DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava, TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere,karşı dava ise TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'isi niteliğindeki taleplere dairdir....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Tarafların bizzat duruşmada alınan boşanma ve sonuçlarına ilişkin aynı yönde beyanları ve bu yönde karar verilmesi istekleri, davacı ve davalı tarafın aralarında imzaladıkları 08/01/2021 havale tarihli anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda anlaştıkları doğruladığından, boşanma ve ferilerine ilişkin anlaşmadıkları bir hususun bulunmadığı tespit edilmiş, tarafların boşanma ve ferilerine ilişkin her hususta anlaştıklarına dair beyanları, TMK.nun 166/3 maddesi gereğince ve evlilik süresi de dikkate alınarak, tarafların bir araya gelmelerinin mümkün olmayacağı değerlendirildiğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü ile davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiş, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak maddi ve manevi tazminat, tedbir, yoksulluk, katılma payı, eşya ve evlilik birliğinin sona ermesinden kaynaklı sair herhangi bir alacak talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına...
birliğinin devamının sağlanamadığını, müşterek hayatın sona erdiğini, tekrar temininin mümkün olmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında müvekkile izafe edilecek hiçbir kusurunun bulunmadığını, davalı eşinin düzensiz aile hayatı, ortak evde hiç vakit geçirmeyerek sürekli annesi ile teyzesinin müşterek yaşadıkları evde vakit geçirmesi, evde müşterek hayatı inşa etmek için çaba göstermemesi, müvekkilinin bu ayrılık sonunda kendisine Azerbaycan'da İş bulduğu zaman, davalıya, müvekkilinin ısrarına rağmen ziyaret için bile giderek müşterek hayat sürdürmemesi, müvekkilinin sağlığı yerinde olmayan annesine vakit ayırmasından dolayı huzursuzluk yaratması, kavga ettiklerinde sarf edilen sözler ve sürekli olarak ayrı yaşamalarından dolayı evlilik birliğinin gereklerinin getirilememesi nedeniyle de müvekkillinin bu evlilik birliğini devam ettiremediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ : 10/02/2015 NUMARASI : 2014/240-2015/118 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece taraflar arasında şiddetli geçimsizlik bulunduğu, evlilik birliğinin devamı taraflar ve çocuklar açısından çekilmez bir hal aldığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı erkek davaya ilişkin tanık ve delillerini bildirmemiş, mahkemece sadece tarafların sosyal inceleme raporundaki beyanlarına dayanılarak boşanma kararı verilmiştir. Davacı erkek, davalı kadından kaynaklı kusurlu davranışlarla evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispat edememiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı erkeğin, ... isimli kadınla davacı eşini aldattığının ispatlandığı ve davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kadının kusursuz olduğu, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle kişilik hakkı saldırıya uğrayan, çalışmayan ve geliri olmayan, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın lehine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları, hakkaniyet ilkesi, evlilik birliğinin uzun süreli olması, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığı göz önünde bulundurularak maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası takdirinin gerektiği gerekçesi ile, davacı kadının zina sebebine dayalı davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince tarafların boşanmalarına...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin yıllardır işsiz olduğu, işe girmek için herhangi bir emek sarf etmediği, evin kirasını ve faturalarını ödeme hususunda ihmalkar davrandığı, evin kirası, faturaları, ihtiyaçları ve giderlerinin kadının babası tarafından karşılandığı, erkeğin çocukların eğitim, bakım, gözetim gibi ihtiyaçları ile ilgilenmediği, çoğunlukla evinde bulunmadığı, evlilik birliğine ve evin geçimine maddî veya manevî olarak katkı sağlamadığı, bu suretle evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri ihlal ettiği, erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının herhangi bir kusurunun ispat edilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlenmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 150,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat şartlarının mevcut olup olmadığı, mevcutsa miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, delillerin toplanıp toplanmadığı, çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakası takdir edilip edilmeyeceği ile miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek aleyhine yargılama giderine hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacı-davalı kadın tarafından asıl davada Türk Medeni Kanunu'nun 162 ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası, birleşen davada Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı erkek birleşen davada, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacı-davalı kadın tarafından asıl davada Türk Medeni Kanunu'nun 162 ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası, birleşen davada Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı erkek birleşen davada, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır....
Dava; şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır. "Küfür olarak söylenen sözlerin ne olduğunun belirlenememesi halinde boşanma nedeni olamaz (yer, ortam, tarih)" (HGK 1994/2- 300 Esas-1994/378 Karar sayılı ilamı) Davacı koca tarafından boşanma istemli olarak dava açılmış ise de; kocanın, davasını ispata yarayan tanık beyanı dışında herhangi bir delil sunmadığı, davacı tanığı Süleyman Ata'nın 12/01/2021 tarihli celsede "......