WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; "Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166. maddesi ''Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. '' şeklinde düzenlenmiştir. Dava ve cevap dilekçeleri, dinlenen tanıkları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, tarafların 05/10/1988 yılında evlendiği, bu evlilikten müşterek yetişkin çocuklarının bulunduğu anlaşılmıştır....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacının tam kusurlu olduğundan açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemenin 2021/19 Esas sayılı dosyası ile müvekkili tarafından davacı aleyhine evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açıldığını, tarafların aynı nedene dayalı karşılıklı açtığı boşanma davalarının birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiğini, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına davacı ile ailesinin eylemlerinin neden olduğunu, davalının bir kusuru bulunmadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen ve kusur olarak nitelenen eylemleri kabul etmediğini, dilekçede yer alanlar, davacıyı haklı gösterme, maddi ve manevi tazminat ve nafaka tahsil edilmesine yönelik iddialar olduğunu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesine neden olan olayların Giresun Özel Ada Hastanesi psikiyatri bölümünden alınan randevu ve muayene ile başladığı ileri sürülmekte ise de; davacı, ailesi...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacı-davalı kadın tarafından asıl davada Türk Medeni Kanunu'nun 162 ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası, birleşen davada Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı erkek birleşen davada, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacı-davalı kadın tarafından asıl davada Türk Medeni Kanunu'nun 162 ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası, birleşen davada Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı erkek birleşen davada, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekilinin sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 16/07/2021 tarihinde evlendiklerini, müvekkilinin sarf ettiği tüm çaba ve gayrete rağmen evliliği kurtaramadığını, evlilik birliğinin bu karşılıklı hakaret ve tehditlerle temelinden sarsıldığını ve devamında taraflar için bir fayda kalmadığını, bu şartlar altında devam edilmesinin mümkün olmadığını, evliliğin devamında müvekkili için bir fayda kalmadığını, ayrıca davalı tarafın giderek şiddetini artıran olumsuz davranışları nedeniyle de müvekkilinin haklı olarak endişeye kapıldığını, bu nedenlerle müvekkilden evliliği daha fazla sürdürmesi beklenemeyeceğinden tarafların boşanmalarına karar verilmesi en isabetli çözüm yolu olarak belirlendiğini, davalarının kabulü ile evlilik birliğininin devam etmesi yönünde herhangi bir ihtimalin kalmadığı...

Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, dinlenen tanıkların beyanları dikkate alındığında davalının kusurunun ispat edilip edilmediği, burada varılacak sonuca göre davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 11. Boşanma sebebi olarak dayanılan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1415 KARAR NO : 2021/1415 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2021 NUMARASI : 2021/372 ESAS - 2021/535 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 15 yıldan buyana evli oldukları bu evliliklerinden 2 tane çocuklarının olduğunu, davalı ile birbirlerine uyum sağlayamadıklarını, müşterek hayatın çekilmez hale geldiğini, bu nedenle evlilik birliğini devam ettirmenin mümkün olmadığını, davalının da boşanmayı kabul ettiğini, boşanma hususunda her konuda anlaştıklarını, buna ilişkin protokol hazırladıklarını belirterek...

    Davalının, eşine fiziki şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evlilik birliğine ilişkin sorumluluklarını yerine getirmediği, tarafların yedi yıldır fiilen ayrı yaşadıkları yapılan soruşturma ve toplanan delillerle gerçekleşmiş ise de; davacının da ayrılık süresi içerisine bir başka erkekle karı-koca gibi birlikte yaşadığı, dava dilekçesindeki açıklamalar ve bunu teyit eden kolluk araştırmasına ilişin tutanaktan anlaşılmaktadır. Bu halde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı da kusurlu olup, birini diğerinden baskın kusurlu kabul etmek mümkün bulunmamaktadır. Evlilik birliği her iki tarafın aynı oranda kusurlu tutum ve davranışları ile temelinden sarsıldığına göre, verilen boşanma kararı bu sebeple sonucu bakımından doğru bulunmuştur....

      Yine Türk Medeni Kanunu'nda evlilik birliğinin sarsılması başlığı altında; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir(TMK m.166/1-2)” şeklinde genel boşanma sebebi yer almaktadır. Türk Medeni Kanunu'nda fiili ayrılık adı altında özel/ayrı bir boşanma sebebi ise düzenlenmemiştir. Ancak olayın özelliğine göre, çok uzun süreli fiili ayrılıkların, genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1-2) hukuki sebebiyle açılmış davalarda değerlendirilmesi gerekir. Buna engel olacak yasal bir düzenleme yoktur....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...taraflar arasında evlilik birlik ve beraberliğini temelinden sarsacak nitelikte şiddetli geçimsizlik olduğu, müşterek hayatın çekilmez bir hal aldığı, bu geçimsizlik sebebiyle tarafların ayrıldıkları, tekrar bir araya gelip bu evliliği yürütme ihtimallerinin bulunmadığı, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yararın da kalmadığı anlaşıldığından..."gerekçesi ile; "-Davacı karşı davalı T1 tarafından açılan Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış ve Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Boşanma davasının sübut bulmaması nedeniyle REDDİNE, -Davalı karşı davacı T3 tarafından açılan davanın KABULÜ İLE tarafların TMK.nun 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle BOŞANMALARINA, -Yasal koşulları oluşmadığından davalı karşı davacı T3'ın tedbir ve yoksulluk nafakası istemlerinin Reddine, -20.000,00- TL maddi ve 20.000,00....

        UYAP Entegrasyonu