Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 15.06.2021 tarihli kararı ile bağımsız ev açmayan, birlikte yaşadıkları annesinin evlilik birliğine müdahale etmesine ve davalı kadın eşe hakaret etmesine ses çıkarmayan kadına çalışması için baskı yapan erkeğin, evlilik birliğinin sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınan erkek eşe hakaret ve küfür eden, erkeğin ilk evliliğinden olan çocuklarına iyi davranmayan kadın ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda eşit kusurlu olduğundan bahisle kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince davalı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Eşine fiziksel şiddet uygulayan, hakaretler eden, ev eşyalarına zarar veren ve eşi ile çocuklarını evden kovan davacı koca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 166.maddesi hükmünü tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamamak ve değerlendirmemek gerekmektedir.Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer.Diğer taraftan gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2021 NUMARASI : 2019/648 ESAS - 2021/438 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı T3 1958 yılında evlendiğini, tarafların bu evlilikten Seyfullah, Hayrullah, Beytullah, Sadullah ve Fatma adında müşterek çocukları olduğunu ve hepsinin reşit olduğunu, müvekkilinin evlilik birliğinin devamı için elinden gelen tüm çabayı sarfettiğini, davalının evlilik birliğinin devamı için emek ve çaba sarfetmediğini, müvekkilinin evlendikten sonra ailesinin geçimini sağlamak amacıyla İstanbul Ok Meydanı hastanesinde terzi olarak çalışmaya başladığını, çalışmaya başladıktan sonra ara ara Görele'ye gelerek müşterek...

      -TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile aylık 800,00.-TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu olduğu kanaatine varılmakla davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine" karar verilmiştir....

      Mahkemece; "Yapılan yargılama sonunda dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 05/08/1998 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden reşit olmayan müşterek iki çocuklarının bulunudğu, davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası olduğu, tarafların önce Almanya ülkesinde yaşadıkları, 2010 yılında Türkiye'ye kesin dönüş yaptıkları, tanık olarak dinlenilen Ayşe ile müşterek çocuklar Melek ve Mehmet'in benzer beyanlarına göre davacının Almanya ülkesine tek başına döndüğü, ancak Türkiye'ye gelip eşiyle aynı evde kaldıktan sonra geri döndüğü, sonrasında başka bir kadınla eşini aldattığı, bu durumun ortaya çıkmasından sonra Türkiye'de yaşayan ailesinin yanına gelmemeye başladığı ve eldeki boşanma davasını açarak boşanmak istediği anlaşılmakla, bu haliyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının her hangi bir kusurunun bulunmadığı, aksine davacının başka bir kadınla...

      DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını tarafların boşanmalarına müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesine, çocuk için 500,00 TL iştirak nafakası ile 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı kadından tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2110 KARAR NO : 2022/2124 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YOZGAT AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/08/2022 NUMARASI : 2022/370 2022/399 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 08/08/2021 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten çocuklarının bulunmadığını, şiddetli geçimsizlik nedeni ile fiilen ortadan kalkan evliliğin hukuken de ortadan kaldırılması için davalı ile her konuda anlaştıklarını, karşılıklı olarak imzaladıkları rızai anlaşma protokolü doğrultusunda boşanmalarına...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2110 KARAR NO : 2022/2124 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YOZGAT AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/08/2022 NUMARASI : 2022/370 2022/399 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 08/08/2021 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten çocuklarının bulunmadığını, şiddetli geçimsizlik nedeni ile fiilen ortadan kalkan evliliğin hukuken de ortadan kaldırılması için davalı ile her konuda anlaştıklarını, karşılıklı olarak imzaladıkları rızai anlaşma protokolü doğrultusunda boşanmalarına...

      üzülmesine sebep olunması ve evin tüm işinin davacıya bırakılmasından kaynaklı sorunlu geçtiğini, bu sorunlu sürecin evliliğin başında lösemi hastası olduğunu öğrenen davacının sağlığını da olumsuz etkilediğini belirterek boşanma, aylık 750,00TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00TL manevi tazminat ve dilekçede belirttikleri ve davalı tarafından alınan ziynetlerin aynen iadesi olmaz ise bedeli olan 23.181,00- TL'nin, davacının çeyiz eşyalarının karşılığı 9.850,00- TL nin öncelikle nakden iadesi bu mümkün olmaz ise eşyaların aynen iadesi ve 34 XX 380 plakalı evlilik sonrası edinilen arabanın mal paylaşımı gereği 1/2 sinin değerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiştir....

      Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır: 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu (TMK)’nun “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” hükmünü içermektedir. Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için; başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hale gelmiş bulunmasıdır....

        UYAP Entegrasyonu