip adresine ulaşılamaması nedeniyle boşanma istemini içerir dilekçe olduğu belirtilmiştir. Ön inceleme duruşma tutanağında ise davacı asil evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirtmiştir. Davacı vekili ise dava dilekçesini tekrar etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davanın terke dayalı boşanma olmayıp TMK'nun 166/1 maddesine dayalı olduğunu, noter ihtarından sadece davalının eve dönmediğini anlatmak için bahsettiklerini, davanın TMK'nun 164. Maddesi kapsamında terke dayalı dava olmadığını, kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Mahkemece davanın terk nedenine dayalı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde, konunun evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve davalının evi terk edip adresine ulaşılamaması nedeniyle boşanma istemini içerir dilekçe olduğu belirtilmiştir. Ön inceleme duruşma tutanağında ise davacı asil evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirtmiştir. Davacı vekili ise dava dilekçesini tekrar etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı birleşen dosya davalısı tarafından davalı birleşen dosya davacısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Davalı birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, tarafların TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Davalı birleşen dosya davacısı tarafından davacı birleşen dosya davalısı aleyhine hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Davalı birleşen dosya davacısı kadının talep etmiş olduğu manevi tazminat talebinin REDDİNE, Davalı-birleşen dosya davacısı kadının talep etmiş olduğu yoksulluk nafakası talebinin REDDİNE, Davalı-birleşen dosya davacısı kadın yararına mahkememizin 04/06/2021 tarihli...