Davalı karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Boşanma ,velayet ,maddi ve manevi tazminat yönünden ilk derece mahkemesi kararını istinaf ederek ,davacı/karşı davalının davasının REDDİNE, müşterek çocuğun velayetinin davacıdan alınarak müvekkile verilmesine ,boşanma nedeniyle kişilik hakları zedelenen müvekkil için 20.000,00 TL manevi, 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. D- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava, TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere,karşı dava ise TMK 164 Terk nedenine -TMK 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelden sarsılması hukuki sebebine ilişkindir....
, belge ve tanık beyanlarından davalı kocanın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, davacının ise hafif kusurlu olduğu" şeklindeki gerekçe ile "Açılan davanın kabulüne" karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tanık beyanlarında geçen olaylardan sonra tarafların tekrar bir araya geldiğini, davacı kadının davalıyı affettiğini, aldatma vakıasının somut deliller ile ispat edilemediğini belirterek boşanma, kusur tespiti, tazminat, nafaka, velayet ve ziynet eşya alacağı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi ile; davalının istinaf dilekçesinin reddi ile kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin davacıyı ailesiyle görüştürmediği, maaşını elinden aldığı, çocuklarıyla görüştürmediği ve darp ettiği, davacı kadının da çocuklarıyla yeteri kadar ilgilenmediği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri, kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında taraflar ortak çocuk ve toplum açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, açıklanan bu eylemler neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılmasında eşlerden davalı erkeğin ağır kusurlu olup davacı kadın az kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı babada kalmasının küçüklerin yüksek yararına olacağı gerekçesi ile velâyetlerinin davalı babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ortak çocukları...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen manevi tazminat, ziynet alacağı ve reddedilen tazminat istekleri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.03.2016 günü temyiz eden davacı-davalı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davalı-davacı ... vekili Av. ... geldi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, davalı karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmeyeceği, davacı karşı davalı kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve nafaka koşularının oluşup oluşmadığı, davalı karşı davacı erkeğin talep ettiği ziynet alacağı yönünden Mahkemece verilen açılmamış sayılma kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....
yatağını ayırdığı, kadının kök ailesinin evine dönmek istemesi üzerine davacı erkeğin annesinin davalı kadına avukat tarafından hazırlanan evrak imzalatmak istediği davalının bunu kabul etmemesi üzerine davacının fiziksel şiddet uyguladığı bunun üzerine davalının ablasını polisi araması için aradığı davacının, davalının telefonunu kırdığı, davalının davacıdan şikayetçi olduğu, davalı kadına düğünde 23 adet yarımlağa takıldığı, takılan ziynet eşyalarından 8 adet yarımlağasını davacı erkeğin miras mallarını üzerine almak için, 13 tanesini eve ısı yalıtımı yaptırmak için ve kalan 2 tanesini de muhtelif harcamalarda kullanmak için kadından alıp geri ödemediği, kadının ayrılırken yanına söz yüzüğü, küpe ve tektaş gibi diğer ziynet eşyalarını da alamadığı bu ziynet eşyalarının iadesi gerektiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin ortak velâyet şeklinde verilip ikametinin babasının adresi olarak gösterilmesine,...
Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için; biri objektif, diğeri sübjektif olmak üzere başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Objektif şart; evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, sübjektif şart ise; ortak hayatın çekilmez hale gelmiş bulunmasıdır. Söz konusu hüküm uyarınca, evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kusurlu olsa dahi boşanma davası açabilir. Yani dava açabilme hakkı, eşlerden birinin kusursuz olması şartına bağlanmış değildir. Başka bir deyişle, boşanma davası açabilmek için, geçimsizlikten dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olmasının mutlaka eşlerden birinin kusurundan ileri gelmiş olması gerekmediği gibi, davacı eşin de bunda kusurunun bulunmaması şart değildir....
GEREKÇE : Davalar karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve kadın eş tarafından açılan ziynet eşyalarının iadesi davalarıdır. Davacı/davalı erkek vekili hem asıl davada hem birleşen davada verilen tüm hükümleri istinaf etmiştir. Davalı/davacı kadın vekili kararı lehine verilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası, ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden istinaf etmiştir. TARAF VEKİLLERİNİN BOŞANMA DAVALARINA YÖNELİK İSTİNAFLARI AÇISINDAN Taraflarca açılan iki davanın niteliği boşanma davası olup, hüküm verilirken nazara alınacak en önemli husus, tarafların boşanma sebebi sayılabilecek kusurlu davranışlarıdır....
, kavga ve tartışma ortamı yaratmaya başladığını, kendisine karçı hiçbir saygı göstermediğini, kişiliğine ve saygınlına karşı ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, evlilik süresi boyunca davalı eş tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, evlilik birliği içerisinde öncelikle dikkat edilmesi gereken saygı hususuna davalının riayet etmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davalı Ömer Alcıoğlu'nun evliliğin başlarında bulunmayan fakat sonraki yıllarda ortaya çıkan ve zaman içinde artan hakaretlerinin, her şeyi bahane ederek sorun çıkartma eğiliminin, aşırı sinirli olmasının ve akabinde şiddete başvurmasının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açtığını, düğünümde takılan ziynet eşyalarından iki adet 24 ayar 10'ar gramdan toplamda 20 gram bileziği davalının kendi iradesi dışında kendisinden alıp harcadığını, kendisinin davalı eşin hakaretlerine ve küfürlerine maruz kaldığını ve kadınlık onurunun zedelendiğini, çoğu zaman bu hakaretlerin...